Uygarlıkların Kimya Bilimine Katkıları 9.Sınıf Kimya
Mısır’da Simya
Kimyanın başlangıcı medeniyetin ilk adımlarıyla başladığı düşünülmektedir. Bu alanda en eski çalışmalar mısırlılar tarafından yapıldığı düşünülmektedir.
Mısırlılar,
- Altın, gümüş, kalay gibi metaller üzerinde çok fazla çalışma yapmışlardır. Örneğin metalleri eritip alaşım yapmayı başarmışlardır.
- Mumyalama alanında çalışmalar yapmışlardır. Çeşitli kimyasallar kullanarak cesetlerin bozulmasını önlemek için mumyalama işlemi yapmışlardır.
- Kuyumculukta çok ilerlemişlerdi. Örneğin taklit değerli taşlar yapabiliyorlardı.
- Sabun yapabilmişlerdir.
- Dericilikte çalışmalar yapmışlardır.
- Kozmetik alanında çalışmalar yapmışlardır.
- Tıbbi malzemeler üzerine çalışmalar yapmışlardır.
- Seramik ve cam yapmışlardır.
- Dokumacılık alanında çalışmalar yapmışlardır.
- Boya yapımını başarmışlardır.
Mısırlıların yapmış olduğu bu çalışmalar sınama – yanılma yoluna dayanıyordu. Simya sanatının başlangıcını oluşturmuş ve sonraki, yapılan çalışmalar üzerinde büyük etki olmuştur.
Çin’de Simya
Çinli simyacılar dünyadaki bütün cisimler beş temel öğeden oluştuğunu düşünmekteydi. Bu öğeler su, ateş, odun, metal ve topraktır.
Çinli simyacılar,
- Pirinç alaşımını yapmayı başarmışlardır.
- Eritme potaları sayesinde cevherden metal elde etmeyi başarmışlardır.
- Kağıt yapmayı başarmışlardır.
- Porselen yapmayı başarmışlardır.
- Güherçileyi kullanarak barut yapmayı başarmışlardır.
- Alkol – su karışımını soğutarak suyu buz olarak dondurup daha derişik alkol elde etmişlerdir.
Çinli simyacıların yapmış olduğu bu çalışmalar sınama – yanılma yoluna dayanıyordu.
Hint Simyası
Bütün nesneler dört elementten oluştuğu kabul edilir. Bu öğeler toprak, su, hava ve ateşten oluşur. Hintli simyacılara göre atom parçalanamaz, küre biçimli, güneş ışığında görünebilen en küçük toz zerreciğinden oluşuyordu. Hintli simyacılar atomun; belirli bir kokusu, rengi ve tadı olan parçacık çiftlerinden oluştuğunu düşünüyordu.
Yunan Simyası
Yunanlı simyacılar, Empedokles’in öne sürdüğü dört element kuramını ve bu kuramı geliştiren Aristo’nun kuramını uzun yıllar kullanmışlardır.
Yunanlı simyacılar
- Arpadan bira yapmayı
- Deri işlemeyi
- Sabun üretimini
- Bitkilerden boyar maddeler yapmayı
- Cam kaplar yapmayı biliyorlardı.
Orta Asya ve İslam Uygarlıklarında Simya
Orta Asya’da yapılan kazılarda çanak – çömlek, taştan yapılmış topuz ve çeşitli silahlara rastlanmıştır. Çeşitli bitki köklerini ve mineralleri boyamada kullandıkları görülmüştür. Demir, bakır ve gümüşten çeşitli eşyalar yapmışlardır. Demirle farklı metalleri karıştırarak sert ve yumuşak çelik elde etmişlerdir. Elde ettikleri çelikle kılıç, mızrak ve ok ucu gibi silahlar yapmışlardır.
Bilgi: Bronzu ilk defa Orta Asya Türkleri kullanmışlardır. Bronz, bakır ve kalayın eritilip karıştırıldıktan sonra soğutulmasıyla elde edilen bir alaşım türüdür.
İslam uygarlıklarında maddelerin yeniden incelenmesi, yeni maddelerin eldesi ve sınıflandırılması gibi çalışmalar yapılmıştır. Deri ve kumaş boyama işlemleri, bitkilerden yağ eldesi, çelik üretimi gibi çalışmalarla birlikte nişa, kezzap, zaç yağı, sirke asidi, güherçile, arsenik ve antimon gibi maddelerin sentezi İslam uygarlıklarının kimya bilimine katkıları arasındadır.
İslam bilginlerinin çalışmaları hem metallerin birbirine dönüşümü hem de kimyanın tıpta uygulamalarını barındırıyordu. Ebubekir EI-Razi, İbn-i Sina, Câbir bin Hayyan ve El-Bîrûnî meşhur İslam bilginleridir. Orta Çağ Avrupa’sına önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Temelde üç hayal uğruna çalışmalar yapan simyacılar yeni maddeler ve yöntemler keşfetmişlerdir.
İlk simyacıların yaptıkları bu çalışmalar sadece deneme-yanılma yoluna dayanmaktadır. Sistematik bir bilgi birikimi sağlamadığından ve bilimsel metotlar kullanılmadığından simya bilim dalı olarak kabul edilmemektedir.
Bilgi: Çinli simyacılar ölümsüzlük iksirini bulma çalışmaları sırasında sodyum nitratı (NaNO3 – Şili güherçilesi) ve potasyum nitratı (KNO3 – Hint
güherçilesi) odun kömürü ile karıştırarak barutu keşfetmişlerdir. Türk – İslam bilginlerinin bulduğu yöntemler ve maddeler günümüzde halen kullanılmaktadır.
bazı yazım yanlışları var ama iyi bir anlatım
Kırık Pramit taşlarını incelemelerimde,yapısının Sönmemiş kireç,kum ,kil karışığının suyla birleştrilmesinden olduğunu gördüm.Kum tamamen bloku silisleştirmişti Kalsiyum hidroksit sayesinde.Denedim gördüm 1998