Tekke edebiyatı nazım türleri
- İlahi
- Dinî-tasavvufî halk şiirinin en önemli nazım türüdür.
- İlahiler, genellikle koşma nazım biçimiyle oluşturulur.
- Allah’ı övmek, onun birliğini anlatmak, ona yalvarmak için söylenen şiirlerdir.
- İlahiler; ilahi hikmetleri ve sırları, tasavvufî görüş ve anlayışı dile getirir, Allah’ı ve peygamberi över, Allah’ın büyüklüğünü ve rahmetini ortaya koyar.
- İlahiler, genellikle bir tarikatın izini taşımaz.
- İlahiler; meclislerde, dergahlarda, medreselerde özel bir ezgi veya makamla okunur.
- İlahiler, genellikle dörtlükler halinde söylenir. Dörtlüklerden oluşanlar 7’li, 8’li veya 11’li hece ölçüsüyle söylenir. Beyitten oluşanlar ise 11’li, 14’lü veya 16’lı hece ölçüsüyle ya da aruz ölçüsüyle yazılır.
- Dörtlük biçiminde olan ilahiler koşma uyak düzenine göre, beyit biçiminde olanlar gazel kafiye düzenine göre oluşturulur.
- Dörtlükten oluşan ilahilerin kafiye örgüsü, aaab / cccb / dddb…; beyitten oluşanların ise aa/ ba /ca… şeklindedir.
- İlahiler tarikatlarına göre türlü adlar alır: Mevlevîler ilahiye ayin, Bektaşîler nefes, Gülşenîler tapuğ, Halvetîler durak, öteki tarikatlar da cumhur ya da ilahi der.
- Yunus Emre, ilahi türündeki şiirleriyle tanınmıştır.
Sözcükler
âkilem: akıllıyım; divane: deli; gâh: bazen, kimi zaman; sulayın: su gibi; dağlaram: kızgın demirle yakarım; vasl: kavuşma; anuban: anarak; oluban: olarak; melül: üzgün; miskin: yoksul, zavallı; bîçâre: çaresiz; âvâre: bir yere bağlı olmayan.
Nefes
- Bektaşî tarikatının inanış ve düşüncelerinin dile getirildiği dinî-tasavvufi şiirlerdir.
- Nefes denmesinin sebebi, iç bilgisinden ve gerçeklerden söz edip kutsal bir ilhamla söylenmesidir.
- Tekke ozanları, ayinlerde, meclislerde nefesleri saz eşliğinde özel bir ezgiyle okur.
- Koşma nazım biçimiyle oluşturulur.
- Daha çok hece ölçüsünün 7’li, 8’li ve 11’li hece ölçüsüyle söylenir.
- Heceyle söylenen nefeslerin dörtlük sayısı 3 ilâ 7 olur.
- Genellikle nefeslerde tasavvuftaki “vahdet—i vücut” anlayışı anlatılır.
- Hz. Muhammed ve Hz. Ali için övgülerde bulunulur.
- Biçim ve içerik bakımından ilahilerle benzerlik gösterir.
- Nefeslerde kalenderane, alçakgönüllü ve biraz da alaycı bir söyleyiş dikkati çeker.
- Özellikle Kaygusuz Abdal ve Pir Sultan Abdal nefesleriyle tanınır.
Nutuk
- Pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren dervişlere, tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek için söyledikleri şiirlerdir.
- Öğretici şiirlerdir ve hece ölçüsü kullanılarak koşma nazım şekliyle söylenirler.
Devriye
- Evrenin ve insanın Allah’tan çıkıp tekrar Allah’a dönmesi felsefesine göre yazılan şiirlerdir.
- “Devir kuramı“”nı yani evrenin, insanın, canlı ve cansız bütün varlıkların yaratılışının kaynağını, nereden gelip nereye gittiğini açıklayan şiirlerdir.
- Devir kuramı Hz. Muhammed’in “Ben nebi iken Adem su ile çamur arasındaydı.” hadisi ile ilgilidir. Mutasavvıflara göre vücut halindeki Hz. Muhammed yeryüzüne sonradan gelmiştir. Hâlbuki ruh halinde olan Hz. Muhammed ezelden beri vardı.
- Tasavvufî düşüncede, insanın yaratılışı konusundaki devir nazariyesine göre, yaratılmış her varlık ezelden ruh halinde mevcuttu. Zamanı gelen ruh maddi âleme iner, buna “nüzul” (iniş) denir; önce cansıza, sonra nebata, hayvana, insana ve en sonra da insan—ı kamile geçer. İnsan-ı kâmilden de Tanrı’ya ulaşır, onunla birleşir, buna da “uruc” (yükseliş) denir. Ruhun bu yolculuk dönemlerini anlatan tasavvufi şiirlere devriye adı verilir.
Şathiye (Şathiyat-ı sofiyane)
- Arapça bir sözcük olan ı’şath”, “alaylı söz” anlamına gelir.
- Tasavvuf erinin kendisinden geçtiği sırada inançlardan teklifsizce ve alaycı bir söz ederek yazdığı şiirlerdir.
- Şathiyeler, ilk bakışta ciddi duygu, düşünce ve özellikle inançlardan serbestçe ve alaycı bir dille söz ediyormuş kanısını uyandıran şiirler olarak görünürler.
- Genellikle Bektaşi şairleri tarafından yazılan bu tür şiirler, çeşitli çevrelerce isyan ve küfür sayılmıştır. Bazılarına göre ise iyi yorumlandığında, tasavvuf düşüncesine ait derin anlam ve kavramlarının çeşitli söz sanatlarıyla anlatılmaya çalışıldığı ifade edilir.
- Kaygusuz Abdal, Yunus Emre, Eşrefoğlu Rumi şathiye örnekleri vermişlerdir.