Fiilden türeyerek sıfat görevinde kullanılan fiilimsilere “sıfat-fiil” denir. Sıfat-fiil ekleri “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş“tir.
Zehirlenen işçiler hemen hastaneye kaldırıldı.
cümlesinde “Zehirlen-en” sözcüğü sıfat-fiildir. Çünkü “-en” sıfat-fiil ekini almıştır. Bunun yanında “Zehirlenen” sözcüğü “işçiler” ismini anlamca tamamladığından sıfat görevindedir.
Çocuklar, ağlanası bir durumdaydı.
cümlesinde “ağlan-” eylemine gelen “-ası” eki sıfat-fiil ekidir. Bu eki alan “ağlanası” sözcüğü “durum” ismini anlamca etkilemiştir. Yani sıfat görevindedir. Üstelik bu sözcüğün “ağlan-” fiiliyle anlam bağı sürmektedir.
Çekilmez dertlerdi bizimkisi.
cümlesinde “-mez” ekini alan ve sıfat görevinde kullanılan “çekilmez” sözcüğü sıfat-fiildir.
Sanatçı, anlaşılır bir anlatım kullanmış.
cümlesinde “-ır” ekini alan “anlaşılır” sözcüğü sıfat-fiildir. Bu sözcük kendinden sonra gelen “anlatım” ismini anlamca etkilemiştir.
Caddelerde yine bildik manzaralar vardı.
cümlesinde “bil-dik” sözcüğü “manzaralar” ismini tamamlayan bir sıfat-fiildir.
Onun burada kalacak yeri yokmuş.
cümlesinde “-acak” ekini alan “kalacak” sözcüğü kendinden sonraki “yer” ismini tamamlamıştır. O hâlde “kalacak” sözcüğü sıfat-fiildir.
Eskimiş ayakkabılarla bu kışı nasıl geçirecek?
cümlesinde “Eskimiş” sözcüğü sıfat-fiildir. Çünkü bu sözcük, “-miş” sıfat-fiil ekini alarak sıfat görevinde kullanılmıştır.
Bu, kolay çözülür bir sorun değil.
Daha okunacak çok kitap var.
Her tarafta yanmış ağaçlar gördüm.
Cüzdanımı aramadık yer kalmadı.
Çocuğun gülümseyen yüzüne dikkatle bakmış.
Kalınası memleket değil burası.
Ulaşılmaz hedefler umut kırıcıdır.
cümlelerindeki altı çizili sözcükler de sıfat-fiildir. Bu sözcüklerden her birinin sıfat-fiil eklerini aldığını görüyoruz.
- Sıfat-fiiller, cümlede kimi zaman sıfat görevinde kullanılmaz.
Bizi yalnız bırakmayacağını biliyorduk.
cümlesindeki “bırakmayacağını” sözcüğü sıfat-fiildir. Ancak bu sözcüğün anlamca tamamladığı bir isim bulunmamaktadır. Yani sıfat görevinde değildir.
Onun kasabaya geldiğinden yeni haberim oldu.
cümlesindeki “geldiğinden” sözcüğü de “-dik(ğ)” ekini alan bir sıfat-fiildir. Fakat bu sıfat-fiil, sıfat görevinde kullanılmamıştır. İşte bu tür sözcükler sıfat görevinde kullanılmasa bile sonuçta sıfat-fiildir. - Kimi sıfat-fiil ekleriyle kip ekleri karıştırılmaktadır. Sıfat-fiil eklerini alan sözcükler genellikle sıfat görevinde kullanılır. Kip eklerini alan sözcükler ise yüklem görevinde kullanılır.
Geceleyin uğultuya benzer bir ses duydum.
Bu ses biraz da uğultuya benzer.
cümlelerindeki “benzer” sözcüklerini inceleyelim. Her iki sözcük de ekini almıştır. “benzer bir ses” sözünde “benzer” sözcüğü kendinden sonraki “ses” ismini anlamca etkilediği için sıfat görevindedir. Dolayısıyla ilk cümledeki “benzer” sözcüğü sıfat-fiildir. İkinci cümledeki “benzer” sözcüğü ise yüklem olduğu için fiildir. Bu fiil, ekiyle geniş zaman bildirecek biçimde çekimlenmiştir. Aşağıdaki cümlelerde de karıştırılan eklerle ilgili örnekler verilmiştir.
Bazı duygular anlatılmaz. (Geniş zaman olumsuzluk eki)
Gezi sırasında anlatılmaz duygular yaşadı. (Sıfat-fiil eki)
Bu suyu çocuk içecek. (Kip eki)
İçecek su bulamadık. (Sıfat-fiil eki) - Bazı sıfat-fiiller, anlamca tamamladıkları isimler düştüğünde adlaşmış sıfat gibi kullanılır.
Gidenler dönmez.
cümlesindeki “Gidenler” sözcüğünde “giden insanlar” anlamı vardır. “İnsanlar” sözcüğü düşmüş, bunun anlamıyla görevini “giden” sözcüğü üstlenmiştir. Yani “giden” sözcüğü adlaşmış sıfat gibi kullanılmıştır. Bu sözcük “-en” sıfat-fiil ekini aldığı için yine bir sıfat-fiildir.
Size anlatacaklarım var.
Tanıdıklarımda bir hafta kaldım.
Pişmişleri ocaktan aldı.
cümlelerindeki altı çizili sıfat-fiiller de adlaşmış sıfat gibi kullanılmıştır.