Türk-İslam Devletlerinde Egemenlik Anlayışı 7.Sınıf Sosyal Bilgiler
Eski Türklerde olduğu gibi, Büyük Selçuklu ve Türkiye Selçuklu Devleti gibi Türk – İslam devletlerinde de ülke toprakları, hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı.
İslamiyet’ten önceki kut inancı, bazı değişikliklerle İslamiyet’ten sonra da devam etti. Türk – İslam devletlerinde hükümdarlık, halife tarafından onaylanırdı. Sadece dini konularda halifeyi tanıyan hükümdarlar, din kurallarına ters düşmemeye özen gösterirlerdi.
Türk — İslam devletlerinde hükümdarlar; halkın içinde bulunur, onların sorunlarını ve şikâyetlerini dinlerdi. Önemli davaların görüldüğü mahkemelere başkanlık eder, kadıları atardı. Bağlı devletlerin yöneticilerini belirlerdi.
Ülkeyi iç ve dış düşmanlara karşı korumak, devletin varlığını korumak, yeni ülkeler fethetmek ve İslamiyet’i yaymak da hükümdarların başlıca görevleri arasında yer alırdı. Türk – İslam devletlerinde hükümdarlık. babadan oğula geçtiği için yönetimde hanedan üyeleri görev alırdı. Ancak düzenli bir veraset sistemi olmadığı için taht kavgaları olurdu.
Devlet yönetiminde hükümdara yardımcı olan Büyük Divan denilen bir kurul vardı. Bu divana sultan başkanlık ederdi. Sultanın en önemli yardımcısı da vezirdi. Büyük Divan, bugünkü Bakanlar Kuruluna benzeyen bir kuruldu ve hükümetin görevlerini yerine getirirdi.
Türk — İslam devletlerinde hükümdarın oğulları olan melikler, atabeylerin gözetiminde eyaletlere gönderilerek yönetim işlerinde tecrübe kazanmaları sağlanırdı.