TÜRKİYE’DE YERLEŞMELER
Türkiye’de yerleşmelerin dağılışını doğal ve beşerî faktörler belirler. Yeryüzünde yerleşmelerin dağılışı dengeli olmadığı gibi Türkiye’de de dengeli değildir. Türkiye’de genel olarak kıyıdan iç kesimlere ve batıdan doğuya gidildikçe yerleşmelerin sıklığı azalır.
Türkiye’de Yerleşmenin Dağılışını Etkileyen Faktörler
Doğal Faktörler
- İklim
- Su kaynakları
- Yer şekilleri
- Toprak verimliliği
- Bitki örtüsü
Beşerî Faktörler
- Göçler
- Ulaşım olanakları
- Ekonomik faaliyetler
Türkiye’de Yerleşmelerin Dağılışını Etkileyen Doğal Faktörler
Türkiye’de Yerleşmelerin Dağılışını Etkileyen Beşerî Faktörler
Türkiye’de İlk Yerleşmeler
Arkeolojik kazılar, Türkiye’de yerleşmenin çok eskiye dayandığını gösterir. En eski yerleşim yeri olan mağara yerleşmelerine Karain (Antalya), Yarımburgaz (İstanbul), Öküzini (Antalya) mağaraları örnek olarak gösterilebilir.
Türkiye’de tarıma uygun su kaynakları çevresinde köy tipi ilk yerleşmeler kurulmuştur. Yerleşik hayata geçilen ilk yerlerden bazıları höyük kalıntısı olarak günümüze ulaşmıştır. Tarihî çağlarda kurulmuş, savaş, deprem gibi faktörlerle yerleşmelerin üst üste yıkıldığı alanda yerleşmelerin tekrar kurulmasıyla oluşmuş, tepe biçimindeki eski yerleşim alanlarına höyük denir. Türkiye’de ilk yerleşim yerlerine ait bazı örnekler aşağıda verilmiştir.
Çatalhöyük (Konya)
Konya’nın Çumra ilçesi sınırları içerisindedir. İki tepe arasında olması nedeniyle Çatalhöyük denmiştir.
Alacahöyük (Çorum)
Çorum ilinin Alaca ilçesi sınırları içerisindedir. Höyük alanı Hititler’den kalma Eski Çağ yerleşkesidir. Hititlerin dinî ve siyasi merkezidir. Bulunduğu alanın tarım faaliyetine uygun olması, kuruluşundaki en önemli faktördür.
Göbeklitepe (Şanlıurfa)
Şanlıurfa’nın 20 km kuzeydoğusundadır. Tarihi MÖ 10. yüzyıla dayanır. Etrafında herhangi bir yerleşim bulunmayan bir ibadet yeridir. Göbeklitepe’de dikdörtgen şeklinde iki büyük tapınak bulunur ve bu tapınak tarihin ilk dinî yapısı sayılmaktadır.
Türkiye’de İdari Fonksiyonlarına Göre Yerleşmeler
Türkiye’de devletin kamu hizmetlerini her yere götürebilmesi, vatandaşların iş ve işlemlerinin daha hızlı ve düzenli yapılabilmesi amacıyla bazı idari fonksiyonlara sahip birimler oluşturulmuştur.
Bu idari birimler, merkezi yönetim ve yerel (mahallî) yönetim birimleri olarak ikiye ayrılır. Merkezi yönetim, başkent ve taşra olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ankara, Türkiye’nin merkezi yönetiminin idari başkentidir.
1982 Anayasası’na göre Türkiye’de merkezi idare; coğrafi konuma, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere, iller de diğer kademeli birimlere ayrılır. Diğer kademeli birimlerden kastedilen ilçe ve bucaktır. Ancak bucak yönetimleri kaldırılmıştır. Günümüzde mevcut tüm il ve ilçeler merkezi yönetimin taşra teşkilatını oluşturur.
Anayasaya göre iller, merkezî yönetimin temel örgütlenme birimidir. Türkiye’de yönetim sistemi içerisinde en büyük idari birim illerdir. İlin genel yönetiminden valiler sorumludur. İllerin sınırları içerisinde birden fazla şehir yerleşmesi bulunabilir. İstisnalar olmakla birlikte bu şehirlerden en büyüğü ilin yönetildiği ve valinin bulunduğu il merkezidir. İlin ismi bu merkez şehrin ismidir. Türkiye’de sadece üç ilde merkez şehirlerinin isimleri il ismi olarak kullanılmaz. Kocaeli ilinin merkez şehri İzmit, Sakarya ilinin merkez şehri Adapazarı, Hatay ilinin merkez şehri Antakya’dır. İl merkezleri için merkez ilçe tanımlaması da yapılmaktadır.
Türkiye’de 2019 yılı itibariyle toplam 81 il bulunmaktadır. Türkiye’de geçmişten günümüze yeni illerin oluşturulmasıyla illerin sayısında ve bazı illerin sınırlarında değişmeler yaşanmıştır.
İlçeler, i| yönetiminin bir alt kademesindeki idari birimlerdir. İlçelerde genel idarenin başında kaymakam bulunur. Çeşitli kriter ve gereksinimlere göre alınan kararlarla ilçe sayılarında değişmeler olmaktadır. Yeni ilçeler eklenmekte ya da çıkarılmaktadır. Türkiye’de 2017 yılının sonu itibariyle 921 tane ilçe vardır. İllerin ilçe sayıları farklılık gösterir. Örneğin İstanbul ilinin 39 ilçesi varken Bayburt ilinin il merkezi dışında sadece iki ilçesi vardır.
Türkiye’de il ve ilçe gibi merkezi yönetim birimlerinden başka yerel yönetim birimleri de bulunur. Bunlar; il özel idaresi, belediyeler ve köylerdir.
Türkiye’de iki tür belediye vardır. Bunlar belediye ve büyükşehir belediyesidir. Belediyeler; il, ilçe ve belde belediyeleri olarak kademelidir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. Son değişikliklerle bir yerde belediye kurulması için nüfusun 5.000’den fazla olması gerekmektedir. Türkiye’de toplam nüfusu 750.000’den fazla olan iller büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür. Türkiye’de 2019 yılı itibariyle 30 büyükşehir belediyesi, 51 il belediyesi, 921 ilçe belediyesi ve 396 belde belediyesi bulunmaktadır.
Köyler; cami, okul, otlak gibi alanların olduğu, nüfusun 2.000’in altında olduğu, toplu ve dağınık evlerde oturulan küçük idari birimlerdir. En küçük yerel yönetim birimi olan köylerde yönetimin başında seçimle görev alan muhtar bulunur. Türkiye’de 2019 yılı itibariyle 18.332 köy vardır. Köyler, yerel yönetim birimi olmasına karşılık merkezi yönetimin kırsal kesimdeki bir organı gibi de işlev görmektedir. Yerleşmelerin dağılışında, gelişmelerinde, fonksiyonlarının özelliklerinde iklim, yer şekilleri, kayaç özellikleri, su kaynakları, bitki örtüsü gibi fiziki özellikler yanında ekonomik faaliyetler, sosyal kültürel özellikler de etkili olmaktadır.
Dünya’nın en eski yerleşim yerlerinden bin’ olan Türkiye’de yukarıdaki fiziki ve beşerî özelliklere bağlı olarak nüfusları, fonksiyonları, gelişmişlik durumları, yerleşim özellikleri birbirinden oldukça farklı kır ve kent yerleşmeleri bulunur.