Türkiye Üzerinde Müttefiklerin Baskısı
Türkiye’nin üzerindeki Alman baskısı 1943 yılına doğru sona erdi ve yerini Müttefiklerin baskısı almaya başladı. Müttefik Devletler, yaptıkları konferansların birçoğunda Türkiye’nin savaşa katılması gerektiğini dile getirdiler. Bu yönde Casablanca Konferansı’nda alınan kararı, İngiltere başbakanı Churchill, 30 Ocak — 1 Şubat 1943 tarihleri arasında geldiği Adana’da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye bildirdi ve “Türkiye’nin en geç Ağustos 1943’e kadar savaşa girmesini” istedi. Müttefiklerin bu isteğine karşılık İsmet İnönü, “hem Sovyet Rusya’nın Almanya’yı yenerek egemen olacağı Avrupa’da yapacaklarını hem de Türk ordusunun malzeme bakımından desteklenmesi gerektiğini” bildirdi. Ancak Churchill söz verdiği silah ve cephane yardımını sağlamayınca Türkiye savaşa girmedi. Türkiye’nin savaşa girmesi konusunda Müttefiklerin yaptığı baskılar 1943 yılı boyunca devam etti. Ouebec ve Moskova konferanslarından sonra İngiltere, ABD ve Sovyet Rusya’nın katılımı ile 28 Kasım – 1 Aralık 1943 tarihleri arasında yapılan Tahran Konferansı’nda da Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’na katılması konusunda karar alınmış ve bu kararın Türkiye’ye bildirilmesi için İsmet İnönü Kahire’ye davet edilmiştir. Ancak Mısır’da yapılacak görüşmelere katılacağını açıklayan İsmet İnönü, “Kahire’ye, alınan kararları kabul etmek için değil, bu kararı taraflarla serbestçe tartışmak ve görüşmek için gideceğini” duyurmuştur. İsmet İnönü ile 3 Aralık 1943’te Kahire’de görüşen Roosevelt ve Churchill, “savaşa katılma konusundaki isteklerini” Türkiye’ye kesin bir dille bildirdi ve “savaşa katılmaması durumunda Türkiye’ye yaptıkları her türlü yardımı keseceklerini” açıkladılar. Türkiye ise askeri ve stratejik gerekçelerden dolayı savaşa katılmayacağını ve tarafsızlığını koruyacağını söyledi. Türkiye’nin savaşa katılmama ve tarafsızlığını koruma politikası 1945 yılına kadar sürdü. Türkiye’nin bu politikasına kızan ve iki yol boyunca Müttefikleri oyaladığını düşünen Churchill yaptığı bir açıklama ile “savaşın sonunda yapılacak barış konferansında Türkiye’nin yerinin garanti olmayacağını” söyledi. Churchill’in bu açıklamasını destekleyen bildiri de Müttefiklerinden geldi. Müttefik Devletler, 4 — 11 Şubat 1945’te düzenlenen Yalta Konferansı’ndan sonra “savaş sonunda oluşturulacak uluslararası örgütlere, 1 Mart 1945’ten önce Almanya’ya savaş ilan eden devletlerin katılabileceğini” açıkladılar.
Bu koşullar altında daha fazla direnemeyen Türkiye,
– San Fransisco’da toplanacak olan konferansa katılarak Birleşmiş Milletlerin kurucu üyesi olabilmek
– Büyük bir güç haline gelen Sovyet Rusya’ya karşı savaştan sonra milletlerarası destek sağlamak
– Savaştan sonra kurulacak yeni dünya düzeninde yer almak gibi amaçlardan dolayı savaşa girmek için hazırlıklarını son kez gözden geçirdi. Japonya ve Almanya ile ilişkilerini kesen Türkiye 23 Şubat 1945’te Almanya’ya savaş ilan etti. Bu sırada Almanya’nın yenilgisi kesinleşmiş olduğundan Türkiye savaşta fiili bir eylemde bulunmamış, askeri bir harekâta girişmemiştir.
Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı sırasında,
– Seferberlik ilan edildi.
– Hükümete ekonomiye müdahalede sınırsız yetki veren “Milli Koruma Kanunu” çıkarıldı.
– İthalat ürünlerine kısıtlama getirildi.
– Varlık Vergisi Kanunu çıkarıldı. Amacı: sermaye ve gelirlerden yeni vergiler alınarak askeri masrafların giderilmesidir. Ayrıca bu kanunla karaborsacılık ve vurgunculuk yapanlardan fazla vergi alınması sağlanmıştır. Bu kanunun uygulanmasında Gayrimüslimlere kötü davranılması hep eleştiri konusu olmuştur. Ancak bu kanun daha sonra Müslüman tüccarların ticaret yaşamındaki etkinliklerini artıracaktır.
– Toprak Mahsulleri Vergisi çıkarıldı .
ON İKİ ADA
On İki Ada Türkiye’nin Ege kıyılarına yaklaşık 2 km mesafedeki Sisam ile Rodos adaları arasında yay şeklinde dizilmiş olan 20 adadan oluşmaktadır. Her bir adanın kendi seçtikleri “12 kişilik bir ihtiyar heyeti” tarafından yönetilmesinden dolayı, bu adalara On İki Ada adı verilmiştir. 1912’de Uşi Antlaşması ile İtalya’nın eline geçen bu adalar Mussolini’nin devrilmesi ve İtalya’nın savaştan çekilmesi üzerine Almanlar tarafından işgal edildi. Almanya’nın teslim olmasından sonra da Müttefiklerin eline geçti ve aynı yıl Yunanistan’a bırakıldı. 27 Haziran 1946’da Paris’te yapılan Dış işleri Bakanları Konferansı’nda On İki Ada’nın Yunan hâkimiyetine geçmesi kabul edildi. İtalya bunu 10 Şubat 1947’de onayladı ve Nisan 1947’de On İki Ada resmen Yunanistan’a bırakıldı.
İkinci Dünya Savaşı Sırasında Eğitim ve Kültür Alanındaki Yenilikler:
Kırsal kesime öğretmen yetiştirmek amacıyla Köy Enstitüleri açılmıştır
Harika Çocuklar Kanunu çıkarılarak, yetenekli çocukların yurt dışına gitmeleri sağlanmıştır.