Türkiye nüfusundaki artış ve değişmeler, belirli aralıklarla yapılan nüfus sayımlarıyla belirlenmektedir. Ülkemizdeki nüfus sayımlarının tarihi Osmanlı Devleti’ne kadar dayanır. Osmanlı Devleti’nde ilk nüfus sayımı II. Mahmut döneminde 1831 yılında yapılmıştır. Bu sayımda asker ve vergi yükümlülerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son genel nüfus sayımı ise 2000 yılında yapılmıştır. 2007 yılından sonra Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine geçilmiş ve her yılın son günü nüfus tespiti yapılmaya başlanmıştır. Türkiye nüfusunun yıllara göre değişiminde doğum ve ölüm oranındaki değişmeler, dış göçler ve ülkenin kalkınma düzeyindeki değişmeler etkili olmuştur. Türkiye nüfusunda 1923 – 2016 yılları arasında görülen başlıca değişmeler şunlardır:
- 1927 yılında 13,6 milyon olan nüfusumuz yaklaşık beş katına çıkarak 2016 yılında 79,8 milyona ulaşmıştır.
- Türkiye nüfusu sürekli artmakta, ancak 1985 yılından sonra nüfus artış hızı azalmaktadır.
- Doğum oranının azalması nedeniyle, genç nüfus oranı azalmakta ve yaşlı nüfus oranı artmaktadır.
- Ortanca yaş artmakta ve ortalama yaşam süresi uzamaktadır.
- Kentsel nüfus oranı artmakta ve kırsal nüfus oranı azalmaktadır.
- Nüfusun eğitim düzeyi yükselmektedir.
- Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın nüfus erkek nüfustan fazlayken, günümüzde erkek nüfus kadın nüfusu biraz geçmiştir.
- Geçmişte yoğun olarak yaşanan iç ve dış göçler devam etmektedir.
Bilgi: En düşük nüfus artış hızımız 1945 yılında tespit edilmiştir. Bunun nedeni, II. Dünya Savaşı nedeniyle erkek nüfusun silah altına alınmasıdır. En yüksek nüfus artış hızımız 1955 yılında tespit edilmiştir. Bunun nedeni silah altındaki erkek nüfusun sivil hayata dönmesi, evliliklerin artması, beslenme ve sağlık koşullarının iyileşmesidir.
Türkiye’deki nüfus artışının başlıca nedenleri şunlardır:
- Doğum oranının ölüm oranından fazla olması
- Nüfus mübadelesiyle yurt dışından (Yunanistan) Türk nüfusun gelmesi (1927 – 1935)
- Hatay’ın Türkiye topraklarına dahil edilmesi (1939)
- 1945 – 1950 yılları arasındaki dönemde seferberlik hâlinin kalkması ve evlenmelerin artması
- Beslenme ve sağlık koşullarının iyileşmesi
- Çeşitli ülkelerden mülteci göçlerinin gelmesi
Türkiye’deki nüfus artışının başlıca sonuçları şunlardır:
- Genç nüfus oranının fazla olması
- Kalkınma hızının düşmesi ve işsizliğin artması
- Doğal kaynakların tüketiminin artması
- Çarpık şehirleşme ve çevre sorunlarının görülmesi
- Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersiz kalması
- İç ve dış göçlerin hızlanması
- Kırsal kesimde kişi başına düşen arazinin azalması