Ülkelerin Çevre Sorunlarına Yaklaşımları
Ülkelerde yaşanan çevre sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar üzerinde ülkelerdeki çevre bilincinin gelişmişlik düzeyi ve ülkelerde izlenen çevre politikaları belirleyici olur. Genellikle çevre bilincinin gelişmiş olduğu ülkelerde çevre sorunları daha az çevre sorunlarının önlenmesine yönelik politikalar ise daha etkindir. Doğal çevrenin önemsenmediği ve çevre bilincinin yeterli düzeyde gelişmediği ülkelerde ise çevre sorunları daha yaygın olarak görülür.
Yeni Zelanda’nın Çevre Politikası
Yeni Zelanda sürdürülebilir doğal kaynak kullanımı yöntemlerinin en iyi uygulandığı ülkelerden biridir. Ülkede doğal kaynakların doğru ve sürdürülebilir kullanımı ülke refahı açısından öncelikli bir konu olarak ele alınmıştır. Bu Çerçevede de çevre sorunlarının önlenmesi ve sürdürülebilir doğal kaynak kullanımının gerçekleştirilmesi için etkili bir çevre politikasının oluşturulmasına önem verilmiştir.
Yeni Zelanda’da çevre sorunlarının önlenmesine yönelik bir çok yasal düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemelerden biri de 1991 Yeni Zelanda Kaynak Yönetimi Yasası’dır. Uygulamaya konulan bu yasa ile ekonomik gelişim ile çevresel değerler arasında sürdürülebilirlik ilkesine dayalı bir anlayış ortaya konmuştur. Ayrıca bu yasa ile doğal çevreyi kirleten ve çevre sorunlarına neden olanlar hakkında ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır.
Yeni Zelanda izlediği çevre politikaları ile “temiz ve yeşil” bir ülke olmayı hedeflemiş ve çevre sorunlarına neden olabilecek bir çok uygulamayı yasaklamıştır. Ülkede belirlenen çevresel hedefler doğrultusunda kamu sektörü ve özel sektör ile toplumun tüm kesimlerinin çevre sorunlarına karşı sorumluluk almasını sağlanmıştır. Böylece çevre sorunlarına karşı iş birliğine dayalı bir çalışma ortaya koymuştur. Yeni Zelanda, uluslararası çevre anlaşmalarına imza atma ve sorumluluklarını yerine getirme konusunda örnek gösterilebilecek bir ülkedir. Ülke; İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Sözleşmesi, Balina Avcılığı Uluslararası Sözleşmesi gibi çok sayıda anlaşmaya taraftır. Ayrıca ülkede küresel iklim değişimlerinin önlenmesi amacıyla 2050 yılına kadar sıfır karbon salınımı hedeflenmektedir.
Kosta Rika’nın Çevre Politikası
Orta Amerika’da yer alan küçük bir ülke olan Kosta Rika, uyguladığı başarılı çevre politikalarıyla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2011 yılında sürdürülebilir çevre politikalarında örnek ülke olarak gösterilmiştir.
Ekonomisi kahve, muz, şeker kamışı gibi tropikal tarım ürünlerine dayalı olan ülkede son dönemde ekoturizm önemli ölçüde gelişmiş ve önemli bir ekonomik faaliyet hâlini almıştır.
Tropikal iklim koşullarının hâkim olduğu ülkede zengin orman örtüsü 1940’lı yıllardan sonra çeşitli ekonomik ve beşerî faaliyetler nedeniyle yoğun şekilde tahrip edilmiştir. Orman örtüsünün yoğun şekilde tahrip edilmesi ülkede uzun süre boyunca erozyon ve biyoçeşitliliğin azalması gibi önemli çevre sorunlarının yaşanmasına neden olmuştur. Uzun yıllar boyunca yaşanan çevre sorunları sonrasında ülkede 1996 yılından itibaren ormanların yağmalanmasına yönelik yasal tedbirler alınmış ve orman tahribi ile etkili bir mücadele başlatılmıştır. Bu mücadele sonucunda ülkedeki orman varlığı tekrar önemli ölçüde artmaya başlamış, 1983’te ülke toplam arazisinin %26’sını kaplayan ormanlar günümüzde ülke arazisinin %52’sini kaplamaktadır.
Doğal çevrenin korunmasına yönelik sıkı tedbirlerin uygulandığı Kosta Rika’da çevre ile ilgili 30’dan fazla yasa vardır. Ayrıca uygulamaya konulan yasaların yanı sıra okullarda çevre eğitimine önem verilerek topluma çevre bilinci kazandırılmasına yönelik de ciddi çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar sonucunda Kosta Rika günümüzde çevre bilincinin en yüksek ve çevre koruma uygulamalarının en yaygın olduğu ülkelerden biri hâline gelmiştir.
Biyoçeşitlilik bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Kosta Rika, koruma altında en çok toprağı olan ülkelerden de biridir. Kosta Rika’da küresel iklim değişimlerinin önlenmesi yönünde de önemli çalışmalar yapılmaktadır. Günümüzde ülkedeki elektrik enerjisi üretiminin büyük bölümü yenilenebilir kaynaklardan sağlanmaktadır. Ülke 2021 yılına kadar ulaşımda fosil yakıt kullanımını sona erdirerek sıfır karbon salınımını gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.
Zimbabve’nin Çevre Politikası
Afrika Kıtası’nda yer alan Zimbabve, bu kıtada çevre ile ilgili çalışmalara önem veren ve çevrenin korunması yönünde önemli çalışmalar yapan en önemli ülkedir. Ülkede çölleşme, biyoçeşitliliğin azalması ve ormansızlaşma ile hava, toprak ve su kirliliği gibi çevre sorunlarının önlenmesi amacıyla ulusal çevre politikası oluşturulmuş ve öncelikle yasal tedbirler alınmıştır. Ülkede doğal çevrenin korunması amacıyla çevreye duyarlı alanlar, millî park olarak tanımlanmış ve koruma altına alınmıştır.
Ülkede yapılan yasal düzenlemeler ile hava kirliliğinin önlenmesi, atıkların bertaraf edilmesi, doğal ve kültürel varlıkların korunması gibi konularda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ayrıca ülkede çevre sorunlarının yaşanmasında önemli rol oynayan arazi planlaması ve hızlı nüfus artışı konuları da çevre politikaları çerçevesinde ele alınarak bu konularla ilgili çalışmalar yapılmıştır.
Ülkede izlenen çevre politikaları ve doğal hayatın korunmasına yönelik tedbirler sonucunda biyoçeşitliliği korunması alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda ülkede yer alan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan beyaz gergedan, timsah ve vahşi kediler gibi türlerin son yaşam alanları korumaya alınmıştır.
İsveç’in Çevre Politikası
İsveç çevre sorunlarının en az olduğu ve çevre duyarlılığının en yüksek olduğu ülkelerden biridir. 19 ve 20. yüzyılda ülkede yaşanan sanayileşme faaliyetleri yoğun çevre sorunlarına neden olmuştur. Bu sorunlar ülkede uygulanan çevre politikaları ve yapılan yasal düzenlemelerle büyük ölçüde azaltılmıştır. Ülkede 1969 yılında çıkarılan Çevre Koruma Kanunu bu sorunların önlenmesinde büyük rol oynamıştır.
Günümüzde çevre dostu teknolojilerin yoğun olarak kullanıldığı ülkede enerji üretiminin yaklaşık yarısı yenilenebilir temiz kaynaklardan sağlanmaktadır.
İsveç’te yapılan çalışmalar neticesinde ortaya çıkan atıkların büyük bölümü geri dönüşüm faaliyetleri ile tekrar değerlendirilmektedir. Bu durum ülkedeki atık sorunun önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur. Ayrıca çevre bilincinin yüksek olduğu diğer ülkelerde olduğu gibi İsveç’te de küresel iklim değişimini önlemek amacıyla önemli çalışmalar yapılmaktadır. Ülkede hem küresel iklim değişimlerinin önlenmesi hem de fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması için karbon salınımı vergisi çıkarılmıştır.
İsveç Çevre Kurumu’nun ülke için belirlediği 2020 – 2025 çevre hedeflerinin başlıcaları şunlardır:
- Her canlı varlık için sağlıklı, temiz havanın sağlanması
- Karasal su ekosistemlerinde sürdürülebilir arazi kullanımı ile biyoçeşitlilik ve doğal mirasın korunmasının sağlanması
- Ormanların doğal yenilenme kapasitesinin korunması
- Tarım arazilerinin kirliliğe ve erozyona karşı korunması
- Şehirlerin sağlıklı ve yaşanabilir çevreye sahip olması
- Zehirli atıkların bertaraf edilmesi
- Sera gazı salınımını azaltarak veya durağan hâlde tutarak küresel iklim değişimi ile mücadele edilmesi
Güney Kore’nin Çevre Politikası
Günümüzde dünyanın hızla gelişen ekonomilerinde biri haline gelen Güney Kore, geçmişte ağır sanayiye dayalı bir sanayileşme süreci yaşamıştır. Bu süreçte çevresi değerlere pek önem verilmemesi nedeniyle ciddi çevre sorunları yaşanmıştır.
Güney Kore’de 2000’li yıllardan itibaren doğayla uyumlu bir gelişme gösterilmesi ve çevre sorunlarının azaltılması amacıyla yeni bir çevre politikası geliştirmiştir. Ortaya konan bu yeni çevre politikası ile toplumun tüm kesimlerini içine alan, çevresel değerleri koruyan, sürdürülebilir kalkınma ön görülmüştür.
Ülkede yapılan yasal düzenlemeler ile sanayi tesislerinin neden olduğu sera gazı salınımları kısıtlanmış ve bu sayede ülkedeki kalitesinde artış yakalanmıştır.
Günümüzde ülkede çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımın arttırılması, geri dönüşüm faaliyetlerinin yaygınlaştırılması gibi alanlarda hem yasal düzenlemeler yapılmış hem de halkı bilinçlendirmeye yönelik eğitimler verilmektedir. Ülkede 2016 yılında Eko Ürünleri Satın Alma Teşviki Yasası çıkarılarak geri dönüşüm faaliyetleri ve geri dönüşüm faaliyetleri ile üretilmiş ürünlerin yeniden kullanımı desteklenmiştir.
macaristanın çevre kirliliği için aldığı politikayı atabilirmisiniz?