Türkiye’nin Jeopolitik Konumu Ayt Coğrafya
Türkiye’nin Jeopolitik Konumu
Jeopolitik, bir ülkenin sahip olduğu fiziki ve beşerî unsurlar ile dünya üzerindeki konumunun dış siyasetine etkisidir. Bir ülkenin sahip olduğu jeopolitik değeri üzerinde ülkenin sahip olduğu çeşitli doğal ve beşerî özellikleri etkili olmaktadır. İklim, yer şekilleri, yer altı kaynakları doğal unsurlar ile nüfus, ekonomik durum, sosyal ve kültürel değerler gibi beşerî jeopolitik önem üzerinde etkili olabilmektedir. Jeopolitik önem üzerinde etkili olan beşerî özellikler zaman içinde değişim gösterebilirken konum ve fiziki coğrafya özelliklerinde değişim olması çok uzun zaman gerektirmektedir.
Türkiye’nin jeopolitiği üzerinde belirleyici olan başlıca özellikleri şunlardır:
- Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı düğüm noktasında bulunan bir yarımada ülkesi olmasıdır. Buna ilave olarak Avrupa’da (Trakya) ve Asya’da topraklarının bulunması
- Üç kıtayı birleştiren doğal bir köprü konumunda yer aldığı gibi önemli ulaşım hatları üzerinde bulunması
- Uluslararası deniz ticaretinde önem taşıyan İstanbul ve Çanakkale boğazlarına sahip olması sayesinde Karadeniz Havzası ve hinterlandındaki ülkeleri Akdeniz Havzası’na bağlaması
- Doğu – güneydoğu ile batı – kuzeybatı yönünde geçişi sağlayan kara yoluna sahip olması
- Dünya’nın önemli hava yolu koridorlarından biri olması
- Doğu ve güneydoğusundaki petrol ve doğal gaz zengini olan Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine yakın olması ve enerji nakil hatları üzerinde bulunması
- Avrupa, Orta Doğu pazar bölgeleri arasında bulunması ve geçmişten günümüze İpek ve Baharat yollarının geçiş hatları üzerinde olması
- Geçmişten günümüze medeniyetlerin buluştuğu bir mekânda bulunmasının yanı sıra Avrupa ile Asya kültürleri arasındaki etkileşim bölgesinde yer alması
- Doğusunda Türk Cumhuriyetlerinin, Balkanlar’da ve Avrupa’da Müslüman ve Türk topluluklarının bulunması
- Doğu ve batı uygarlıklarının birçoğuna ait kültürlerin izlerini barındırması tarihi, dini ve kültürel mirasa sahip olması
- Transit ticaret yolları üzerinde yer alması
- Avrupa’da Yunanistan ve Bulgaristan; Asya’da Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahcivan), Iran, Irak ve Suriye ülkeleriyle sınır komşusu olması
- Önemli siyasi, ekonomik örgütlere üye olması, dinamik bir nüfusa ve güçlü bir orduya sahip olması
- Orta Doğu bölgesindeki ülkelere göre su kaynakları bakımından zengin olması
- Bor minerali bakımından çok zengin olması ve önemli krom yataklarına sahip olması
Geçmişten Günümüze Türkiye’nin Jeopolitik Konumu
Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum kendisini siyasi, ekonomik ve kültürel yönlerden dünyanın çok önemli ülkelerinden biri hâline getirmiştir. Bu özelliği geçmişte taşıdığı gibi, günümüzde de artırmış gelecekte ise daha fazla arttıracaktır.
Türkiye toprakları milattan önceki yıllardan beri sırasıyla Hitit, Pers, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik sahası olmuştur. Tarihin her döneminde Orta Doğu ve Balkanlarda bulunan medeniyetler Anadolu’ya sahip olmaya çalışmışlardır. Bu şüphesiz Anadolu’nun jeopolitik ve stratejik konumuyla yakından ilgilidir.
Anadolu’nun Avrupa ile Asya arasındaki köprü konumu, Avrupa’ya yakın bir yarımada olması ile İstanbul – Çanakkale boğazlarının varlığı Anadolu’yu yalnız Orta Doğu’nun değil dünyanın ticari, siyasi ve stratejik bakımdan en önemli coğrafyalarından biri hâline getirmiştir. Bu nedenledir ki Anadolu çevresinde kurulan veya yaşayan devletler varlıklarını devam ettirebilmek ve gelişebilmek için bu kilit bölgeye sahip olmak, egemenlik kurmak istemişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde çok geniş topraklara sahip olunması Anadolu’nun jeopolitiğinden geniş ölçüde faydalanabilmesini sağlamıştır. Akdeniz ve Karadeniz ticaret bölgesini elinde bulundurması daima önemli kabul edilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’na karşı mücadele eden ülkelerden birinin fazlaca avantaj sağlaması durumunda dahi diğerlerinin Osmanlı’nın yanında yer almaya çalışması ticari ve siyasi kaygılardan dolayıdır.
İlk çağlardan bu yana Anadolu’da kurulan uygarlıkları besleyen kervan yolları (özellikle ipek ve baharat) etkinliğini kaybedince Anadolu’da transit ticaretin ortaya çıkardığı 0 zenginlik ve parlak dönem sona ermiştir. Bu durum Osmanlı döneminde ekonomik ve siyasi kayıpların önemli nedenleri arasındadır.
Coğrafi Keşiflerle birlikte okyanus yollarının önem kazanması yalnız Anadolu’nun değil ilk ve orta çağlardaki evrensel ticaretin merkezi olan Akdeniz Havzası’nı kökten etkilemiş ve zayıflatmıştır. 19. yüzyılda Süveyş Kanalı’nın açılmasından Türk limanları yeterince faydalanamamıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye’nin jeopolitik önemi Osmanlı’nın son iki yüzyılına göre artmıştır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden sonra II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’nin bu konumundan savaşan devletler yararlanmak istemiştir. Soğuk Savaş döneminden 1980’lere kadar genellikle durağan bir yapıdaki jeopolitik durum Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkaslar’daki siyasi, ekonomik gelişmeler sayesinde tekrardan canlanarak Türkiye’yi bölgenin jeopolitik merkezi konumuna getirmiştir. SSCB’nin, Varşova Paktı’nın dağılması Avrasya ekseninde Türkiye’nin jeopolitiğini öne çıkarmıştır.
Bu durum sonucunda,
- Küresel ve bölgesel boyutta yeni kuvvet dengeleri oluşmuştur.
- Avrupa’da yeni siyasi oluşumlar meydana gelmiştir.
- Orta Asya ve Kafkaslar’da Türkiye ile etnik, tarihi ve kültürel bağları bulunan ülkeler bağımsızlıklarını kazanmıştır.
- Balkanlar ve Orta Doğu’da yeni ve çok önemli gelişme ve değişimler olmuştur.
Türkiye bulunduğu coğrafi konum nedeniyle birçok küresel, bölgesel, ticari, ekonomik, askeri ve siyasi örgüt üyesidir. NATO, Avrupa Konseyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Karadeniz Ekonomik işbirliği (KEİ), ECO, D-ZO, D—8, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT veya İKÖ) gibi kuruluşlara üyedir.
Türkiye, yakın bir gelecekte Hazar ve Orta Asya doğal kaynaklarının batıya ulaştıran bir köprü rolü üstlenmekle kalmayacak aynı zamanda Bakü — Ceyhan Projesi’nde olduğu gibi Trans Hazar, Trans Kafkasya ulaşım koridorlarından faydalanacak, Nabucco gibi önemli doğal gaz koridorlarında kilit rol oynayacaktır.
Türkiye bulunduğu coğrafya ve konumu içinde çevresine barış, istikrar ve demokrasi anlayışı ile örnek ülke olmaktadır. Türkiye’nin uyguladığı dış politika tarihi geçmişi ile yaşadığı coğrafya ve jeostratejik konumu, ekonomik ve kültürel zenginlikleri sayesinde önemini her daima hissettirmesine yardımcı olmaktadır.
Kıbrıs Adası’nın ve Boğazların Türkiye’nin Jeopolitik Konumuna Etkisi
Anadolu’nun güneyinde yer alan Kıbrıs, Akdeniz’in Sicilya ve Sardunya adalarından sonraki üçüncü büyük adasıdır. Kıbrıs adasının Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının arasında bulunması adanın tarih boyunca jeopolitik ve stratejik önemini korumasını sağlamıştır. Bu özelliği nedeniyle ada sıklıkla hakimiyet mücadelelerine sahne olmuş ve istilalara uğramıştır.
Kıbrıs Adası, askeri müdahale gerektirecek durumlarda Türkiye’nin hava üssü olarak kullanabileceği bir nokta yer alması nedeniyle ada Türkiye’nin milli güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca Kıbrıs Anadolu’nun güney kıyılarında bulunan İskenderun ve Mersin limanlarının güvenliği ile Akdeniz ve Orta Doğu’daki ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından da oldukça kilit bir noktada yer almaktadır.
Türkiye’nin jeopolitik konumunu arttıran diğer önemli bir unsurda İstanbul ve Çanakkale boğazlarıdır. Karadeniz kıyısında yer alan ülkelerin açık denizlere çıkan tek kapısı ve bu kıyılara ulaşımın tek giriş noktası olan Çanakkale ve İstanbul boğazları stratejik açıdan oldukça önemli alanlardır.
1453 yılında İstanbul’un fethi ile tamamen Osmanlı egemenliğine geçen boğazlar, Lozan Antlaşması’na kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Lozan Antlaşması’yla Türkiye’nin boğazlar üzerindeki söz hakkı kısıtlanmış ancak 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle boğazlar tekrar Türkiye Cumhuriyeti yönetimine geçmiştir.
Türkiye’nin Jeopolitik Konumunun Bölgesel Etkileri
Türkiye tarihine en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış olan Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yakın konumda olduğu bölgede yer almaktadır. Bu durum sadece fiziki açıdan değil beşeri açıdan da önemli etkiler yaratmıştır. Türkiye’nin bu konum özellikleri tarihin en eski kültürleriyle komşu olmasının yanı sıra bu kültürler ve ülkeler arasında köprü olmasını da sağlamıştır. Coğrafi konumunun sağladığı bu kültürel avantajların yanı sıra siyasi ve askeri açıdan da önemli avantajlar bulunmaktadır. Türkiye’nin yakın çevresinde yer alan Orta Doğu, Kafkasya, Doğu Avrupa gibi bölgelerde Türkiye’nin dahil olmayacağı hiçbir uluslararası iş birliği çalışması ve örgütü düşünülemez.
Türkiye’nin sahip olduğu jeopolitik konumun önemini artıran başlıca unsurlar şunlardır:
- Karadeniz Havzası, Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Orta Asya’nın oluşturduğu coğrafyanın merkezinde yer alması
- Üç tarafı denizlerle çevrili olması ve İstanbul ile Çanakkale boğazlarına sahip olması
- Dünyanın önemli petrol ve doğal gaz rezervlerinin olduğu Orta Doğu ve Hazar Havzası ile komşu olması
- BM, NATO, Avrupa Konseyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, G – 20, İslam işbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlara üye olması
- Türkiye’nin yakın coğrafyasına göre önemli miktarda genç nüfusa sahip olması