Tarihi Olaylara Bakış Açısı 9.Sınıf Tarih
- Tarihî olaylar, gerçekleştiği dönemin siyasal, sosyal, kültürel, dinî ve ekonomik özelliklerini yansıtır. Bu nedenle araştırmacılar, araştırdıkları olayın meydana geldiği dönemin şartlarını dikkate almalıdır.
- Tarihî olayların günümüzün değer yargıları ve bakış açısıyla değerlendirilmesi geçmişin doğru analiz edilmesine engel olur. İnsanlık günümüzdeki uygarlık düzeyine geçmişin bilgi ve tecrübesiyle ulaşmıştır.
- Teknolojik gelişmeler, insan hakları, ekonomi vs. alanlarda geçmişte olduğundan çok daha ileri aşamaya geçilmiştir. Günümüzdeki gelişmişlik düzeyini ölçü alarak geçmişi değerlendirmek şüphesiz haksızlık olur.
İnsan hakları günümüzde evrensel düzeyde koruma altına alınmıştır. İnsanların eşitliği ve özgürlüğü en temel haklardan kabul edilmektedir. Oysa eski dönemlerde toplumların çoğunda kölelik kurumsallaşmış bir şekilde binlerce yıl varlığını korumuştur. Tarihe ait bilgileri gerçeği anlamak için kullanmak istiyorsak kölelik sistemini uygulayan toplumları o günün değer yargılarıyla değerlendirmeliyiz.
Tarihi Olaylara Bakış Açısı konu anlatımı özet 9. Sınıf
Tarihî olayların bugünün bakış açısı ve değer yargılarıyla ele alınmasının, tarihî gerçeklerin yorumlanmasına olumsuz etki edeceği aşikardır. Çünkü her olay kendi “tarihi şartları"nın ve “özel nedenleri"nin ikliminde vücuda (meydana) gelir. Bu sebeple hadiseleri “bugün"ün değil, “o gün"ün şartlarıyla değerlendirmeliyiz. Bu hususu da bilindik bir örnekle açıklamaya çalışalım.
Analiz: Şu kapitülasyon meselesi. Hani siyasî, adlî, malî ayrıcalıklar. Sonuçlarına bakıldığında devlete, millete çok zarar veren bir imtiyaz. Ancak Osmanlı Devleti'nin bu hakkı tanıdığı dönemin şartlarına bakıldığında, Akdeniz ticaretini canlandırmak, Hıristiyan ittifakını zayıflatmak gibi devlet menfaatine uygun gerekçeleri var. İşte bu gerekçeler kapitülasyonların verilişini anlamlı kılıyor.
Aşağıda verilen tarihî olay örgüsünü şekillendiren olgular grafiği inceleyelim.
Bu olguların birbirinden bağımsız olduklarını söyleyebilir miyiz? Elbette hayır..
Örnek: Türklerin İslamiyet'i benimsedikten sonra Hicri takvimi kullanmaya başlamışlardır. Bu değişim;
I. dinî değişimlerin cemiyetleri etkilemesi,
lI. Türklerin kültürel değişimlere açık olması,
III. İslam alemiyle sosyo ekonomik ilişkilerin geliştirilmek istenmesi
durum ya da amaçlarından hangileriyle açıklanabilir?
Çözüm: İslamiyet'i benimseyerek yeni bir kültür havzasına katılan Türkler, dini, kültürel, iktisadi ve toplumsal gerekçelerle Hicri takvimi kullanmaya başlamışlardır. Ayrıca Türkler kültürel değişimlere açık bir toplum karakteri çizmişlerdir.