1. ESKİ TAŞ DEVRİ (Paleolitik Devir) (MÖ 600.000 – 10.000)
1. İnsanoğlunun yaşadığı en ilkel ve en uzun dönemdir. Bu dönem insanı tabiattaki uzun ve sivri taşları silah olarak kullanmıştır.
2. Geçimlerini avcılık ve toplayıcılık yaparak sağlamışlardır, hayvan postlarından giysiler yapmışlardır. Devrin sonuna doğru mağara duvarlarına resimler yapmışlardır.
3. Göçebe toplum yapısı hakimdir.
4. Dünyada paleolitik döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö mağaralarında rastlanmıştır. Türkiye’de ise Antalya Karain, Beldibi ve Belbaşı, İstanbul’da Yarımburgaz mağaraları örnek gösterilebilir.
2. ORTA TAŞ DEVRİ (Mezolitik Devir) (MÖ 10.000 – 8.000)
Bu dönemin genel özellikleri:
1. İnsanlar kullandıkları taş ve kemikleri şekillendirmeye başlamışlardır.
2. Buzul çağının yaşanmasından dolayı insanlar soğuklardan ve vahşi hayvanlardan korunmak amacıyla mağara ve ağaç kovuklarına sığındılar.
3. Bu dönem insanları avcılık ve toplayıcılık ile uğraşarak mevsimlere göre yer değiştirdiler ve hayvan sürülerini takip ettiler. Ayrıca meyvelerin olgunlaşma dönemlerine göre göç ettiler. Bu nedenle de bu dönemin insanları göçebe bir hayat sürmüştür.
4. Dönemin sonlarında ateşi kontrol altına aldılar. Ateşin kontrol altına alınmasıyla insanlar ısınma, aydınlanma, korunma ve pişirme gibi bazı temel ihtiyaçlarını gidermeye başladılar.
5. Klan adı verilen kan bağına dayalı ilk insan toplulukları da bu dönemde oluştu.
6. Totemizim denilen ilk inanış bu dönemde başladı.
7. Bu dönemde mağara duvarlarına yapılan resimler, insanoğlunun ilk sanat etkinlikleri olarak kabul edilir.
8. Bu çağ insanı tüketicidir. Tabiatın kendilerine sunduklarıyla yetinmiştir.
9. İklim şartları ve diğer doğal çevre, insanları yönlendiren temel faktörlerdir.
10. Orta Asya’da mezolitik döneme ait en eski yerleşim yeri Güney Tacikistan’daki Kuldura bölgesidir. Türkiye’de ise Antalya Beldibi, Ankara’da Macunçay mağaralarıdır.
3. YENİ TAŞ DEVRİ (Neolitik Devir) (MÖ 8000 – 5500)
1. Bu dönemde insanlar havaların ısınmasıyla birlikte mağaralardan çıktılar.
2. Hayvanları evcilleştirerek toprağı işlemeye başladılar.
3. Tarımsal faaliyetlerin sonucu olarak da yerleşik hayata geçtiler.
4. Akarsu ve göl kenarlarında ilk köyler kuruldu. Topraktan araç ve gereçler, bitki türlerinden de ilk dokumalar yapıldı.
5. Köy yaşantısının bir sonucu olarak ilk mesleki iş bölümleri bu dönemde başladı. (sınıf ayrılıkları)
6. Üretim fazlasının ortaya çıkması takas yoluyla ilk ticaret hayatının başlamasına neden oldu.
7. Bu dönem insanları ürünlerini saklamak için toprağı ateşle pişirerek çanak – çömlek yapımına başladılar. Böylece ilk seramik sanatı doğdu.
8. Menhir, Dolmen, Tümülüs adı verilen İlk anıt mezarlar da bu dönemde yapıldı.
9. Yeni Taş Çağına önce Ön Asya’da (Mezopotamya, Anadolu, İran, Suriye) girilmiştir. Türkiye’de bu çağa ait kalıntılara Konya yakınlarında bulunan Çatalhöyük, Diyarbakır yakınlarında bulunan Çayönü ve Gaziantep Sakçagözü’nde rastlanmıştır.
11. Çayönü Türkiye’de ve Güneydoğu Avrupa’da Yeni Taş Çağında kurulan ilk köy yerleşim yeri, Konya’da bulunan Çatalhöyük ise insanlık tarihinin ilk şehir yerleşmesi olarak kabul edilmektedir.
Not: Tüm bu anlatılanlara bakılarak bu dönem insanı hakkında şu yargılara varılabilir:
a. Bu dönem insanı üretici karakter kazanmıştır.
b. İnsanlar sadece tabiatın kazandırdıklarıyla değil kendi ürettikleriyle de hayatlarını devam ettirmeye çalışmışlardır.
c. Tarımsal faaliyetlerin başlaması toprak üzerinde özel mülkiyet kavramını doğurmuş bu da ilk sınır çatışmalarının yaşanmasına neden olmuştur.
UYARI: İnsanların birlikte yaşamasının bir sonucu olarak toplumsal düzeni sağlayan yazısız hukuk kurallarının ortaya çıkması Cilalı taş Dönemi’ne ait bir özelliktir.
güzel…..