SÖZCÜKTE ANLAM
Sözcükler, bir dili oluşturan en küçük yapı birimleridir. Dil, anlaşmak için kullanılan bir araçtır. Bu aracın sağlıklı çalışabilmesi için sözcüklere ihtiyaç vardır. Sözcükler, dili oluşturan yapılar içinde (cümleler veya söz öbekleri) kazandıkları anlamlara göre farklı anlam özellikleri gösterirler.
1. Sözcükte Anlam Özellikleri
Sözcüklerin cümle veya söz grubu içinde kazandıkları anlamsal özelliklerdir.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükleri inceleyiniz. Sözcüklerin cümle içinde kazandıkları anlamlar yay ayraç içinde verilmiştir.
1. Bu yaz ayağından ameliyat olacakmış. (Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü)
2. Sandalyenin bir ayağı çoktan kırılmıştı. (Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri)
3. Verdiğimiz işi yapmamak için ayaklarını sürümeye başlamıştı. (Verilen bir işi ağırdan almak)
4. Gölün ayaklarından biri bu yaz kurudu. (Bir gölün artan sularını denize, başka bir göle veya ırmağa taşıyan akarsu)
Yukarıdaki cümleler incelendiğinde bütün cümlelerde “ayak” sözcüğünün kullanıldığını göreceksiniz. Ancak bu sözcük her cümlede farklı anlamda kullanılmıştır.
Not: Bir sözcüğün anlam özelliğini belirleyen tek şey, o sözcüğün içinde yer aldığı cümle veya söz öbeğidir. Sözcükler anlamlandırılırken tek başlarına değil, içinde bulundukları metinle birlikte anlamlandırılmalıdır.
Gerçek Anlam (Temel Anlam)
Sözcüğü okuduğumuzda ya da duyduğumuzda zihnimizde oluşan ilk tasarısı, o sözcüğün “gerçek (temel) anlamı”dır. Eğer bir sözcük kullanıldığı metin içerisinde bu anlamını taşıyorsa ”gerçek (temel) anlam” ile kullanılmıştır.
Yan Anlam:
Bir sözcüğün temel anlamından biçim olarak ya da işlevsel açıdan benzetilerek yapılan diğer anlamlarıdır. Özellikle organ adlarıyla yapılan yan anlamlar dilimizde oldukça sık görülür.
Ağız: Şişenin ağzı, kapının ağzı, çuvalın ağzı…
Baş: Dağın başı, sıranın başı, yolun başı, takımın başı…
Yan anlamla sözcüğün gerçek anlamı arasında mutlaka bir yakıştırma ilişkisi vardır. Bu yüzden yan anlam, gerçek anlamdan tamamen kopmayan bir anlam özelliğidir.
Mecaz Anlam:
”Aslanlarımız Çanakkale’de kahramanca savaştılar.” cümlesindeki altı çizili sözcük “askerlerimiz” anlamında kullanılmıştır.
“Akşam dışarı çıkmak için evden izin almalıyım.” cümlesindeki altı çizili sözcük “aile“ anlamında kullanılmıştır.
Mecaz anlam bir sözcüğün gerçek ve yan anlamlarından tamamen uzaklaşarak başka bir anlam yerine kullanılmasıdır.
Bir sözcüğün gerçek ve yan anlamlarından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamdır.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler mecaz anlamlarıyla kullanılmıştır:
- Bugün bize çok boş sözler söyledi.
- Söyledikleriyle onun kalbini kırmıştı.
- Bu işte senin de parmağın olduğunu biliyorum.
Not: Yan anlam ve mecaz anlamı karıştırmamak için sözcüğün bir varlığa benzetilip benzetilmediğine bakılmalıdır. Sözcük eğer bir varlığa benzetilmişse “YAN ANLAM” benzetilmemişse “MECAZ ANLAM” oluşmuştur.
Çarkın dişi: benzetme yapılmış, yan anlam.
Dişli rakip: benzetme yok, mecaz anlam.
Terim Anlam:
Bir sözcüğün bilim, sanat, spor ya da meslek alanına özgü kavramları karşıladığında kazandığı anlamdır.
“Evin perdeleri her ay mutlaka yıkanıyor.” cümlesinde kullanılan “perde” sözcüğü temel anlamla kullanılmıştır. Ancak ”Bu yıl üç perdelik bir oyun hazırlıyoruz.” cümlesindeki “perde” sözcüğü ise bir tiyatro terimi olarak kullanılmıştır.
Not: Diğer bütün anlam özelliklerinde olduğu gibi terim anlamın oluşmasında da sözcüğün cümle içinde kazandığı anlam etkili olmaktadır.
“Dünya” sözcüğünü “Senin bu yaptıklarına bütün dünya gülen” cümlesinde kullandığımızda terim anlamlı olmazken ”Güneş ışınları Dünya ’ya yaklaşık 8 dakikada ulaşır.” cümlesinde bu sözcük, terim anlamıyla kullanılmıştır.