8. sınıf Sözcükte Anlam Test 12

Soru 11 / 22

Merhaba sevgili 8. sınıf öğrencileri!

Ben Sen, uzman eğitim koçunuz. Bu ders notu, "8. sınıf Sözcükte Anlam Test 12" testindeki soruları temel alarak hazırlandı. Amacımız, bu testte karşınıza çıkan veya çıkabilecek tüm önemli konuları detaylı bir şekilde ele almak ve sınavlara daha bilinçli bir şekilde hazırlanmanızı sağlamaktır. Bu notlar, sınav öncesi son tekrarınız için harika bir kaynak olacak!

🎓 8. sınıf Sözcükte Anlam Test 12 - Ders Notu ve İpuçları

Bu ders notu, Türkçe dersinin en temel ve önemli konularından olan "Sözcükte Anlam" ve "Fiilimsiler (Eylemsiler)" başlıklarını kapsamaktadır. Sözcüklerin farklı anlamlarını, söz gruplarının özelliklerini ve fiilimsilerin türlerini öğrenmek, hem test sorularını doğru çözmenizi hem de dili daha iyi kullanmanızı sağlayacaktır.

1. Sözcükte Anlam Katmanları

Bir sözcüğün birden fazla anlamı olabilir. Bu anlamlar, sözcüğün kullanıldığı yere ve bağlama göre değişir.

  • Gerçek Anlam (Temel Anlam): Bir sözcüğün akla gelen ilk, herkesçe bilinen ve sözlükteki ilk anlamıdır.
    Örnek: "Göz" kelimesi, görme organı anlamında kullanıldığında gerçek anlamdadır.
  • Yan Anlam: Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşmadan, bir benzetme veya ilişki yoluyla kazandığı yeni anlamdır. Genellikle somut bir ilişki vardır.
    Örnek: İğnenin "gözü", kapının "kolu", dağın "etekleri".
  • Mecaz Anlam: Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni, soyut anlamdır.
    Örnek: "Keskin" zeka, "tatlı" dil, "kara" günler.
  • Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel): Bir sözcüğün, benzetme amacı gütmeden, ilgili olduğu başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır.
    Örnek: "Sobayı yaktık." (sobanın içindeki odun/kömür kastedilir), "Nazan Bekiroğlu'nu okudum." (yazarın eserleri kastedilir).

💡 İpucu: Bir sözcüğün hangi anlamda kullanıldığını anlamak için, o sözcüğü cümleden çıkarıp yerine hangi kelimenin gelebileceğini düşünmek veya sözcüğün cümleye kattığı genel havayı değerlendirmek çok yardımcı olur.

2. Çok Anlamlılık

Türkçe, bir sözcüğün farklı cümlelerde çok çeşitli anlamlara gelebildiği zengin bir dildir. Bu duruma çok anlamlılık denir.

  • Bir sözcüğün temel anlamından yola çıkarak yan ve mecaz anlamlar kazanması, çok anlamlılığın temelini oluşturur.
  • Örnek: "Kurmak" sözcüğü; "oluşturmak", "hazırlamak", "toplamak", "düşünmek" gibi farklı anlamlarda kullanılabilir. "Yetişmek" sözcüğü; "yeterli olmak", "ulaşmak", "büyümek" gibi anlamlara gelebilir. "Dökmek" veya "asılmak" gibi fiiller de bağlama göre birçok farklı anlam kazanabilir.

⚠️ Dikkat: Çok anlamlılık sorularında, verilen anlam ile cümlenin örtüşüp örtüşmediğini dikkatlice kontrol etmelisin. Bazen anlam çok yakın gibi görünse de tam olarak uymayabilir.

3. Terim Anlam

Bir bilim, sanat, spor dalına veya mesleğe özgü, o alana ait özel bir kavramı karşılayan sözcüklerdir.

  • Terim anlamlı sözcükler, genellikle sadece kendi alanlarında kullanıldıklarında terim özelliği taşır.
    Örnek: Futbolda "penaltı", matematikte "kök", coğrafyada "yoğunlaşma".

💡 İpucu: Bir sözcüğün terim olup olmadığını anlamak için, o sözcüğün belirli bir alana özgü, net ve tanımlanmış bir kavramı ifade edip etmediğine bakmalısın.

4. Somut ve Soyut Anlam

Sözcükler, varlıkları algılama biçimimize göre somut veya soyut olabilir.

  • Somut Anlam: Beş duyu organımızdan (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma) en az biriyle algılayabildiğimiz varlıkları ve kavramları karşılayan sözcüklerdir.
    Örnek: Masa, ses, koku, sıcak (hava), rüzgar.
  • Soyut Anlam: Beş duyu organımızla algılayamadığımız, zihnimizde var olan, düşünce veya duygu yoluyla kavradığımız kavramları karşılayan sözcüklerdir.
    Örnek: Sevgi, korku, mutluluk, düşünce, sıcaklık (davranış).

⚠️ Dikkat: Bir sözcük, kullanıldığı bağlama göre somut anlamdan soyut anlama geçebilir. Örneğin, "sıcak" kelimesi "sıcak çay"da somutken, "sıcak davranış"ta soyuttur. "Pencere" kelimesi bir yapının bölümü olarak somutken, "hayata yeni bir pencereden bakmak" ifadesinde soyut bir anlam kazanır.

5. Yansıma Sözcükler

Doğadaki seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklerdir.

  • Bu sözcükler, genellikle "güm-güm", "şırıl-şırıl", "horul-horul", "patırtı", "gürüldü" gibi örneklerle karşımıza çıkar.

⚠️ Dikkat: Her ses bildiren sözcük yansıma değildir. Yansıma olması için sesin taklidi olması gerekir. Örneğin, "ötmek" bir ses bildirse de yansıma değildir, çünkü kuşun çıkardığı sesin taklidi değildir. Ama "miyavlamak" yansımadır.

6. Söz Grupları

Birden fazla sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu, kalıplaşmış veya özel anlamlar taşıyan ifadelerdir.

a. Deyimler

  • Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bir durumu, bir kavramı daha etkili ve özlü bir şekilde anlatmak için kullanılırlar.
  • Deyimler genellikle mastar halinde (-mek, -mak) biter.
    Örnek: "Kılı kırk yarmak" (çok titiz olmak), "ince eleyip sık dokumak" (bir işi çok dikkatli yapmak), "etekleri zil çalmak" (çok sevinmek).

💡 İpucu: Deyimlerin anlamlarını doğru bilmek, hem dil bilgisi hem de anlam bilgisi sorularında sana büyük avantaj sağlar. Deyimler, cümlenin anlamını zenginleştirir.

b. Atasözleri

  • Uzun gözlemler ve deneyimler sonucu oluşmuş, halka mal olmuş, öğüt veren, yol gösteren, kalıplaşmış sözlerdir. Genellikle mecazlı bir söyleyiş içerirler ve bir yargı bildirirler.
  • Örnek: "Damlaya damlaya göl olur." (küçük birikimlerin önemini vurgular), "Eğri otur, doğru söyle." (dürüstlüğün önemini vurgular).

⚠️ Dikkat: Atasözleri ile deyimleri karıştırmamalısın. Atasözleri bir yargı bildirir ve öğüt verirken, deyimler genellikle bir durumu veya özelliği anlatır.

⚠️ Dikkat: Atasözlerinin çoğu mecazlı bir söyleyişe sahiptir. Ancak bazı atasözleri (örneğin "Herkes ne ederse kendine eder.") mecaz içermeden, doğrudan anlamıyla öğüt verebilir.

c. İkilemeler

  • Anlamı pekiştirmek, güçlendirmek veya çeşitli anlamlar katmak amacıyla iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan söz gruplarıdır. Aralarına virgül konmaz.
  • Farklı yollarla oluşturulabilirler:
    • Aynı sözcüğün tekrarı: "koşa koşa", "yavaş yavaş"
    • Eş anlamlı sözcükler: "güçlü kuvvetli", "ses seda"
    • Yakın anlamlı sözcükler: "eş dost", "yalan yanlış"
    • Zıt anlamlı sözcükler: "aşağı yukarı", "er geç"
    • Biri anlamlı, diğeri anlamsız: "eski püskü", "çer çöp"
    • İkisi de anlamsız: "abur cubur", "mırın kırın"
    • Yansıma sözcükler: "şırıl şırıl", "güm güm"

💡 İpucu: İkilemelerin nasıl oluşturulduğunu bilmek, bu tür soruları çözerken doğru seçeneği bulmanı kolaylaştırır.

7. Fiilimsiler (Eylemsiler)

Fiillerden türeyen, fiil özelliğini tamamen yitirmeyen (olumsuz yapılabilirler, fiil anlamı taşırlar) ancak cümlede isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılan sözcüklerdir. Fiilimsiler, çekimli fiiller gibi kip ve kişi eki almazlar.

a. İsim-fiil (Mastar)

  • Fiil kök veya gövdelerine "-ma, -ış, -mak" ekleri getirilerek yapılır. (Kodlama: MaYIŞMaK)
  • Cümlede isim görevinde kullanılırlar.
    Örnek: "Kitap okumayı çok severim." (okumak eyleminin adı), "Onun bakışı beni etkiledi."

⚠️ Dikkat: Bazı isim-fiiller zamanla fiilimsi özelliğini kaybederek kalıcı isim olabilirler. Bu durumda artık fiilimsi sayılmazlar.
Örnek: "Dondurma" (yiyecek adı), "çakmak" (nesne adı), "dolma" (yemek adı). Cümledeki anlamına ve fiil özelliğini koruyup korumadığına bakmalısın.

b. Sıfat-fiil (Ortaç)

  • Fiil kök veya gövdelerine "-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş" ekleri getirilerek yapılır. (Kodlama: Anası Mezar DiKeCekMiş)
  • Cümlede sıfat görevinde kullanılırlar, genellikle kendinden sonra gelen ismi nitelerler.
    Örnek: "Koşan adam", "gelecek yıl", "görülesi yerler", "tanıdık bir yüz".
  • Bazen niteledikleri isim düşebilir ve sıfat-fiil adlaşmış sıfat-fiil olur.
    Örnek: "Gelenler otursun." (Gelen insanlar kastedilir.)

💡 İpucu: Sıfat-fiillerin çekimli fiillerle karıştırılmamasına dikkat et. "Gelecek" kelimesi "Gelecek yıl"da sıfat-fiil iken, "Yarın gelecek." cümlesinde çekimli fiildir.

c. Zarf-fiil (Bağ-fiil, Ulaç)

  • Fiil kök veya gövdelerine "-ken, -alı, -esiye, -madan, -ince, -ip, -arak, -dıkça, -r...mez, -e...e, -casına, -dığında" gibi ekler getirilerek yapılır.
  • Cümlede zarf görevinde kullanılırlar ve genellikle fiili durum veya zaman yönünden tamamlarlar. "Nasıl?" veya "Ne zaman?" sorularına cevap verebilirler.
    Örnek: "Gülerek konuştu." (Nasıl konuştu? - Gülerek), "Gelir gelmez haber verdi." (Ne zaman haber verdi? - Gelir gelmez), "Ders çalışırken uyudu."

💡 İpucu: Zarf-fiil eklerinin çeşitliliği gözünü korkutmasın. Cümlede fiilin durumunu veya zamanını bildiren, fiilden türemiş kelimelere odaklanarak zarf-fiilleri kolayca bulabilirsin.

Sevgili öğrenciler, bu ders notu "Sözcükte Anlam" ve "Fiilimsiler" konularının ana hatlarını ve önemli detaylarını içermektedir. Bu konuları tekrar ederken bol bol örnek çözmeyi ve farklı soru tipleriyle karşılaşmayı unutmayın. Başarılar dilerim!

  • Cevaplanan
  • Aktif
  • Boş