Siyasal Alanda Yapılan İnkılaplar 8.Sınıf Tarih
Siyasal Alanda Yapılan İnkılaplar
Siyasal alanda yapılan inkılapların amacı, ulusal, laik, demokratik ve çağdaş bir siyasal sistem oluşturmak; ulusal egemenliğe dayalı yeni bir idare (cumhuriyet) kurmak ve bunu sürekli kılmaktır.
1. Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922): Ulusal egemenliğin gerçekleştirilmesinde önemli bir adımdır.
2. Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923): Ulusal egemenliği pekiştirir.
3. Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924): Ulusal egemenlik ve laiklik yolunda atılmış önemli bir adımdır.
4. Türkiye’nin İdari Teşkilatlanması (illere, ilçelere, köylere ayrılması) ve Ankara’nın Başkent olması (13 Ekim 1923)
5. Çok Partili Rejim Denemeleri, demokrasinin gereğidir. Amaç ulus iradesinin meclise tam olarak yansımasıdır.
6. Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı tanınması, cumhuriyetçilik ilkesinin sonucudur. Kadınlara yönetimde söz hakkı tanınmıştır.
Kadınlara Tanınan Siyasi Haklar
- Belediye seçimlerine katılma hakkı tanınır (3 Nisan 1930).
- Muhtarlıklara seçilme hakkı tanınır (1933).
- Milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınır (5 Aralık 1934).
- 1935 seçimlerinde meclise 18 kadın milletvekili seçilir.
Not: Türk kadınına siyasi haklar tanınması ulusal egemenliğin güçlendirilmesi ve halkçılık ilkesinin gerçekleştirilmesi yolunda önemli bir adımdır.
Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
- Amasya Genelgesi’nde “Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.” denilerek halk egemenliğine geçileceğinin ilk sinyalleri verilmiş; kongrelerde bu yönde kararlar alınmıştır.
- TBMM açıldığı günden itibaren “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” parolası ile hareket etmiştir.
- 20 Ocak 1921 ’de Anayasa’yla yasama, yürütme ve yargı yetkileri TBMM’de toplanmış ve padişahlık düzeni yok sayılmıştır.
Saltanatın Kaldırılmasını Hızlandıran Gelişme
İtilaf Devletleri Mudanya Ateşkesi’ne sadece TBMM’yi çağırırken, Lozan Barış Konferansı’na TBMM ve İstanbul Hükümetini birlikte çağırmışlardır. Amaç iki hükümet arasında ikilik yaratmaktır. Ancak Mustafa Kemal Türkiye’yi temsil edecek tek kuruluşun TBMM olacağını söylemiştir.
İki başlı yönetime son vermek isteyen Mustafa Kemal ve arkadaşları “Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıldığını, yeni bir Türkiye Devleti’nin doğduğunu, Anayasa gereğince egemenlik haklarının ulusta olduğunu” belirten bir önerge hazırlayarak Meclise sunmuşlardır.
Halifeliğin kalabileceğini ama saltanatın kaldırılması gerektiğini ifade etmiş, böylece 1 Kasım 1922’de TBMM’de alınan bir kararla saltanat kaldırılmıştır.
TBMM Osmanlı soyundan Abdülmecid Efendi’yi halife seçmiştir.
Not: Saltanat kaldırılmış olmasına rağmen halifeliğin devam etmesinin nedeni mevcut ortamın buna uygun olmamasıdır.
Not: I. TBMM’nin gerçekleştirdiği tek inkılap saltanatın kaldırılmasıdır.
Önemi
a. Millet egemenliğinin gerçekleştirilmesi yolunda önemli bir adım atılmıştır.
b. Saltanat kaldırılırken, saltanat ve halifeliğin birbirinden ayrılmış olması laik devlet yönetimine geçişin ilk adımıdır.
Not: Siyasal ve dinsel otorite birbirinden ayrılmıştır.
c. 600 yıllık Osmanlı saltanatı resmen ve hukuken sona ermiştir.
Başkent Ankara
Bağımsızlığını sağlayan yeni Türk Devleti 13 Ekim 1923 tarihinde kabul edilen bir kanun ile Ankara’yı başkent olarak kabul etmiştir.
Ankara’nın başkent olarak seçilmesinde etkili olan unsurlar:
– Tarihi öneme sahip olması
– Millî Mücadele’nin merkezi olması
– Coğrafi konumu (Anadolu’nun merkezinde olması)
– Savunmaya elverişli olması
– Ulaşım yolları üzerinde bulunması
Ayrıca yeni Türk Devleti’nin, Osmanlı Devleti’nin merkezinin dışında yeni bir başkent belirleme düşüncesi de Ankara’nın başkent olarak seçilmesinde etkili olmuştur.
Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
1 Kasım 1922’de saltanata son verilmesine rağmen yeni bir rejim kurulmamıştı. Rejimin adı belli olmadığı için devlet başkanının da kim olduğu belli değildi. Türkiye, dışarıda rejimi ve devlet başkanı belli olmayan bir ülke durumundaydı. Ayrıca ülkede bir hükümet bunalımı yaşanmaktaydı. Ulusal egemenliğin tam olarak gerçekleştirilebilmesi için cumhuriyetin ilanı şarttı.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda şu değişiklikler yapılmıştır:
1. Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir.
2. Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir.
3. Cumhurbaşkanı, TBMM içinden seçilir, eski başkan yeniden seçilebilir.
Böylece;
- Meclis Hükümeti sisteminde meclis başkanı aynı zamanda hükümetin de başkanıydı. Bakanlar, meclis içinden tek tek oylamayla seçiliyordu. Ancak bu durum uyumlu bir hükümetin kurulmasını engelliyordu.
- Devletin yönetim biçimi belirlenmiştir.
- Cumhurbaşkanının seçilmesiyle devlet başkanı sorunu çözümlenmiştir.
- Meclis Hükümeti sisteminden Kabine Hükümeti sistemine geçilmiştir. Hükümet bunalımı çözülmüştür.
- Cumhuriyetçilik ilkesi resmen yürürlüğe girmiştir.
- İlk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, ilk başbakan İsmet Paşa, ilk meclis başkanı da Ali Fethi (Okyar) Bey olmuştur.
4. Cumhurbaşkanı, başbakanı meclis içinden seçer, öbür bakanları da başbakan yine meclis üyeleri arasından seçer; sonra hepsini cumhurbaşkanı meclis onayına sunardı.
Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1921)
Gerekçeleri
- Halifelik makamı, cumhuriyetin ilkelerine ters düşmekteydi. Yeni Türk devleti ümmet düzenine değil ulus esasına dayanmalıydı.
- Laik bir devlet yapısının oluşturulması için dini liderlik makamının kaldırılması gerekiyordu.
- Yapılacak inkılapların önündeki en büyük engeli halifelik makamı oluşturmaktaydı.
- Eski rejim yanlılarının güç alabilecekleri halifelik kurumu cumhuriyet rejimi için bir tehdit oluşturmaktaydı.
3 Mart 1924’te TBMM “de alınan bir kararla halifelik kaldırılmıştır.
Aynı gün:
- Şeriye ve Evkâf Vekâleti kaldırılmıştır. Şeriye Vekâleti yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkâf Vekâleti yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu gelişme laiklik yolunda atılmış önemli bir adımdır.
- Erkânıharbiye Vekâleti kaldırılmıştır. Yerine Genel Kurmay Başkanlığı oluşturulmuş, ordunun siyasetten ayrılması yolunda önemli bir adım atılmıştır.
- Tevhidi Tedrisat Kanunu kabul edilmiştir. Böylece eğitimde birlik sağlanmıştır.
- Osmanlı Hanedanı’nın yurt dışına çıkarılması ile ilgili kanun kabul edilmiştir.
Sonuçları
a. Laiklik yolunda büyük bir adım atılmıştır.
b. Yapılacak inkılapların önündeki en büyük engel ortadan kaldırılmıştır.
c. Devlet rejiminin temelleri sağlamlaştırılmış, ulusal egemenlik ilkesi pekiştirilmiştir.
d. Milliyetçilik ilkesi güçlendirilmiş, ümmet toplumundan ulus toplumuna geçilmiştir.
e. Bağımsız bir dış politika izlenmesine ortam hazırlanmıştır.
Atatürk’ün, 1924 yılında, hilafetin kaldırılması ile ilgili aldığı kararı aşağıda verilmiştir: