<>

Sözcük Yapısı Tyt Edebiyat

SÖZCÜK YAPISI

Şekil bilgisi; bir dildeki sözcüklerin köklerini, eklerini, köklerle eklerin birleşme biçimlerini, sözcük türetme ve çekim özelliklerin kapsar.

Türkçe yapı yönünden sondan eklemeli diller arasındadır. Bu özelliği nedeniyle Türkçede kökler sabittir, yani değişikliğe uğramaz. Bazı kökler aldıkları eklere göre orta veya son seslerinde değişikliğe uğrasa da bu değişim geçicidir.

A. KÖK

Dilin yapısındaki anlamlı en küçük parçalardır. Kökleri kendi içinde parçalara ayırmak olanaksızdır.

Türkçedeki köklerin çoğu tek hecelidir. İki ya da daha çok heceli köklerin sayısı azdır.

  • Tek heceli kökler: dur, iş, sev, su, in, göz. ..
  • İki heceli kökler: uyu, çuval, kanat, duvar, deniz, elma, çiğne…
  • Üç heceli kökler: çekirdek, böğürtlen, kelebek…

Kökler kimi zaman daha küçük parçalara bölünebiliyor gibi gözükür. Bu noktada anlam ilişkisi çok önemlidir. Kökle sözcük gövdesi arasında mutlaka anlam ilişkisi olmalıdır.

“Söz” ile “söz-cü, söz-cü-lük” sözcükleri arasında anlam ilişkisi vardır fakat “çekirdek” sözcüğünün “çek” eylemi ile veya “ayak” sözcüğünün “ay” ile anlamsal hiçbir bağı yoktur.

Dilimizde kökler, iki grupta incelenir:

1. İsim (Ad) Kökleri: Doğrudan doğruya varlıkları, kavramları veya nesneleri karşılayan köklerdir.

  • Çam, kuş, kalın, yaş, yarın, baş…

Not: Yansıma köklerin hepsi isim soyludur.

  • Tık-ırtı, hor-ultu, şır-ıltı,fıs-ıltı, çat-ırtı…

2. Eylem (Fiil) Kökleri: Varlık, nesne ve kavramların doğada gerçekleştirdikleri oluş, kılış ve durumları karşılayan köklerdir.

  • Dur-, bak-, aç-, del-, al-, dürt-, biç-, ek-…

3. Ortak Kökler: Bir sözcük kökünün, aynı anlamıyla hem isim hem de eylem soylu kullanılabilmesidir. Bir ortak kökün isim ya da eylem kökü olduğu, sözcüğün cümlede kazandığı anlama göre belirlenir.

  • Tat:
    Ağzımda acı bir tat kaldı.
    Yemeği önce ben tattım.

Bu cümlelerin ikisinde de “tat” aynı anlamdadır. İlk cümlede isim soylu olarak “canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum” anlamındayken ikinci cümlede aynı anlamın eylem hâli, “tat alma duyumunu gerçekleştirme” anlamında kullanılmıştır.

  • Şiş:
    Alnının ortasında koca bir şiş vardı.
    Kafasını duvara vurunca alnı epey şişti.

Diğer ortak köklere örnekler:

  • boya – boyamak — savaş – savaşmak — göç – göçmek

4. Sesteş Kökler: Aralarında anlam yönünden ilgi bulunmayan, sadece okunuş ve yazılışları aynı olan köklerdir.

  • Bu sabah öykümün son satırlarını yazdım.
    Geçen yaz seninle beraber ne güzel vakit geçirmiştik.
  • Ağacın dalları meyvelerin ağırlığından kırılmak üzereydi.
    Bu sene Çanakkale’ye dalmaya gideceğiz.

B. EK

Sözcüklere eklenerek onların anlamlarını, türlerini değiştiren ses veya ses topluluklardır. Türkçenin ekleri genel olarak yapım ekleri ve çekim ekleri olmak üzere iki grupta incelenir.

1. Yapım Ekleri

Bir sözcükten yeni anlamda sözcük türeten eklerdir. Yapım eki sözcüğün anlamını mutlaka değiştirir ama sözcüğün türü her zaman değişmeyebilir.

Örnek: “Yağmur” sözcüğündeki “-mur” yapım eki, “yağ” eylem kökünden yeni anlamda bir sözcük oluşturmuştur. Sözcüğün hem türü hem de yapısı değişmiştir.

Örnek: “Kovala” sözcüğündeki “-ala” yapım eki “kovmak” eyleminden yeni anlamda bir sözcük türetmiştir. Sözcüğün yapısı değişmiş fakat türü değişmemiştir.

Sözcüğün yapım eki almış hâline gövde denir.

  • göz —> kök
    göz-lük —> gövde

Yapım ekleri dört grupta incelenir:

a. İsimden İsim Yapan Ekler:

İsimden isim yapan eklerin başlıcaları şunlardır:

—aç: kıraç, topaç
—al: özel, yerel
—ar/-şar: beşer, üçer, yedişer
—arı: içeri, dışarı
—ay: güney, kuzey
—ca: Türkçe, bence, çocukça
—cağız: kızcağız, çocukcağız, hayvancağız
—cak: oyuncak, yavrucak, çabucak
—cal: öncel, güncel, kılcal
—cı: sütçü, boyacı, işçi
—cık: kitapçık, kedicik, gelincik
—cıl: bencil, evcil, öncül
—da: gözde, sözde, yüzde
—dam: yöntem, gündem, erdem
—daş: sırdaş, yurttaş, arkadaş
—ek: başak, topak, benek
—ga: başka, özge
—gil: turunçgil, baklagil
—gan: başkan,yelken
—kek: erkek
—ki: dünkü, yarınki, şimdiki
—layın: geceleyin, akşamleyin
—lı: tuzlu, sulu
—lık: insanlık, başlık, gözlük, kardeşlik
—imser: iyimser, kötümser
—ımsı: acımsı, ekşimsi, kekremsi
—imtırak: mavimtırak, acımtırak
—ın: ilkin, kışın, yazın
—ncı: birinci, sonuncu
—lek: otlak, sulak, ıslak
—men: küçümen, kocaman, şişman
—sal: kumsal, kutsal
—sı: ayrıksı, çocuksu, kadınsı
—sıl: yoksul, varsıl
—siz: tatsız, kansız, evsiz
—şın: sarışın, karaşın
—t: eşit, yaşıt, boyut
—tay: yargıtay, kurultay
—z: ikiz, üçüz

b. İsimden Eylem Yapan Ekler:

İsimden eylem yapan eklerin başlıcaları şunlardır:

—a-: kana, yaşa, dile, oyna
—al-: azal, çoğal, düzel, daral
—an-: gücen, özen
—ar-: morar, yaşar, sarar
—da-: fokurda, kıkırda, fısılda
—et: gözet, yönet
—ik-: birik, acık, gecik
—ı-: şakı, ışı
—kır-:  hıçkır, püskür, sümkür
—l-: incel, kısal, sivril
—la: sula, anla, çatla, patla
—lan: yağlan, paralan, evlen
—leş: taşlaş, iyileş, güzelleş
—msa: benimse, azımsa, küçümse
—ır: hapşır, aksır, delir
—ırga: yadırga, esirge
—sa: susa, önemse, garipse
—sin: gereksin

c. Eylemden Eylem Yapan Ekler:

Eylemden eylem yapan eklerin başlıcaları şunlardır:

—a: tıka, dola
—ala: ovala, kovala, durala
—ar: çıkar, kopar, gider
—dar: aktar, dönder
—dır: kaptır, ezdir, sezdir
—ekle: durakla, itekle, didikle
—ı: kazı, sürü
—imse: gülümse
—l: duyul, görül, sevil
—la: atla
—in: kaçın, sevin, söylen
—ir: içir, şişir, pişir
—iş: uçuş, gülüş, dövüş
—t: arat-, uzat-, kısalt

d. Eylemden İsim Yapan Ekler:

Eylemden isim yapan eklerin başlıcaları şunlardır:

—anak: tutanak, gelenek, görenek
—av: görev, ödev, işlev
—a: yara, sapa
—aç: güleç
—acak: yakacak, içecek, kesecek
—acan: sevecen
—agan: olağan, durağan
—ak: kapak, durak, kurak
—alak: yatalak, çökelek, asalak
—em: tutam, dönem, kuram
—amaç: dönemeç
—amak: basamak, kaçamak, tutamak
—an: düzen, bakan, kapan, geçen
—ar: çıkar, gelir, yazar
—ay: olay, yapay, dikey
—baç: saklambaç, dolambaç
—ce: eğlence, düşünce, söylence
—cak: salıncak
—ceme: sürünceme
—ç: inanç, sevinç, kıskanç, övünç
—daç: andaç
—dı: çıktı, uydu, girdi
—dıç: andıç
—dık: tanıdık, bildik, güvendik
—dikçe: tanıdıkça, oldukça
—ga: bölge, süpürge, çevirge
—gaç: süzgeç, delgeç, kıskaç
—gan: yapışkan, çalışkan, unutkan
—gı: çalgı, bilgi, sevgi
—gıç: dalgıç, bilgiç
—gın: dalgın, bezgin, coşkun
—ı: batı, doğu, gezi, yazı
—ıcı: kalıcı, satıcı, sürücü
—ış: bakış, görüş, çıkış
—k: dilek, açık, seçik
—m: bilim, dönüm, doğum
—ili: ekili, dikili, serili
—ma: sarma, çıkarma, bölme
—maca: bulmaca, bilmece
—maç: yırtmaç, sekmeç
—mak: ekmek, çakmak
—man: seçmen, öğretmen, sayman
—maz: tükenmez, yaramaz, tükenmez
—mık- ilmik, kıymık
—miş: bilmiş, dolmuş, geçmiş
—n: tütün,gelin, çıkın
—sı: yatsı, tütsü
—ş: oynaş, tanış
—t: geçit, yoğurt

Not: Bazı ekler hem yapım hem çekim eki görevi üstlenebilir. Bu durumda sözcüğün anlamında ve türünde yapılan değişikliğe bakılır.

  • “Genç kız masaya oturmuş.” cümlesinde -mış eki kip eki görevindedir, dolayısıyla çekim ekidir. “İnsan, zihninde köhnemiş düşüncelere yer vermemelidir.” cümlesinde ise -miş eki bu kez yapım eki olarak kullanılmıştır. Köhnemek eyleminden “köhnemiş”sıfatı türetilmiştir.
  • “Dışarıda çocuklar bekliyordu.” cümlesinde -de eki hâl eki göreviyle çekim ekidir. “Burası son yılların en gözde mekânıdır.” cümlesinde -de eki isimden isim yapım eki görevi üstlenmiştir.

Not: Bazı yapım ekleri birkaç farklı görevi üstlenebilir. “Yap-ıt” sözcüğünde “it” eki fiilden isim yapmıştır, “eş-it” sözcüğünde ise aynı ek, bu kez isimden isim yapım eki görevi üstlenmiştir.

2. Çekim Ekleri

Eklendikleri sözcükte anlam, tür veya yapı değişikliğine yol açmayan, sözcüğün cümledeki görev yerini belirleyen eklerdir.

I. İsimlere Gelen Çekim Ekleri

a. Hâl (Durum) ekleri

  • Belirtme hâli (-i)
    – Sınıfı kim temizleyecek?
  • Yönelme (Yaklaşma) hâli ( -e)
    – Mektuplarını gizli çekmeceme koyuyorum.
  • Bulunma (Kalma) hâli: (-de)
    – Annemde bazı eşyalarımı unutmuşum.
  • Ayrılma (Çıkma, Uzaklaşma) hâli: (-den)
    – Bu konuyu İnternet’ten araştırabilirsin.

Not: Hâl ekleri, bazen sözcüklere bu anlamlarının dışında farklı anlamlar da katar.
“Bu kolyeyi anneme aldım.” cümlesinde hâl eki cümleye “için” anlamı katmıştır.
“Seni her gördüğümde içime bir ferahlık geliyor.” cümlesinde hâl eki şart ilgisi kurmuş ve sözcük zarf görevi üstlenmiştir. (İçime ferahlık hangi koşulda geliyor? Seni görmem koşulunda geliyor.)

b. İyelik ekleri

İyelik ekleri, bir varlık, nesne veya kavramın kime/neye ait olduğunu belirten eklerdir.

  • -m: 1.tekil kişi iyelik eki
    – Kitabımı sende unutmuşum. (Benim kitabım)
  • -n: 2. tekil kişi iyelik eki
    – Gözlerinin rengi ne kadar güzel… (Senin gözlerin)
  • -ı: 3. tekil kişi iyelik eki
    – Saçları bu modelle daha güzel olmuştu. (Onun saçları)

Not: 3. kişi iyelik eki ile belirtme hâl eki olan “-i” birbirine karıştırılmamalıdır.
Kalemi çok güzeldi. (Onun kalemi, iyelik eki)
Kalemi yerden alıp masaya koydum. (Belirtme hâli eki)

  • -miz: 1.çoğul kişi iyelik eki
    – Bu davranışınızla kalbimizi kazandınız. (Bizim kalbimiz)
  • -niz: 2. çoğul kişi iyelik eki
    – Yarın saatinizi ileri almayı unutmayın. (Sizin saatiniz)
  • -leri: 3. çoğul kişi kişi iyelik eki
    – İsimleri okundukça sıraya girdiler. (Onların isimleri)

Not: “n” kaynaştırma harfi ile 2. tekil kişi iyelik eki “-n” birbirine karıştırılmamalıdır. Bunun için ekin sözcüğe kattığı anlama bakmak gerekir.
Kapının rengini beğenmedim. ( kaynaştırma harfi)
Saçını çok beğendim. (iyelik eki)

c. Çoğul eki (-ler, -lar)

Sözcüğe kattığı anlamları şunlardır:

  • “Birden çok” anlamı: Evdeki tüm kitapları koliye koydum.
  • “Benzerleri” anlamı: Edebiyatımız daha nice Yunus Emreler yetiştirecektir.
  • “Aynı adı taşıyanlar” anlamı: Tanıdığım tüm “Hande” ler hep güler yüzlü insanlardı.
  • “Topluluk” anlamı: Tatile Esmalarla birlikte gitmeye karar verdik.
  • “Soy, sülale, boy, millet” anlamı: Almanlar için disiplin, çok önemlidir.
  • “Abartma” anlamı: Seni dünyalar kadar seviyorum!
  • “Yaklaşık olarak” anlamı: Hollanda’dan Türkiye’ye döndüğümüzde 20 yaşlarındaydım.
  • “Sürekli, her zaman” anlamı: Sabahları mutlaka yarım saat yürüyüş yaparım.
  • “Saygı” anlamı: Bülent Beyler de teşrif edecekler mi?

d. İlgi Eki (-ki)

İsim soylu sözcüklerin yerini tutan ektir.

“Benim evim Beşiktaş’ta, seninki Kadıköy’de.” cümlesinde -ki eki, ev sözcüğünün yerini tutmuştur. (Senin evin Kadıköy’de.)
Benim kardeşim onunkinden daha uslu galiba. (Onun kardeşinden)

e. Tamlayan Eki (-in)

Belirtili isim tamlamalarında tamlayanı tamlanana bağlayan ektir.

  • Çiçeğin kokusu hepimizin içini açmıştı.
  • Ne zaman annenin evine gideceğiz?

f. Ek Eylem

İsim soylu sözcüklere gelerek onların yüklem görevi üstlenmelerini sağlayan ek eylemler, çekim eki görevindedir.

  • En sevdiğim hediye çiçektir.
  • Bakışları ne kadar sertti.
  • Sınav kolaysa çok mutlu olurum.

II. Eylemlere Gelen Çekim Ekleri

a. Kip Ekleri

Haber kipleri:

Öğrenilen geçmiş zaman: -miş —> Dün akşam sinemaya gitmiş.
Görülen geçmiş zaman: -di —> Dün akşam sinemaya gitti.
Şimdiki zaman: -yor —> Bu akşam sinemaya gidiyor.
Gelecek zaman: -ecek —> Yarın akşam sinemaya gidecek.
Geniş zaman: -r —> Haftada bir sinemaya gider.

Dilek kipleri:

Gereklilik kipi: -meli —> Her gün düzenli olarak çalışmalısın.
Dilek-şart kipi: -se —> Her gün düzenli çalışırsan başarırsın.
İstek kipi eki: -e —> Hadi bu akşam sinemaya gidelim.

b. Kişi Ekleri

Kip ekinden sonra eylemlere eklenerek eylemin kimin tarafından yapıldığını belirtir.

Not: İsimlere gelen iyelik ekleri ile eylemlere gelen kişi ekleri birbirine karıştırılmamalıdır. İyelik ekleri bir şeyin e ait olduğunu belirtirken kişi ekleri bir eylemi gerçekleştiren kişinin kim olduğunu belirtir.

Saçımı kestirdim. (iyelik eki)
O gün insanlardan kaçtım. (kişi eki)

c. Soru eki (-mi)

Bu sınava girecek misin?
Daha önce hiç İtalya’yı gördün ?

d. Olumsuzluk Eki (-me, -me)

Seninle bu konuda tartışmak istemiyorum.
Bu konuda bana baskı yapma lütfen.
Seninle görüşemeyiz.

C. YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER

1. Basit Sözcük

Yapım eki almamış sözcüktür. Basit sözcükler çekim eki alabilir. Basit sözcük daima kök hâlde bulunur.

“Çocuklar evde ip atlıyordu.” cümlesindeki tüm sözcükler basit yapılıdır.

Not: Dilimize başka dillerden girmiş yabancı sözcükler, yapım eki almadıkları sürece basit sözcük sayılır.

2. Türemiş Sözcük

Yapım eki almış sözcüklerdir. Türemiş sözcük artık kök değil gövdedir. Bu tür sözcükler yapım ekinden sonra çekim eki de alabilir.

3. Birleşik Sözcük

İki sözcüğün bir araya gelerek anlamca ve biçimce kaynaşmasıyla oluşan sözcüklerdir.

  • Beni görünce elindeki bardak yere düşüverdi.
  • Bahçedeki hanımelleri mis gibi kokuyordu.
  • Genellikle işe giderken çevre yolunu tercih ediyorum.

Birleşik Sözcüklerin Oluşum Yolları

a. Anlam Kayması Yoluyla Oluşanlar

Bu tür birleşik sözcüklerde, sözcüklerden en az biri kendi anlamını yitirerek yeni bir anlam kazanır.

  • Her iki sözcükte anlam kaymasına uğrayanlar —> Karafatma, yalıçapkını, aslanağzı, hanımeli…
  • Birinci sözcükte anlam kaymasına uğrayanlar —> sivrisinek, köpek balığı, kafatası, Eskişehir. ..
  • İkinci sözcükte anlam kaymasına uğrayanlar —> yeryüzü, gözbebeği, rüzgârgülü, gözlemevi. ..

b. Ses Değişimi Yoluyla Oluşanlar

İki sözcük birleşirken bir ses türemesi veya düşmesi yoluyla oluşurlar.

  • Ne için —> niçin
  • His etmek —> hissetmek
  • cuma ertesi —> cumartesi
  • kayın ana —> kaynana
  • kahve altı —> kahvaltı

c. Tür Değişimi Yoluyla Oluşanlar:

Sözcüklerden en az biri kendi türünü kaybederek yeni bir tür ve anlam kazanır.

  • Çekyat
  • bilgisayar
  • imambayıldı
  • vatansever

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Sözcük Yapısı Tyt Edebiyat Kökler ve Ekler Konu Anlatımı Ders Notları