Uluslararası Ulaşım Hatları video 10. sınıf Hocalara Geldik
Demir yolları, kara ve deniz yollarından sonra Sanayi Devrimi sayesinde buhar gücüne dayalı makinelerin çalıştırılması ile temelleri atılan ulaşım sistemidir (Görsel 3.5). Buhar gücüyle çalışan lokomotifler, yük taşıma aracı olarak ilk kez İngiltere’de kullanılmıştır. Manchester-Liverpool arasında 1830 yılında yapılan demir yolu, esas itibarıyla yük taşımak için tasarlanmış olup bunun yanında yolcu taşıyan ilk hat olmuştur.
Demir yolları; kara yollarına göre daha düşük maliyetli, hızlı ve güvenli bir ulaşım sistemi olması ve deniz yolu ile kıyılara getirilen malların iç kesimlere kadar ulaştırılabilmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. 20. yüzyılın başında hem yük hem de yolcu taşımacılığında en önemli bir ulaşım sistemi olan demir yolu, bu yüzyılın ortalarında diğer ulaşım sistemleri ile rekabet edemeyerek geriledi. Günümüzde ise özellikle gelişmiş ülkelerde saatteki hızı 300 km’yi bulan hızlı tren hatlarının yapılmasıyla demir yollarının yolcu taşımacılığındaki önemi yeniden artmış ve bu ulaşım sistemi kara yolları ile rekabet eder duruma gelmiştir (Görsel 3.6).
Demir yolu ulaşım sisteminin bir ülkede gelişmesinde o ülkenin teknolojik açıdan gelişmişlik düzeyi ile yeterli sermaye birikimine sahip olması önemlidir. Bu tür gelişmiş ülkeler, oldukça sık bir demir yolu ağına sahiptir. İklim ve yeryüzü şekilleri gibi fiziki faktörlerin yanı sıra nüfusun dağılışı gibi beşerî faktörler de demir yolu ağının dağılışını etkiler. Bu açıdan bakıldığında nüfusun seyrek olduğu engebeli bölgelerde demir yolu ağının da yeterince gelişmediği görülmektedir.
Kuzey Amerika, demir yolu ağının en yoğun olduğu kıtadır. Sanayi ve ticaretin geliştiği ABD’nin doğusu ile Kanada’nın güneyinde demir yolları yoğunlaşmıştır. Benzer şekilde Avrupa Kıtası’nın batısında sık bir demir yolu ağı göze çarparken doğusunda bu ulaşım ağı oldukça seyrektir. Asya Kıtası, Avrupa ve Kuzey Amerika kadar sık demir yolu ağına sahip değildir. Himalayalar, Orta Asya ve Sibirya demir yolu ulaşımının seyrekleştiği yerlerdir. Buna karşılık Hindistan, Japonya ve Güney Kore demir yollarının yoğunlaştığı ülkeler olarak dikkat çekmektedir. Afrika Kıtası genelinde seyrek olan demir yolu ağı, daha çok sömürgeci devletler tarafından buradaki madenleri limanlara taşımak amacıyla yapılmıştır. Demir yolu ağının en sık olduğu yer kıtanın en gelişmiş ülkesi olan Güney Afrika Cumhuriyeti’dir. Okyanusya Kıtası’na bakıldığında ise demir yolları, sanayinin geliştiği ve nüfusun yoğunlaştığı kıtanın güneydoğu kıyılarında bulunmaktadır.
Hava yolları, ilk olarak Fransa’da ticari amaçlı yapılan seferler şeklinde ortaya çıkmıştır. Hava yolu ulaşımı, diğer ulaşım sistemlerinden daha geç başlamış ancak çok hızlı bir gelişme göstermiştir. Önceleri askerî amaçlı olarak kullanılan uçakların günümüzde sivil havacılık alanında kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Hava yolu ulaşımında II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlı bir gelişme olmuştur. Hava yolu ulaşımındaki asıl gelişme; uçak sanayisinin gelişmesi, hava yollarındaki faaliyetleri düzenleyen uluslararası anlaşmalar ve havaalanı yapımında kaydedilen ilerlemeler sayesinde gerçekleşmiştir (Görsel 3.7).
Hava yolu, nüfusun fazla ve sanayinin de ileri düzeyde olduğu bölgelerde özellikle yolcu taşımacılığında en çok tercih edilen önemli bir ulaşım sistemidir. Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Güneydoğu Asya hava yolu ulaşımının en yoğun olduğu bölgelere örnek verilebilir (Harita 3.2). Ülke bazında bakıldığında ise ABD’nin en gelişmiş ve en yaygın hava yolu ulaşımına sahip olduğunu söylemek mümkündür. ABD’nin yüz ölçümünün büyük olması, ülke içinde de hava ulaşımının yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır. Hem kıta içi hem de kıtalar arası yolcu taşımacılığında Avrupa Birliği ülkelerinde de hava ulaşımı oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun dışında Asya Kıtası’nın güneydoğusunda yer alan özellikle Japonya, Güney Kore, Singapur ve Çin gibi ülkelerde hava ulaşımının oldukça yoğun olduğu görülmektedir.