Ülkelerin Konumunun Küresel ve Bölgesel Etkileri
Ülkelerin sahip olduğu etki alanı üzerinde konumsal özellikleri büyük ölçüde etkili olmaktadır. Genellikle doğal kaynak bakımından zengin, deniz ve okyanuslara kıyısı olan, iklim özellikleri ve yer şekilleri bakımından çeşitlilik gösteren ülkeler ekonomik açıdan gelişmekte ve çevresini etkilemektedir. Yeryüzündeki büyük medeniyetlerin özellikleri incelendiğinde bu medeniyetlerin çoğunlukla elverişli coğrafi koşulların bulunduğu alanlarda ortaya çıktıkları görülmektedir.
ABD’nin Konumunun Bölgesel ve Küresel Etkileri
Kuzey Amerika Kıtası’nın orta kesiminde yer alan ABD, doğuda Atlas Okyanusu’na, batıda Pasifik Okyanusu’na güneyde ise Meksika Körfezi’ne kıyısı bulunmaktadır. Ülke kuzeyde Kanada, güneyde Meksika ile komşudur.
Oldukça geniş bir yüz ölçüme sahip olan ABD’de yer şekilleri ve iklim özellikleri bakımından çok farklı özellikler barındıran alanlar bulunmaktadır. Bu durum bitki örtüsü bakımından da zengin çeşitliliğe sahip olmasına neden olmuştur. Enerji ve yer altı kaynaklarının tüketimin en fazla olduğu ülkelerden biri olan ABD aynı zamanda yer altı kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Ülkede petrol, kömür ve doğal gaz rezervleri oldukça fazladır. Ülkenin sahip olduğu bu zengin doğal kaynakların işlenmesi, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle hız kazanmış ve üretim artmıştır. ABD’de hem iç suların ulaşıma elverişli olması hem de Atlas ve Pasifik okyanusları ile Meksika Körfezi’ne kıyısının bulunması nedeniyle ülkede üretilen ürünler dış pazarlara kolaylıkla ulaştırılabilmektedir. ABD ekonomisi sahip olduğu büyüklük ile tüm dünya ekonomilerini etkileyebilecek bir güce sahiptir. ABD’nin sahip olduğu avantajlı konum özelliklerinin doğru şekilde değerlendirilmesi sayesinde günümüzde küresel etkiye sahip bir ülkedir.
Mısır’ın Coğrafi Konumunun Bölgesel ve Küresel Etkisi
Afrika Kıtası’nın kuzeyinde yer alan Mısır’ın kuzeyinde Akdeniz, doğusunda ise Kızıldeniz bulunmaktadır. Ülkenin güneyde Sudan, batıda Libya, kuzeydoğuda ise İsrail ile sınırı vardır. Afrika Kıtası’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Nil Nehri ülke toprakları içinde güneyden kuzeye doğru akış göstererek ülkenin Akdeniz kıyısında denize dökülür. Nil Nehri denize döküldüğü alanda büyük ve verimli bir delta ovası oluşturmuştur. Bu delta ovası ülkenin en önemli yaşam organıdır. Çünkü Nil Nehri kıyısı dışındaki alanlarda oldukça kurak iklim koşulları etkilidir.
Mısırda bir medeniyetin oluşmasında Nil Nehri’nin varlığı ile beraber ülkenin Akdeniz ile Hint Okyanusu arasında geçiş sağlayan Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’na sahip olması da büyük katkıya sahiptir. Orta Çağ boyunca Doğu uygarlıklarındaki malların Avrupa’ya taşınmasında Hint Okyanusu ile Akdeniz limanları arasında en kısa yolun Mısır’dan geçmesi bölgeyi önemli bir merkez hâline getirmiştir. Ancak Coğrafi Keşifler sonrasında yeni yolların bulunması ülkenin öneminin azalmasına neden olmuştur. Fakat sonraki süreçte Süveyş Kanalı’nın açılması ülkenin tekrar büyük önem kazanmasına ve jeopolitik öneminin artmasına neden olmuştur.