Anlamca birbirinin tersi olan, birbiriyle çelişen sözcüklerdir.
SÖZCÜK = KARŞITI
uzak = yakın
üretim = tüketim
iniş = yokuş
açık = kapalı
yabani = evcil
fakir = zengin
aydınlık = karanlık
bol = kıt
yapay = doğal
gülmek = ağlamak
dost = düşman
inmek = çıkmak
Önemli Bilgi: Bir sözcüğün zıddı cümleden cümleye farklılık gösterebilir.
Örnekler
- Açık pencerenin önüne iki kuş kondu.
–› Bu cümledeki “açık” sözcüğünün zıddı “kapalı“dır. - Üzerinde açık mavi bir kıyafet vardı.
–› Bu cümledeki “açık” sözcüğünün zıddı “koyu“dur.
Karıştırmayalım: Olumsuzluk ve zıtlık birbiriyle karıştırılmamalıdır. Olumsuzlukta sözcüğün kendisi değişmez, sadece ek alır. Zıtlıkta ise sözcük değişmek zorundadır.
Örnekler
- akıllı –> akılsız (Sözcük değişmedi, olumsuz)
- akıllı –> deli (Sözcük değişti, zıt)
- kazanmak –> kazanmamak (Sözcük değişmedi, olumsuz)
- kazanmak –> kaybetmek (Sözcük değişti, zıt)
Örnek Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler anlamca birbirinin zıddı değildir?
A) Soğuk bir kış gününde sıcak bir salebin tadına doyum olmaz.
B) Yokuşta zorlanan dağcılar, inişte biraz rahat etti.
C) Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz, derdi dedem.
D) Yaptığı her işten iyi para kazandı ama kötü harcadı.
Çözüm: “A, B ve C” seçeneklerindeki altı çizili sözcükler anlamca birbirinin zıddıdır. “D” seçeneğinde ise “iyi” sözcüğü “çok” anlamında, “kötü” sözcüğü de “çok” anlamında kullanılmıştır. Normal şartlarda zıt anlamlı olan “iyi ve kötü” sözcükleri, bu cümlede aynı anlama gelecek şekilde kullanıldığı için zıt değildir. Doğru cevap “D” seçeneğidir.
cevap D şıkkı