1980’li yıllardan sonra Doğu Bloku’nu temsil eden SSCB, ABD ile rekabette zorlanmaya başladı. 1985’te Komünist Parti Genel Sekreterliği’ne seçilen Mihail Gorbaçov ülkeyi içine düştüğü zor durumdan kurtarmak için SSCB’de politika değişikliğine gitti.
SSCB’de Değişimi Zorunlu Kılan Nedenler
- Komünist parti yönetiminin işlemez hâle gelmesi
- Kötü yönetim, plansız işletme ve verimsiz çalışma yüzünden ekonomik sistemin çökmesi
- ABD ile girişilen nükleer rekabetin sürdürülemez hâle gelmesi. Özellikle ABD’nin “Yıldız Savaşları” projesine SSCB’nin ekonomik imkansızlıklar yüzünden karşılık verememesi
- SSCB’ye bağlı cumhuriyetlerde milliyetçi ve ayrılıkçı fikirlerin güçlenmesi
- SSCB’nin uydusu konumundaki Sosyalist Blok içindeki ülkelerde daha fazla özgürlük ve bağımsızlık isteğiyle toplumsal olayların başlaması
Glasnost ve Perestroika: Gorbaçov, Sovyet komünizminin yapısını değiştirmek için 1987 yılında glasnost (açıklık, şeffaflık) ve perestroika (yeniden yapılanma) ilkelerini ilan etmiştir. Gorbaçov, perestroika ve glasnost programlarıyla,
Komünist yönetimin baskıcılığını azaltarak demokratik bazı uygulamalar ile yönetimi halk egemenliğine yakınlaştırmayı
- Ülke ekonomisini canlandırmayı
- Doğu Bloku içindeki toplumsal olayları yatıştırmayı
- ABD ile rekabet edebilecek güce yeniden ulaşmayı
hedeflemiştir.
Gorbaçov, iktidarını güçlendirmek ve reformaları gerçekleştirebilmek için güçlü bir siyasi destek istiyordu. Bu amaçla “Halk Temsilcileri Kongresi”ni kurarak halkın doğrudan yönetime katılmasını sağladı. Ekonomiyi canlandırmak için çalıştı ancak SSCB’nin dağılmasını önleyemedi.
SSCB’nin Dağılması
- Gorbaçov’un faaliyetleri bağımsızlık hareketlerini hızlandırdı. Gorbaçov, Sovyet Bloku içindeki bağımsızlık hareketlerine çözüm bulabilmek için Aralık 1990’da Egemen Devletler Birliği Antlaşması fikrini ortaya attı.
- Bu antlaşma SSCB içindeki Cumhuriyetler arasında daha sıkı bir ekonomik iş birliğini öngörüyordu. Ancak politika değişikliğinden rahatsız olan KGB önderliğinde 18 Ağustos 1991’de darbe gerçekleştirildi. Buna karşılık halkın ve Batı’nın desteklediği Boris Yeltsin darbecileri dağıtmayı başardı. Gorbaçov, 25 Aralık 1991’de istifa etti, yerine Boris Yeltsin geçti.
- Darbe girişimi sırasında SSCB’yi oluşturan cumhuriyetlerin tamamına yakını bağımsızlıklarını ilan ettiler. Böylece Soğuk Savaş Dönemi’nin süper gücü SSCB ortadan kalkmış oldu.
SSCB’nin Dağılmasının Doğu Avrupa’ya Etkileri
- Sovyetler Birliği’nde yaşanan gelişmeler ile Gorbaçov’un her ulusun kendi kaderini tayin hakkı ve kendi kaynaklarını istediği gibi kullanma hakkına dair söylemleri Doğu Avrupa’yı da etkiledi. Sovyet Bloku içinde yer alan Doğu Avrupa ülkelerinde sosyalist yönetimler yıkıldı, yerine demokratik yönetimler kuruldu. Devletler bağımsızlıklarını ilan ettiler.
- İnsan hakları temelinde başlayan değişim istekleri sonucunda Doğu Avrupa ülkelerinde önce komünist parti yönetimlerine son verildi, ardından demokratik seçimler sonunda yeni yönetimler kuruldu.
- Avrupa’nın siyasi haritası yeniden şekillendi. 1989’da Çekoslovakya’da “Kadife Devrimi” olarak adlandırılan kansız bir devrimle demokrasiye geçildi. 1993’te Çekoslovakya; Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olmak üzere ikiye ayrıldı. Romanya’da ise demokratikleşmeye direnen devlet başkanı Çavuşesku idam edildi. Bulgaristan’da değişim daha sorunsuz gerçekleşti. Macaristan ve Polonya’da da değişim yaşandı.
- İkiye ayrılan Almanya’da Berlin Duvarı yıkıldı (1990).
- 3 Ekim 1990’da iki Almanya resmen birleşti. 1991’de COMECON ve Varşova Paktı dağıldı.
SSCB’nin Dağılmasının Dünya Güçler Dengesi Üzerindeki Etkileri
- İki kutuplu dünya düzeni sona erdi.
- Avrupa Birliği, ABD’ye karşı dengeleyici bir güç unsuru olmaya çalıştıysa da, İngiltere’nin ABD’nin yanında yer alması nedeniyle başarılı olamadı.
- SSCB’ye üye olan devletlerden bazıları Rusya Federasyonu’nun önderliğinde Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kurdular. Ancak SSCB’nin eski gücüne ulaşamadılar.
Bilgi: Nükleer güçlerden her birinin diğerinin de kendisini yok edecek bir karşılık vereceğinden korkarak nükleer silahların kullanılacağı bir ilk hareketten kaçınması durumuna “dehşet dengesi” denmektedir. Batı ve Doğu bloklarının sahip olduğu nükleer silahların bütün dünyayı yok etmeye yetecek düzeyde olması tarafların sıcak çatışmalara girmesini engelliyordu. Taraflar daha çok siyasi ve ekonomik alanda rekabet ediyorladı. SSCB’nin dağılıp ABD’nin tek süper güç olarak kalması, dünyadaki dengenin sona ermesi olarak değerlendirilmiştir.
- 11 Eylül 2001 ‘de Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırılardan sonra terörü kaynağında önlemeye yönelik “önleyici vuruş” teorisini geliştiren ABD, Afganistan ve Irak’a askerî müdahalede bulundu.
- Çin; askerî, siyasi ve ekonomik yönden önemli bir güç merkezi oldu. Hindistan da teknolojik gelişmelerle güçlendi.
- Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan 1996’da Şanghay Beşlisi adıyla bir örgüt kurdular. Bu teşkilat 2001 yılında Özbekistan’ın katılımıyla Şanghay İş Birliği Örgütü adını aldı.