Türkiye’de İç Göçler
Nüfusun ülkenin farklı şehirlerine, bölgelerine veya kırsal alanlarına göç etmesiyle oluşan göçlerdir. Göç eden nüfus ülke içinde kaldığından toplam nüfusun artmasını veya azalmasını sağlamaz. Fakat ülkenin bu farklı bölge veya kentlerinde kır – kent; kadın – erkek; yaşlı – genç nüfus oranlarının bölge ve yörelerinde değişmesine neden olur. Türkiye’de özellikle 1950 yılına kadar ciddi bir iç göç hareketi yaşanmamıştır. Ancak bu tarihten sonra ekonomik göstergelerin değişmesi, ulaşım, ticaret ve yatırımlar ile çok partili siyasi hayat hızlı bir yerleşim değişimini ortaya çıkardı. Bunun sonucu olarak ilk olarak kırdan kente olan göçler hızlandı.
Ayrıca kentten kente, kırdan kıra göçler yaşandı ve son 20 yıldır kentten kıra göç hareketleri de arttı.
İç Göçlerin Nedenleri
- Kırsal kesimde yaşanan hızlı nüfus artışı sonucu tarım topraklarının miras yoluyla küçülmesi
- 1950 yılı sonrasında Türkiye’de ulaşımın gelişmesi göç etmeyi kolaylaştırmıştır.
- 1950 yılı sonrasında tarımda makineleşme sonucu işsizliğin artması
- 1950 yılı sonrasında kentsel bölgelerde sanayileşme ve ticaretin gelişmesi, iş imkânlarının artması
- Aşırı işlenen toprakların erozyona uğraması, verimsizleşmesi ve geçimin zorlaşması
- Kırsal bölgelerde sağlık, eğitim, kültürel ve altyapı hizmetlerinin yetersiz olmasına karşın şehirlerin imkânlarının daha iyi olması Kırsal kesimde yaşanan heyelan, sel gibi doğal afetler yanında baraj sularının altında kalan köyler, akraba çatışmaları ve terör olayları
- İletişimin gelişmesi sonucu kentlerin güzellikleri, yaşam ortamının çekici etkisi ile kentlerde üniversitelerin, tıp hizmetlerinin, kültürel faaliyetlerin fazla olması
İç Göçlerin Sonuçları
- Nüfusun dağılışında yaşanan dengesizlikler. Daha çok Marmara’daki sanayi ticaret merkezleri (Istanbul, İzmit, Bursa, Adapazarı, Tekirdağ – Çorlu) bu göçleri fazlasıyla aldı.
- Hızla bir mıknatıs gibi nüfus çeken büyük şehirlerde ve bölgesel şehirlerde yatırımlar arttı. Kırsal kesimlerde kalkınma zayıf kaldı.
- Kırsal kesime yapılan hastane, okul, lojman, sağlık ocağı ve yol yatırımları verimsiz hâle geldi.
- Göç eden nüfus nedeniyle bazı tarım arazileri boş kalarak üretim dışı kaldığı için çoraklaştı.
- Kentlerde nüfus yığılması sonucunda konut sorunu yaşandı. Bu durum sağlıksız şehirleşmeye, gecekondu yerleşmelerin artmasına sebep oldu.
- Kentlerde nüfusun hızla artması konut sıkıntısı, altyapı, eğitim, sağlık ve belediye hizmetlerinin zorlaşmasına neden oldu. Bu durum çarpık kentleşme, gecekondulaşma ve çevre kirliliğini arttırdı.
- Şehirsel bölgelerde sanayilerin artması yeşil alanların daralmasına ve gecekondulaşmanın artmasına sebep oldu. Önceleri şehir dışında bulunan sanayilerin etrafını kuşatan yeni yerleşme alanları sanayilerin kent içinde kalmasına sebep oldu.
Bunun sonucunda;
Kent yaşamına uyum zorlaştı. Sosyal, idari, adli sorunlar arttı.
Kentlerin iş imkânlarından fazla olan göç dalgası işsizliği arttırdı.
Türkiye’de Yüksek Oranda Göç Veren İller
- Doğu Anadolu’da: Kars, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Muş, Bingöl, Şırnak Güneydoğu Anadolu’da: Adıyaman, Mardin
- Karadeniz’de: Gümüşhane, Bayburt, Rize, Trabzon, Kastamonu, Sinop, Artvin, Tokat
- İç Anadolu’da: Sivas, Yozgat, Çankırı, Kırşehir, Niğde, Nevşehir Ege Bölgesi’nde: Afyon, Uşak, Kütahya
- Akdeniz’de: Burdur, Isparta, Kahramanmaraş
- Marmara’da: Çanakkale, Kırklareli, Bilecik
Türkiye’de Yüksek Oranda Göç Alan İller
- İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Şanlıurfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır
İç göçleri önlemek için neler yapılmalı?
- Tarımda modern yöntemlere (sulama, gübreleme, tohum ıslahı, makine kullanımı) ağırlık verilmeli
- Besi hayvancılığı, ahır hayvancılığı, mandıracılık, arıcılık, kümes hayvancılığı, balıkçılık ve ormancılık faaliyetlerini geliştirmek, teşvik etmek ve krediler vermek
- Tarım ile hayvancılığa yönelik el sanatları ve endüstri kollarını kırsal alanlarda yaygın hâle getirmek
- Tarım üreticilerinin yetiştirdiği veya ürettiği ürünleri değerinde satabilmesi için tarım ticaret borsalarının ve pazarlama birliklerinin (kooperatiflerin) sayısını arttırmak
- Kırsal alanlarda (köy ve beldelerde) eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel yapıyı güçlendirmeye yönelik yatırımları arttırmak gerekir.