Sınıflandırmada Temel Yaklaşımlar ve Modern Sınıflandırma 9. Sınıf Biyoloji


Kategoriler: 9. Sınıf Biyoloji Konuları
Cepokul

Sınıflandırma ve Biyoçeşitlilik

Canlılar yakından incelendiğinde, benzerliklerin yanı sıra bazı farklılıklar da gözlemlenir. Organizmalardaki bu benzerlik ve farklılıkları, özelliklerini ve akrabalık ilişkilerini inceleyen bilim dalına sistematik denir. Canlıları belirli gruplara ayırarak daha kolay incelemeyi sağlayan ve bu alanda geliştirilmiş bilimsel yönteme ise taksonomi adı verilir.

  • Sınıflandırma sayesinde canlılar arasındaki ilişkiler daha ayrıntılı incelenebilir. Dünya üzerindeki nesli tükenmiş ya da halen var olan türler daha rahat kıyaslanabilir, böylece biyoçeşitliliği koruma çalışmalarına ışık tutulur. Aynı zamanda, çevresel sorunların tespiti ve çözümünde de büyük önem taşır.

Sınıflandırmanın Tarihçesi

  • Sınıflandırmanın kökeni, MÖ 384-322 yılları arasında yaşayan Aristoteles‘e kadar uzanır. Aristoteles’in öğrencisi olan Theophrastus, bitkileri çeşitli gruplara ayırmış ve sınıflandırmayı başlatan ilk bilim insanlarından biri olmuştur.
  • John Ray (1627-1705), “Bitkiler Tarihi” adlı eserinde, ilk kez bitkilerin bilimsel sınıflandırmasını yapmış, bitkileri ve hayvanları farklı kategorilerde incelemiştir.
  • Carolus Linnaeus (1707-1778), canlıları iki isimli bir adlandırma sistemi kullanarak sınıflandıran bilim insanıdır ve modern biyolojik sınıflandırmanın temelini atmıştır. Linnaeus, canlıları sistematik bir şekilde sınıflandırarak günümüz taksonomisinin yapı taşlarını oluşturmuştur.

  • Türkiye’deki çalışmalara gelince, Türk bilim insanları da sınıflandırma bilimine büyük katkılarda bulunmuştur. Örneğin, Türk botanikçi Prof. Dr. Asuman Baytop, Türkiye florasına yönelik birçok bitki türünü keşfetmiş ve tanımlamıştır. Yine, böcek sistematiği üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Tevfik Karabağ, önemli keşifler yapmış ve çalışmaları nedeniyle 1997 yılında TÜBİTAK Hizmet Ödülü’ne layık görülmüştür.

Sınıflandırmada Temel Yaklaşımlar

1. Ampirik (Yapay) Sınıflandırma

Canlıların dış görünümleri ve yaşam alanlarına bakılarak yapılan sınıflandırmadır. Bu sınıflandırmada analog organlar esas alınır. Analog organlar, evrimsel kökenleri farklı olsa da aynı görevi yapan organlardır. Yapay sınıflandırma, bilimsel olarak derin bir temele dayanmamaktadır; sadece gözlemlere dayalıdır.

  • Örnek: Sineğin kanadı ile yarasanın kanadı, görevleri aynı olan ancak farklı evrimsel kökenlere sahip organlardır ve analog organlar olarak tanımlanır.
  •  

2. Filogenetik (Doğal) Sınıflandırma

Filogeni, bir canlının evrimsel geçmişini ve akrabalık ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Bu sınıflandırmada homolog organlar esas alınır. Homolog organlar, aynı evrimsel kökene sahip olan ve yapı bakımından benzerlik gösteren organlardır.

  • Örnek: İnsan kolu ile balina yüzgeci homolog organlardır. İnsan, köpek, yunus, yarasa gibi memelilerin bu yapıdaki uzuvlarının temel kemik yapısı benzerdir.

Filogenetik Sınıflandırmada Kullanılan Kriterler:

  • Homolog organ benzerliği
  • Embriyonik gelişim benzerlikleri
  • Anatomik yapı
  • Fizyolojik yapı
  • Vücut simetrileri
  • Protein benzerliği
  • DNA (gen benzerliği)
  • Azotlu boşaltım ürünleri
  • Biyokimyasal benzerlikler

Modern Sınıflandırma

  • Linnaeus, canlıları kategorilere ayırarak hiyerarşik bir sınıflandırma sistemi oluşturmuştur. Günümüzde canlıların sınıflandırılmasında tür, cins, aile, takım, sınıf, şube ve alem olmak üzere toplam yedi kategori bulunmaktadır.
  • Sınıflandırmada tür, en küçük birimdir. Benzer türlerin bir araya gelmesiyle cins (genus) oluşur.
  • Cinsler, ortak özelliklere göre gruplandırılarak aile (familiya), aileler bir araya gelerek takım (ordo) oluşturur. Takımlar sınıf (classis), sınıflar şube (filum), şubeler ise bir araya gelerek alem (regnum) adını alır.
  • Sınıflandırma birimlerine verilen bilimsel adlandırmaya takson denir.

Sistematik Kategoriler

  • Sınıflandırmanın en küçük birimi türdür. Benzer türler, cinsleri; cinsler, familiyayı; familiyalar, takımları; takımlar, sınıfları; sınıflar, şubeleri ve şubeler ise alemleri oluşturur.
  • Tür, verimli döl verebilen canlıları tanımlar. Aynı türe ait canlılar, çiftleştiğinde kısır olmayan canlılar ortaya çıkar.
  • Canlıların üreme, boşaltım, embriyonik gelişim ve solunum şekilleri aynıdır.
  • Türler, ikili adlandırma yöntemi ile isimlendirilir. İlk ad, canlının ait olduğu cinsi belirtir ve büyük harfle başlar. İkinci ad ise tanımlayıcı olup küçük harfle yazılır.

Bu görselde, türden aleme doğru ilerledikçe canlıların gen benzerliği, protein benzerliği ve embriyonik gelişim benzerliğinin azaldığını, ancak canlı çeşitliliğinin arttığını gösteren bir sınıflandırma piramidi sunulmaktadır. Sistematik birimlerde aynı kategoriye ait olan canlılar, daha büyük sınıflandırma birimlerinde aynı gruplar içinde yer alır. Örneğin, aynı takıma ait olan canlıların sınıf, şube ve alem grupları kesinlikle aynıdır. Ancak, familiya, cins ve türler bazen aynı olabilir, bazen ise farklılık gösterebilir.

Bu piramit, canlıların hiyerarşik sınıflandırmasında tür, cins, familiya, takım, sınıf, şube ve aleme doğru ilerledikçe benzerliklerin azaldığını açıkça gösterir.


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar