Uzay Kirliliği Nedir ve Nedenleri Nelerdir?

1957 yılından günümüze kadar uzaya fırlatılan uydu sayısının yaklaşık 7000 civarında olduğu düşünülmektedir. Bu uydulardan yaklaşık 1000 kadarının aktif şekilde görevini devam ettirdiği biliniyor.

Yapay uyduların da bir kullanım ömrü (görev süresi) bulunuyor. Görev süresi dolan yapay uydular uzay çöpü oluyor. Görev sürelerini tamamlayan bazı yapay uydular uzayda yörüngede kalmaya devam ederken bazıları da Dünya atmosferine girerek yanıp, parçalanıyor.

Yörüngede kalan uzay çöpü olmuş yapay uydular, uzay araştırmaları sonucu oluşan atıklar, roket parçaları ve çeşitli gök cisimlerinin görevini tamamlamış yapay uydulara çarpması sonucu oluşan enkazların tamamı uzay kirliliği olarak tanımlanmaktadır.

Uzay kirliliği günümüz itibarıyla çoğu insan tarafından bir sorun olduğu düşünülmese de önlem alınmazsa yaklaşık 25 — 30 yıl içinde önemli sorunlara neden olacağı tahmin edilmektedir. Dünya yörüngesinde dolanan birçok aktif uydunun yanı sıra görevini tamamlamış uyduların gün geçtikçe sayılarının artması özellikle uluslararası uzay istasyonu başta olmak üzere aktif görev yapan birçok uydu için önemli riskler taşımaktadır.

Uzay kirliliğinin önlenebilmesi için belirtilen çözüm yollarından biri ömrü tükenen uyduların ve diğer uzay aracı atıklarının Dünya’ya düşmelerinin sağlanmasıdır.

Uzay Araştırmalarının Günlük Yaşantımızın Katkıları

Uzay araştırmalarının günlük yaşantımıza nasıl bir katkı sağladığı bir çoğumuz tarafından yeteri kadar bilinmese de yaşam kalitemizi arttırdığı bir gerçektir. Çünkü uzay araştırmaları sonucu üretilen bir çok ürün tıpta, iletişim ve haberleşmede, makine ve kimya sanayiinde, elektrik ve elektronikte ve daha birçok alanda hayatımıza girmiş durumdadır.

Ayrıca astronotların uzayda yapacakları araştırmalar sonucu üretilecek maddeler yerçekimsiz bir ortamda üretilecekleri için Dünya’dakine göre daha sağlam ve dayanıklı olabilecektir.