- Tarihçiler tarihi olayların daha rahat incelenmesi, araştırılması ve öğrenilmesi için tarihi çağ veya devir adını verdikleri belirli dönemlere ayırmıştır. Tarihin kayıt altına alınmasında yazının keşfi bir dönüm noktası olduğu için yazıdan önceki zamanlar tarih öncesi, sonraki zamanlar ise tarihi dönemler olarak adlandırılmıştır.
- Geçmişin dönemlendirilmesinde farklı toplum ve kültürler kendi tarihlerindeki önemli olayları esas almıştır. Günümüzde tarih dünyasında Avrupa tarihini merkez alan bir dönemlendirme yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
- Avrupalı tarihçiler, tarihi dönemlendirirken dünyanın diğer bölgelerini dışarıda bırakarak sadece Avrupa tarihiyle ilgili olayları tercih etmişlerdir. Batı toplumlarının tarihi gelişim aşamalarını gösteren kölelik, feodalizm, kapitalizm dikkate alınarak çağlar belirlenmiştir.
- Avrupalı olmayan milletler, Avrupa coğrafyasını ve tarihini etkilerse (Kavimler Göçü ve İstanbul’un Fethi gibi) bu dönemlendirme içerisinde ancak yer alabilmiştir.
- Tarihin bu şekilde Avrupa merkezli dönemlendirilmesi evrensel düzeyde Dünya tarihi açısından anlamlı ve kullanışlı olmasını engellemektedir.
Türk tarihi; Avrupa milletlerinin tarihi gibi sınırları belirli bir coğrafyada değil, aynı zaman dillimi içerisinde değişik coğrafyalarda meydana gelmiştir. Bu bakımdan tarihin Avrupa merkezli bir şekilde çağlara ayrılması Türk tarihiyle örtüşmemektedir.
İlk Çağ
MÖ 3200 yıllarında Sümerler tarafından yazının bulunmasıyla başlayıp MS 375’te Kavimler Göçü’ yle biten dönemdir.
- Büyük İmparatorluklar kurulmuştur. (Çin, Roma, Babil, İskender gibi)
- Hristiyanlık, Musevilik gibi semavi dinler yayılmış çok tanrılı inançlar ortadan kalkmıştır.
- Kâğıt, matbaa, barut, pusula, takvim, alfabe, yazı vb. birçok icat ve gelişmeler ortaya çıkmıştır.
- Mezopotamya, Mısır ve Anadolu ilk uygarlık bölgeleri olmuştur.
Orta Çağ
MS 375’te Kavimler Göçü’ yle başlayıp, 1453’te İstanbul’un Fethi ile biten dönemdir.
- Avrupa’da Roma İmparatorluğu; Doğu ve Batı olmak üzere bölünmüştür.
- Hristiyanlık dini Katolikler ve Ortodokslar olmak üzere iki mezhebe bölünmüştür.
- Hz. Muhammed’in peygamberliğinde Arap Yarımadası’nda İslam dini ortaya çıkmıştır.
- Haçlı Seferleri, Yüzyıl Savaşları, Magna Charta gibi önemli olaylar gerçekleşmiştir.
Yakın Çağ
1789’da Fransız İhtilali’yle başlayıp günümüze kadar devam eden dönemdir.
- Fransız İhtilali ile milliyetçilik, bağımsızlık, hürriyet ve insan hakları kavramları yaygınlaştı.
- İmparatorluklar yıkıldı, milli devletler kuruldu.
- Monarşiler güçlendi, sonradan cumhuriyet idareleri yaygınlaştı.
- Din ve devletişleri zayıfladı, laik hukuk sistemi yaygınlaştı.
- Aydınlanma Çağı gelişmeleri ve teknik ilerlemeler Sanayi İnkılabı’na yol açtı.
- I. ve II. Dünya Savaşları yaşandı.
- Teknolojide büyük ilerlemer oldu.
Yeni Çağ
- 1453’te İstanbul’un Fethi’yle başlayıp, 1789’da Fransız İhtilali’yle biten dönemdir.
- İstanbul’un Fethi’yle Doğu Roma İmparatorluğu yıkıldı.
- Feodalite yıkılarak merkezi (büyük) krallıklar güçlendi.
- Halk farklı sosyal sınıflardan oluşmaktadır.
- Coğrafi Keşifler’le sömürge imparatorlukları kuruldu.
- Deniz ticareti gelişti. İpek ve Baharat yolları eski önemini kaybetti.
- Rönesans hareketleri sayesinde Avrupa’da hür düşünce, sanat, edebiyat gelişti.
- Reform hareketleri ile Avrupa’da Katolik Kilisesi’nin otoritesi sarsıldı. Hür düşünce gelişti. Laik eğitim yaygınlaştı.
- Ticaretle uğraşan burjuva sınıfı güçlendi, toprak sahipleri eski gücünü kaybetti.
Örnek:
- Bazı tarihi olaylar meydana geldikleri dönemin yanında daha sonraki dönemleri de etkilemiştir.
- Herhangi bir yüzyılda veya çağda dünyanın her yerinde aynı siyasi, sosyal ve kültürel özelliklerin görülmesi beklenemez.
Bu bilgilere dayanarak,
I. Çağların başlangıcı olarak seçilen olaylar tarihçilere göre değişiklik göstermektedir.
II. Tarihi olayları belli bir zaman aralığı içinde değerlendirmek araştırmanın bütünlüğünü sağlama açısından yeterli değildir.
III. Tarihin çağlara ayrılmasında evrensel nitelikteki olaylar göz önünde bulundurulmalıdır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Çözüm: Birçok olay meydana geldiği dönemin dışına taşarak daha sonraki dönemleri de etkilemiştir. Tarihi olayların belirli zaman dilimlerine göre sınıflandırılarak incelenmesi yöntemi kullanıldığında bu tür olayların sonuçlarının bütün yönleriyle incelenmesi zorlaşır.
Herhangi bir yüzyılda veya çağda dünyanın her yerinde aynı siyasi, sosyal ve kültürel özellikler görülmemiştir. Mesela Mezopotamya’da İlk Çağın yaşandığı bir dönemde dünyanın başka bir yerinde Bakır ve Tunç Çağı yaşanabilmekteydi. Bu yüzden “Tarihi olayları belli bir zaman aralığı içinde değerlendirmek araştırmanın bütünlüğünü sağlama açısından yeterli değildir.” yargısına ulaşılabilir.
Soruda verilen bilgilerde tarihçilerin çağların belirlenmesinde farklı düşündüklerini gösteren veriler yoktur. Evrensel nitelikteki olaylar her bölgede aynı etkiyi yapmamıştır. Bu nedenle I ve III nolu yargılara ulaşılamaz.