SENEDİ İTTİFAK ve II. MAHMUT
Osmanlı tarihinde radikal yani köklü ıslahatları başlatan padişah III. Selim’dir. Onun yaptığı ve yapmaya çalıştıkları Yeniçeri Ocağını ve çıkar peşinde koşan kişileri rahatsız etti. 1807’de kabakçı Mustafa İsyanı ile III. Selim tahttan indirildi.
III. Selim’in yerine IV. Mustafa tahta çıkarıldı. İstanbul’da bu gelişmeler olurken Bulgaristan’ın Rusçuk şehrinin ayanı ve koyu bir III. Selim hayranı olan Alemdar Mustafa Paşa III. Selim’i tekrar tahta çıkartmak niyetiyle bir ordu kurup İstanbul’a doğru harekete geçti. Bunun üzerine IV. Mustafa III. Selim’in ve şehzade Mahmut’un öldürülmelerini emretti. III. Selim öldürülürken şehzade Mahmut saray kadınlarının yardımı ile canını kurtardı. Haremde bulunan Cevri Kalfa isimli bir kadının mangal kömürlerini ve küllerini cellatların yüzlerine saçması şehzade Mahmut’a II. Mahmut olma yolunu açmıştır.
Alemdar Mustafa Paşa’nın gayretiyle IV. Mustafa tahttan indirildi yerine II. Mahmut tahta çıkarıldı. Alemdar, sadrazamlığa getirildi. Onun yönlendirmesi ile merkezi otoriteyi güçlendirmek amacıyla padişah ayanlarla bir sözleşme imzalamayı kabul etti. Bu sözleşmeye Sened-i ittifak denilmiştir.Bu senet II. Mahmut ile ayanlar arasında imzalanmıştır. Ayan ve eşraf Osmanlı toplumunda her zaman bulunmuş ve yönetimle halk arasındaki ilişkileri düzenlemiştir. Ayanlar şehrin en nüfuzlu ve zengin kişileriydi.
Bunların çoğunluğunu görevini kötüye kullanarak yükselen memurlar ve bölgede görev yapmış kapıkulları oluşturuyordu. XVII. yy.da çıkan Celali isyanları ayanların tımarlı sipahilerinin yerini almasını kolaylaştırdı. Tımar sisteminin yerini iltizamın alması ayanların güçlenmesine zemin hazırladı. 1695’ten sonra iltizam sisteminden malikane sistemine geçildi. Böylece taşradaki üst düzey yöneticiler bölgelerine gitmeyerek kendi yerlerine mütesellim ve voyvoda gibi isimlerle vekil tayin ettiler. Osmanlı merkezi otoritesinin zayıflaması üzerine devlet ayanlarla işbirliğini artırarak onları meşrulaştırdı. Ayanlar halk tarafından seçiliyor, kendilerine padişah tarafından berat-onay veriliyordu.
Osmanlı merkeziyetçiliğinin zayıflaması ve çözülmesi sonunda güç kazanan ayanlar devlet içinde devlet haline geldiler. Bunların en meşhurları Karaosmanoğulları, Çapanoğulları, Tekeoğulları, Caniklizade ve Tepedelenli Ali Paşa’dır.
Önemi:
- Osmanlı Devleti ayanları tanıyarak hukukileştirmiştir. Yani fiili varlıkları yasal hale gelmiştir.
- Padişahın yetkileri ilk kez sınırlandırılmıştır.
- Padişah ilk defa kendi otoritesi yanında bir güç olarak ayanları kabul etmiştir.
- Bu belge Osmanlı’nın ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını göstermektedir.
- Osmanlı’da demokratikleşme hareketinin ilk adımı sayılmıştır.
- Bu senetle ayanlara yönetimi denetleme, herhangi bir eylemi önleme ve suçluları cezalandırma hakkı tanınmıştır.