Türkiye’de Bitkiler 10.Sınıf Coğrafya
Yeryüzü genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de orman, çalı ve ot formasyonlarına (biçimlerine) ait doğal bitki toplulukları bulunmaktadır. Bu toplulukların dağılışında iklim, yer şekilleri, baki ve yükselti gibi faktörler etkili olmuştur.
a) Türkiye’de Orman Formasyonunun Dağılışı Nasıldır?
Türkiye’de yağışın yeterli olduğu bölgelerde ormanlar gelişme imkânına sahip olmuştur. Türkiye arazisinin % 26’sı ormanlarla kaplıdır. Orman alanlarının bölgelerimize göre dağılımı ise şöyledir: % 25 Karadeniz Bölgesi, % 24 Akdeniz Bölgesi, % 17 Ege Bölgesi, % 13 Marmara Bölgesi, % 11 Doğu Anadolu Bölgesi, % 7 İç Anadolu Bölgesi ve % 3 Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Bölge alanlarına göre ise en fazla orman oranına sahip olan bölgemiz ise Marmara Bölgesi’dir. Türkiye her ne kadar farklı iklim şartlarına ait olan ağaç türleri bakımından zengin sayılsa da, en fazla görülen ağaç türleri kızılçam ve meşedir.
1. Karadeniz Ormanları: Trakya Yarım adasından Gürcistan’a kadar uzanır. Türkiye’nin en gür ve orman altı bitkileri bakımından en zengin ormanlarıdır.
- Geniş yapraklı Karadeniz ormanları, dağların denize bakan yamaçlarında kıyıdan itibaren başlar ve 1000 metre yüksekliğe kadar çıkar. Türkiye’deki türlerin yarısının yer aldığı bu kuşakta meşe, gürgen, kestane, kayın, ıhlamur, kızılağaç ve dişbudak gibi ağaç türleri bulunur.
- 1000 metreden başlayıp yaklaşık 1500 metreye kadar olan yükselti kademesinde ise geniş yapraklı ağaçlarla iğne yapraklı ağaçlar karışık halde bulunur.
- 1500 metreden yaklaşık 2000 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde ise iğne yapraklı ağaçlar görülür. Bu ağaç türleri arasında en önemlileri karaçam, köknar ve ladindir. Sıcaklıklar çok düştüğü için bu yükselti kademesinde artık geniş yapraklı ağaç türleri görülmez.
2. Akdeniz Ormanları: Akdeniz ve Güney Ege’de yaz kuraklığının artması ve yağış miktarının azalmasına bağlı olarak Karadeniz Bölgesi’ndeki gibi geniş yapraklı orman ağaçları kuşağını ve zengin orman altı bitkilerini göremeyiz.
- Toros Dağları’nın denize bakan yamaçlarında 1000 metreye kadar olan yükselti kademesinde kızılçam ve yer yer meşe ormanlarını maki türleriyle birlikte görürüz. Buradaki meşe ağaçlarının yaprakları küçük, kalın ve serttir. Bu durum ağacın yaz aylarında terlemeyle su kaybının önüne geçmiştir.
- 1000 metreden sonraki kuşakta ise karaçam, ardıç, katran ve sedir gibi iğne yapraklı ağaç türleri görülür.
- Gerek Akdeniz Bölgesi’ndeki gerekse Karadeniz Bölgesi’ndeki dağların iç kesimlere bakan yamaçlarındaki ormanlar ise yağış miktarının daha az olması sebebiyle daha fakirdir ve çoğunlukla kurakçıl türlerden oluşurlar.
- Kuzey Ege ve Güney Marmara’nın dağlık kesimlerinde hem Akdeniz ormanlarına hem de Karadeniz ormanlarına ait türler birlikte bulunurlar ve bu ormanlar adeta bir geçiş kuşağı oluştururlar. Kızılçam, meşe, kayın ve karaçam bu türlerden bazılarıdır.
3. İç Kesimlerin Ormanları: Yükseltiye bağlı olarak sıcaklıklar azaldığından iç bölgelerdeki ormanlar da farklı kademelerden başlar. Örneğin İç ve Doğu Anadolu’da 1200, Güneydoğu Anadolu’da ise 700 metrelerden başlar ve İç ve Güneydoğu Anadolu’da 2000, Doğu Anadolu’da ise 2800 metrelere kadar çıkar. Çoğunlukla meşe, karaçam, sarıçam ve ardıç türleri bulunur.
KRİTİK: İç bölgelerimizdeki ormanların toplam oranı % 21 iken kıyı bölgelerimizdeki ormanların oranı % 79’dur. Bu durum öncelikle iç bölgelerimizde yağış miktarının azlığı ve karasallığa bağlı olarak yaz mevsimindeki buharlaşmanın fazlalığıyla ilgilidir.
Türkiye’de Görülen Bazı Ağaç Türleri
Fıstık çamı: Tipik bir Akdeniz ağacıdır. Batı ve Güney Anadolu’da görülür. 15 – 20 m boyunda olup gençlik döneminde yuvarlak, yaşlılık döneminde şemsiye gibi bir tepeye sahiptir. Tohumları oldukça büyük olup, halk arasında bu tohumlar çam fıstığı olarak adlandırılır ve bu tohumlar halkın önemli gelir kaynağıdır.
Kızılçam: Dünyadaki en geniş yayılış alanı Türkiye’dir. Akdeniz ve Ege bölgelerinde geniş alanlarda Batı ve Orta Karadeniz’de ise yer yer parçalı bir dağılış gösterir. Deniz seviyesinden 1000 – 1200 metreye kadar görülen kızılçam ışığı ve güneşi çok sever ve hızlı büyür. Akdeniz ikliminin doğal ağacıdır. Tahribi sonucunda maki türleri ortaya çıkar.
Sarıçam: Kuzey Anadolu’nun yüksek dağlık kesimlerinde saf ya da karışık ormanlarla birlikte bulunur. İç ve güney bölgelerimizde de bulunan sarıçam ormanları 800-1000 hektara yakın alan kaplar.
Kayın: Çoğunlukla kuzey bölgelerinde ve Amanos (Nur) Dağları üzerinde saf ya da göknar, ladin, çam ve meşelerle karışık halde bulunurlar. Yağlı meyveleri yaban hayvanlar için önemli bir besin kaynağıdır.
Meşe: Ülkemizin hemen her bölgesinde görülen meşeler 25 metre boy, 2 metre çapa ulaşabilirler. Bazı türleri ise 3 – 5 m’den fazla büyüyemez.
Gürgen: Kışın yapraklarını döken bu orman ağaçları bazen tek tek çoğu kez de başka ağaçlarla özellikle de meşelerle birlikte bulunur. Boyları çok uzun olmayan bu ağaçlar bazen 25 metre boyu, 2 metre çapı bulurlar. Trakya’da Karadeniz kıyılarında, Güney ve Güneydoğu Anadolu’da bu ağaçlar görülür.
Ihlamur: Gür yeşilliği ve yapraklarının arasında küpe gibi sarkan, hoş kokulu çiçekleriyle oldukça gösterişli bir ağaçtır. Sonbaharda yapraklarını döken bu ağaçların çiçekleri solunum ve sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı etkide bulunurlar. Türkiye’de en çok Karadeniz Bölgesi’ndeki ormanlarda doğal olarak yetişir.
Kestane: Lezzetli ve besleyici meyvelerinden olduğu kadar odunundan da yararlanılan bir ağaçtır. Türkiye’de en çok Marmara ve Karadeniz bölgelerindeki ormanlarda yetişir. Sonbaharda yapraklarını döken kestane ağaçlarının 1,8 milyon adet, kestane üretiminin ise 70 bin ton olduğu tahmin edilmektedir.
Sedir: Çamgiller familyasının yapraklarını dökmeyen hoş kokulu, yatay ve yayvan konumlu dallarıyla görkemli bir görünüm sergileyen bir ağaç türüdür. Dört türünün üçü Akdeniz Bölgesi’nde biri Himalayalar Üzerinde yer alır. En tanınan türü, Lübnan Sediri’dir. Toroslarda 1200 – 2000 metre yükseklikler arasında yayla sınırlarında bulunurlar.
Ladin: Çamgiller familyasında yer alan ladin, göknarlara aşırı şekilde benzerler. Uzun boyları ile değerli orman ağaçlarıdır. Türkiye’de genellikle Kuzey Anadolu dağlarının kıyı kesiminde saf halde veya göknar – sarıçamlarla birlikte bulunurlar. Boyları ortalama 30 – 40 metreye kadar uzar. Ladinler nemli, hafif asitli ve balçık topraklarda (podzolik) yetişirler.
b) Türkiye’de Çalı Formasyonunun Dağılışı Nasıldır?
Başta Akdeniz olmak üzere, Ege’de ve Güney Marmara’nın kıyı kesiminde yaygın olan maki türleri, kızılçam ağaçlarının tahrip edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu türler arasında kısa boylu ağaçlar ve çalılar bulunur. Zeytin, sandal, kocayemiş, keçi boynuzu, zakkum, defne, mersin, sakız, menengiç, lavanta, kekik, akçameşe ve kermez meşesi başlıca maki türleridir.
- Maki türleri arasında yer alan ağaçların yaprakları, su kaybını azaltmak için küçük, kalın, tüylü, sert ve ya dikenlidir.
- Türkiye’de makiler deniz seviyesinden itibaren başlayıp; Akdeniz’de 1000 metre, Ege’de 600 metre ve Marmara’da 200-300 metrelere kadar çıkar.
KRİTİK: Türkiye’de maki yükselti sınırının bölgelere göre değişmesinin sebebi, enleme bağlı olarak güneyden kuzeye doğru gidildikçe sıcaklığın azalmasıdır.
- Akdeniz ve Ege kıyılarında makilerin tahrip edildiği ve kuraklığın iyice arttığı alanlarda ortaya çıkan dikenli çalı topluluklarına, garig veya frigana denir. Yasemin, lavanta çiçeği, funda, diken çalısı, laden ve süpürge çalısı başlıca garig türleridir.
- Karadeniz’in yağış miktarının nispeten azaldığı kıyı kesimlerinde ve İstanbul Boğazı’nın yarı-nemli yamaçlarında, yalancı maki adı verilen nemcil türlere psödömaki adı verilir. Bu türler arasinda yabani zeytin, sumak, tesbih, kızılcık ve fındık ile İstanbul Boğazıyla özdeşmiş erguvan ağaçları yer alır.
c) Türkiye’de Ot Formasyonunun Dağılışı Nasıldır?
Türkiye’de görülen başlıca ot formasyonları bozkırlar ve dağ çayırlarıdır.
- İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve yer yer Doğu Anadolu ile Trakya’da görülen en yaygın bitki topluluğu, bozkırdır. Bozkırlar, ilkbahar yağışlarıyla yeşeren ve yaz kuraklığı nedeniyle sararan ot topluluklarıdır. Yavşan otu, sığır kuyruğu, üzerklik otu, acı yavşan, çayır üçgülü, çoban yastığı ve peygamber çiçeği ülkemizdeki başlıca bozkır türleridir.
KRİTİK: Türkiye’de bozkırların görüldüğü yerlerde, zaman zaman ağaç topluluklarının bulunması, bu bölgelerdeki doğal bitki örtüsünün bozkır olmadığının kanıtıdır. Bu alanlarda, tahrip edilen ormanların kendini yenileyememesi sonucunda ortaya çıkan kısmen ağaçlıklı bozkırlara, antropojen bozkır adı verilmektedir.
- Akdeniz’deki dağlarda 1800, Karadeniz’deki dağlarda 2000 metrelerden itibaren görülen küçük çalı, ot ve çiçek topluluklarına dağ çayırı adı verilir. Endemik türlerin bulunduğu bu alanlar mera hayvancılığı ve arıcılık faaliyetleri açısından değerlidir.
d) Türkiye’de Bitki Türlerinin Zenginliği Nasıldır?
Türkiye sahip olduğu bitki türleri bakımından Dünya’nın en zengin ülkelerinden biridir. Bütün Avrupa Kıtası’ında 12 bin tür bitki bulunurken bu değer Türkiye için 10 bin civarındadır. Hatta birçok bitki bilimciye göre Türkiye’deki tür sayısı 12 bindir ve tüm Avrupa’dan daha fazladır. Bu türlerin üçte biri endemik, üçte biri kozmopolit ve üçte biri de relikt bitkilerden oluşmaktadır.
- Türkiye’nin jeolojik ve jeomorfolojik yapısı sadece ülkemizde görülen endemik bitkilerin yetişmesine olanak sağlamıştır. Endemik bitkiler o bölgenin iklim ve topoğrafik şartlarına uyum sağlamıştır.
- Türkiye sahip olduğu 3000 civarındaki endemik tür sayısıyla Dünya’nın ilk 20 ülkesi arasında yer alır.
- Yalnızca Köyceğiz civarında görülen sığla ağacı, gövdesinden elde edilen maddeler nedeniyle balzam, kozmetik ve eczacılıkta kullanılmakta olan endemik türlerden birisidir. Datça hurması, Kazdağı göknarı Türkiye’deki diğer endemik türlerdir. Türkiye’de eski dönemlerdeki iklim artlarında yetişen adına kalıntı bitki de denilen relikt bitkilerde önemli bir yere sahiptir. Bu bitkiler son buzul çağında yetişmiş ancak günümüz şartlarında yetişme imkânı bulamayan korunaklı yerlerde yaşamını sürdüren bitkilerdir. Orta Karadeniz’de yer yer görülen kızılçam ormanları gibi. Yukarıda da ifade edildiği gibi Türkiye’deki bitki türlerinin üçte biri relikttir. Örneğin korunaklı bir arazide yer alan Çoruh Vadisi’nde kışların ılık geçmesi Akdeniz ikliminde görülen bitki türlerinin burada yaşamasını olanaklı kılmıştır. Zeytin, melengiç, taraçalı kocayemiş, sandal ve katran ağacı bölgedeki relikt türlerdendir.