A) Uluslararası İlişkilerde Değişim
Yumuşama; Birbirlerinden farklı siyasal görüşlerde ve toplumsal sisteme sahip blokların, barış ortamında yaşamalarını öngören, bu yaşamı belli şartlara bağlayan, yapılan anlaşmalarla gerginliklerin azalmasını ve sona erdirilmesini sağlayan politikaya verilen addır.
Yumuşama döneminin yaşanmasına neden olan gelişmeler şunlardır;
1) Blokların gerginliği azaltmak istemesi
2) Konvansiyonel silahlardan nükleer silahlara geçişin olması
3) Bloklar içinde yaşanan siyasal gelişmelerdir
ABD Başkanı Kennedy ile Sovyetler Başkanı Krusçev attıkları önemli adımlar ile yumuşama döneminin sağlanmasına çalışmışlardır.
İki başkanın 1961 yılında Viyana’da görüşmesi üzerine yumuşama dönemi başlamış oldu. Görüşmeler sonrasında silahsızlanma ve bazı silahları sınırlandırma yolu seçildi.
Doğu Blokunda Yaşananlar: SSCB ile Çin arasındaki güvensizlik, Çin’i ABD’ye yakınlaştırmış ve böylece bloklar arasındaki ilişkilerin başlangıcı olmuştur. Yugoslavya ve Romanya’nın SSCB’den uzaklaşıp Batı ile ilişkilerini geliştirmeleri Doğu Blokunda Sovyetlerin etkisini azaltan ikinci gelişme olmuştur. 1968 yılında Sovyetlerin Varşova Ordusu ile Çekoslovakya’yı işgali Doğu Blokundaki tepkileri artırdı.
Batı Blokunda Yaşananlar: ABD’nin dünya siyasetinde müttefiklerinden ayrı tek başına hareket etmesi, Fransa’nın NATO’dan askeri güçlerini çekmesi Batı Blokunda yaşanan sarsıntıları gün yüzüne çıkarmıştır.
1) Yumuşama Döneminde Politikalar
İki blok arasındaki ilk ilişkiler Berlin Buhranı sonrasında başladı. Cenevre’de yapılan toplantıdan sonra ABD’nin davetini kabul eden Sovyet Lider Krusçev 1959’da ABD’ye gitti. Yapılan görüşmelerde ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların müzakerelerle çözülmesi kararlaştırıldı.
Berlin sorunu için Paris’te ABD, SSCB, İngiltere ve Fransa’nın katıldığı toplantıdan sonuç çıkmadı. ABD ile SSCB Viyana’da bir kez daha görüştüler. 1961 yılında yapılan bu görüşmeden sonra SSCB, Berlin sorunundaki katı tutumundan vazgeçince iki ülke arasındaki uzlaşma süreci başladı.
Bunun sonucunda 1963 yılında Moskova’da SSCB- ABD zirvesi yapıldı.
Çin dış siyasette yumuşama politikasını seçti. Çin’in bu politikayı seçmesinin nedenleri;
1) Uluslararası alanda yalnızlıktan kurtulmak istemesi
2) Japonya’yı etkisiz hale getirmek
3) SSCB’nin baskısından kurtulmaktır
Çin’in bu politika değişikliği sonuç verdi ve ABD Çin’in uluslararası alanda tanınması için harekete geçti. ABD, Çin’in SSCB ile yakınlaşmasını istemiyordu. ABD, Çin ile yakınlaşmak için; Güney Vietnam’daki askerlerini çekti, Çin ile ticari ilişkilere başladı ve Çin’in BM’ye tekrar üye olmasında etkili oldu.
Ping- Pong Diplomasisi: ABD ile Çin arasındaki yumuşama sürecinin spora yansımasıdır. Dünya Şampiyonası için Japonya’da bulunan ABD’nin masatenisi takımı Ping- Pong, Çinli tenisçiler tarafından ülkelerine davet edildi. 14 Nisan 1971’de tenisçiler Çin Başbakanı tarafından kabul edildi. ABD, yirmi yıldır Çin’e uygulanan ticari ambargoyu kaldırdı. Devam eden temaslardan sonra ABD Başkanı Nixon Şubat 1972’de Çin’i ziyaret etti.
2) Nükleer Silahların Sınırlandırılması
Nükleer Denemelerin Kısmen Yasaklanması Anlaşması: 1963 yılında ABD, SSCB ve İngiltere arasında imzalanmıştır. Küba sorununda füze krizinin çözümü nükleer silahların sınırlandırılması konusunda atılan ilk adım oldu. Anlaşma ile nükleer silahların sınırlandırılması kararlaştırılmıştır fakat ülkeler nükleer silah yarışına devam etmişlerdir.
SALT I: Stratejik Silahları Azaltma Görüşmeleri (Strategra Arms Limitation Talks) olarak isimlendirilen bu görüşme 1969 yılında Helsinki’de başlamış ve yaklaşık iki buçuk yıl kadar sürmüştür. Görüşmeler sonrasında imzalanan anlaşma 26 Mayıs 1972’de Moskova’da ABD ile SSCB arasında gerçekleşmiştir. Anlaşmada sadece savunma füzelerinin kısıtlanması gerçekleşmiştir.
SALT II: 1979 yılında ABD ve SSCB arasında Viyana’da imzalanan anlaşmadır. Bu anlaşma ile de uzun menzilli nükleer silahlar sınırlandırılmıştır.
3) Helsinki Konferansı
Doğu Bloku ülkeler yumuşama sürecindeki olumlu havadan yararlanarak konferans önerisinde bulundular. Konferansın amacı Avrupa’da güvenlik ve işbirliğini güçlendirmekti. Avrupalı devletler konferans çağrısına olumlu cevap verdiler.
Konferansa katılanlar; Arnavutluk dışındaki tüm Avrupa devletleri, ABD ve Kanada’dır.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) adı verilen toplantılar Helsinki’de yapıldı. Helsinki Konferansı olarak da bilinen konferans sonucunda 1 Ağustos 1975 tarihinde Sonuç Belgesi ( Helsinki Nihai Senedi) imzalandı.
Helsinki’de imzalanan Sonuç Belgesi ile devletler arasında ortaya konulan ilkelerden bazıları şunlardır;
– Devletler birbirlerinin iç işlerine karışmayacak, sınır ihlali yapmayacaklardır.
– Devletler arasında eşitlik ve egemenliğe saygılı bir şekilde işbirliği sağlanacaktır.
– Devletlerin toprak bütünlüğü korunacaktır.
– Sorunlar barışçı yollardan çözülecektir.
– İnsan haklarına ve temel özgürlüklere saygılı olunacaktır.
– Askeri güç kullanımından uzak durulacaktır.