YÜKLEMİNE GÖRE CÜMLELER
Cümleler, yükleminin türüne göre “isim” ve “fiil” cümlesi olmak üzere ikiye ayrılır:
a) Fiil (Eylem) Cümlesi
Yüklemi, çekimli bir fiilden oluşan cümle türüdür.
Şart kipi (-sa /-se) dışındaki sekiz fiil kipi ile temel cümle kurulabilir.
Fiil cümlelerinin olumsuzu “-ma, me” ve “-maz, —mez” eklerinden biriyle yapılır.
Aşağıdaki dizelerdeki altı çizili yüklemlerin hepsi fiil cümlesi oluşturmuştur:
“sisler bulvarında öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapılarını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin,
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın”
(Attila İlhan – Sisler Bulvarı)
Yüklemi -makta ve -mada eklerinden birbirini alan cümleler fiil cümlesidir. İsim-fiil eki ile durum eklerinin kaynaşmasıyla oluşan ”makta, —mada” ekleri şimdiki zaman eki “—yor” ile görevce özdeştir: seyretmede : seyrediyor / yapmaktadır : yapıyordur vb. Bu sebeple bu iki ekin kip eki olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu ekleri alan sözcükler de fiil kabul edilir. Kısacası, “—makta, —mada” eklerini alan sözcüklerin yüklem olduğu cümleler “fiil cümlesi” sayılır.
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. (oluyor)
Hepsinin çekmededir derdini bir bir gönlüm. (çekiyordur)
b) İsim (Ad) Cümlesi
İsim türündeki bir sözcük veya sözcük grubunun ek fiille çekimlenerek yargı bildirmesine “isim cümlesi” adı verilir.
İsimler, sıfatlar, zamirler, fiilimsiler, edatlar; isim hükmündeki sözcük grupları isim cümlesinin yüklemi olabilirler.
İsimler ve isim soylu sözcükler, sadece ek fiil alarak yüklem görevi kazanır.
İsim cümlelerinin yüklemi “-siz” eki ya da “değil” ve “yok” sözcükleri ile olumsuz yapılır.
Aşağıdaki dizelerdeki altı çizili yüklemler isim veya isim soylu olduğu için isim cümlesi oluşturmuştur:
Maziye sor ecdadını söyler sana kimdi;
Bir bitmez ufuktum, küre vaktiyle benimdi.
Tek bir bakışım sanki inayetti, keremdi;
İklimi hediyemdi, arazisi hibemdi.
Hançerdi hayalim, bütün akvam ona kındı;
Baştanbaşa dünya bir esirimdi; kadındı.
(Mithat Cemal Kuntay)
İsim-fiille kurulmuş yüklemler “isim cümlesi” sayılır. Türkçede isim—fiiller, isim işleviyle kullanılır ve ek fiil alarak yüklem olurlar.
Akif’in eserlerinde en göze çarpan özellik, tasvirlerin gerçek ve canlı olmasıdır.
Şairin yaptığı iş herhangi bir sözcük ve ses yığınına sihirli bir değnek dokundurmaktır.
Sıfat fiillerin yüklem olduğu cümleler “isim cümlesi” sayılır. Sıfat-fiiller, sıfat işleviyle kullanılır, nasıl ki sıfatlar isimleşip yüklem olabilirse sıfat—fiiller de ek fiil alarak yüklem olabilir.
Önemli olan, sözcüğün kullanıldığı yerin gerektirdiği anlamı yüklenip yüklenmediğidir.
Siz beni ilk görendiniz.
“Demek” sözcüğünün yüklem olduğu cümleler “isim cümlesi” olur. “Demek” sözcüğü tek başına yüklem olmaz, sonuna geldiği birimleri yüklem durumuna sokar.
Yayla, Orta Anadolu dağlarının düzü demektir.
Ümitli Türk ulusunu, sağlam Türk gençliğini görebilen insan, Atatürk’ü görüyor demektir.
“Var” sözcüğü cümlede “yok” sözcüğünün karşıtı olarak kullanılırsa ve yerine “yok” sözcüğü getirilebilirse “isim cümlesi”; “varmak” anlamında kullanılırsa “fiil cümlesi” oluşturur.
Mezardan bile yükselen bir ses vardır. (vardır > yoktur söz karşıtı olduğu için isim cümlesi oluşturmuştur.)
Otobüs, kasabaya geç vardı. (vardı > varmak anlamında olduğu için fiil cümlesi oluşturmuştur)