Osmanlı Mebusan Meclisinin açılmasının kabul edilmesinden sonra seçimler yapıldı. Seçimlerde Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyetinin adayları büyük bir zafer kazandılar. Mustafa Kemal de Erzurum milletvekili seçildi. Bu seçim sonuçlarının Mecliste kendi iradesini etkisiz kalacağından endişe eden padişah, İstanbul’da seçimleri İttihatçıların kazandığını ileri sürerek meclisin toplanmasını geciktirmiştir.
Temsil Heyeti üyeleri, İstanbul’un güvenli olmaması nedeniyle Mebuslar Meclisi toplantılarına katılmama kararı almıştı. Mustafa Kemal, ortak bir politika belirlenmesi için Millî Mücadele yanlısı milletvekilleriyle Ankara’da toplandı. Onlardan, meclis başkanlığına kendisinin seçilmesini, Mecliste Müdafaa-i Hukuk Grubu oluşturulmasını ve Misakımillî kararlarının kabul ettirilmesini istedi.
Mustafa Kemal bu istekleriyle;
- Mecliste millî ruhun oluşmasını
- Meclisin millî kararlar alınan bir merkez olmasını
- Millî Mücadelenin tüm halk tarafından benimsendiğinin padişaha ve Anlaşma Devletlerine gösterilmesini
amaçlamıştır.
Osmanlı Mebuslar Meclisi 12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplanarak çalışmalarına başladı. Ancak Mustafa Kemal Paşa meclis başkanlığına seçilemedi. Müdafaa-i Hukuk Grubu yerine Felah-ı Vatan (Vatanın Kurtuluşu) Grubu kuruldu. Buna rağmen Mebuslar Meclisi 28 Ocak 1920’de yapılan gizli oturumda Misakımillî’yi kabul etmiştir.
Misakımillî Kararları (28 Ocak 1920)
1. Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandığı sırada işgal altında olmayan Türk ve İslâm çoğunluğu bulunan toprakların tümü, hiçbir şekilde ayrıcalık kabul etmez bir bütündür.
- Erzurum ve Sivas Kongrelerine dayanılarak Türk Devleti’nin millî sınırları belirlenmiştir.
2. Osmanlı Devleti’nin Mondros Mütarekesi’ni imzaladığı 30 Ekim 1918 tarihinde düşman ordularının işgali altında bulunan Arap memleketlerinin durumu, halkın serbestçe vereceği oya göre belirlenmelidir.
3. Halkın oyları ile anavatana katılan üç sancakta (Elviye-i Selaser Kars, Ardahan, Batum) gerekirse yeniden halkoyuna başvurulabilir.
4. Türkiye ile yapılacak barışa bırakılan Batı Trakya’nın hukuki durumunun tespiti de halkın tam bir özgürlükle vereceği kararlara uygun olmalıdır.
- 2., 3. ve 4. maddeler sınırların belirlenmesinde demokratik yöntemlerin kabul edildiğini göstermektedir.
- 3. ve 4. maddelerin yer almasında oylama yapılacak yerlerde Türklerin çoğunlukta olması etkili olmuştur.
5. İstanbul ile Marmara Denizi’nin güvenliği her türlü tehlikeden korunmalıdır. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının dünya ticaret ve ulaşımına açılması konusunda bizimle diğer ilgili devletlerin birlikte vereceği kararlar geçerlidir.
6. Azınlıkların hakları, komşu memleketlerdeki Müslüman halkın aynı haklardan yararlanmaları şartıyla kabul edilecektir.
- Devletlerin eşitliği ilkesi benimsenmiştir.
- Komşu memleketlerde kalan Müslüman halkın hakları korunmaya çalışılmıştır.
7. Millî ve iktisadi gelişmemizi sağlamak amacıyla tam bir serbestiyet sağlanması, siyasi, adli ve mali gelişmemize engel olan sınırlamaların kaldırılması gerekir. Hissemize düşecek borçların ödenmesi de bu esasa aykırı olmayacaktır.
- Osmanlı Devleti’nin Avrupalı devletlere vermiş olduğu siyasi, adli, mali imtiyazlara (kapitülasyonlara) ilk defa karşı çıkılmıştır.
- Tam bağımsızlık hedeflenmiştir.
- Dış borçlar gerekçe gösterilerek yapılan ekonomik bağımsızlığımıza aykırı uygulamalara karşı çıkılmıştır.
Misakı Milli’nin Önemi ve Sonuçları
- Türk vatanının millî sınırları belirlenmiştir.
- Türk milletinin kabul edebileceği barış koşulları belirlenmiştir.
- Türk milletinin bağımsızlık ve ülke bütünlüğünün korunması konularındaki kararlılığı tüm dünyaya ilan edilmiştir.
- Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra yapılan işgallere karşı çıkılmıştır.
- Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar Osmanlı Mebuslar Meclisi tarafından da kabul edilmiştir.