Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Bir sözcüğün yakın anlamlı ya da okunuşu ve yazılışı benzeyen bir sözcükle karıştırılarak kendi anlamı dışında kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olur.
a. Birbiriyle Karıştırılan Sözcükler
Sesleri veya anlamları birbirini çağrıştıran sözcüklerden biri diğerinin yerine kullanılırsa anlatım bozukluğu olur.
Birbiriyle karıştırılan sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması yanlış anlama yol açar.
Aşağıda verilen sözcükler birbiriyle karıştırılan sözcüklerdir:
Ayrım — ayrıntı — ayrıcalık
Anlaşma — antlaşma
Azımsamak — küçümsemek
Büyümek — uzamak
Karşı — karşın
Dek — değin — denli
Dikmek — ekmek
Fiyat — ücret
Örmek — dokumak
Etkin — etken
Öğrenim — öğretim
Özgün — özel — özgü
Karşılık — karşın _
b. Sözcüğün Anlam İnceliğine Dikkat Etmemek
Bir sözcüğün anlam inceliğine dikkat edilmeden kullanılması yanlış anlamda sözcük kullanımına yol açar.
– Kuraklık / kuruma
“Beyşehir Gölü de kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya.” cümlesindeki “kuraklık” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır çünkü “kuraklık” sözcüğü araziler, toprak parçaları ve bölgeler için kullanılır. Su birikintileri için “kuruma” sözcüğü kullanılmalıdır. “Beyşehir Gölü de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.”
Tarif etmek
“Kendimi insanlara yazar olarak tarif etmiyorum.” Yemek tarif edilir, bilinmeyen bir yer tarif edilir ancak bir insanın kişiliği tarif edilmez. Bunun yerine “tanıtmak” sözcüğü kullanılmalıdır. “Kendimi insanlara yazar olarak tanıtmıyorum.”
c. Sözcüğün Olumluluk- Olumsuzluk Anlamına Dikkat Etmemek
“Sebep olmak”, “neden olmak”, “yüzünden”, “yol açmak”, “ileri sürmek”, “iddia etmek” gibi sözler olumsuz anlam taşıyan cümlelerde; “katkıda bulunmak”, “sağlamak”, “savunmak”, “borçlu olmak”, “elde etmek” gibi sözler olumlu cümlelerde kullanıldığında anlatım bozukluğuna sebep olur.
– Maruz kalmak
“Böyle iltifatlara maruz kalmak beni çok mutlu ediyor.” “Maruz kalmak” sözü, olumsuz durumlar için kullanılır. Güzel bir duruma hiçbir zaman maruz kalınmaz. “Böyle iltifatlar duymak beni çok mutlu ediyor.”