Sanatsal ve Öğretici Metinlerin Özellikleri Karşılaştırma 9.Sınıf Edebiyat
Özellikleri ve Karşılaştırma Tablosu
Özellik | Sanatsal Metinler | Öğretici Metinler |
---|---|---|
Amaç | Okuyucuda estetik zevk uyandırmak, duygusal etki bırakmak | Bilgi vermek, okuyucuyu bilgilendirmek |
Dil ve Üslup | Sanatlı, mecazlı ve zengin dil kullanımı; söz sanatları, imgeler ve betimlemeler içerir | Sade, anlaşılır ve açık bir dil; bilgi doğrudan aktarılır |
Konu | Sınırsız; aşk, doğa, insan ilişkileri, ölüm gibi çeşitli konular | Genellikle bilim, tarih, sanat, teknoloji, kültür gibi bilgi içerikli konular |
Anlatım | Öznel; yazarın duyguları, hayal gücü ve yorumu ön plandadır | Nesnel; yazarın kişisel görüşlerinden çok genel bilgi ve gerçekler sunulur |
Biçim | Şiirsel, dramatik veya anlatı türlerinde olabilir | Sistematik, mantıklı, açıklayıcı bir yapı |
Örnek Türler | Şiir, roman, hikâye, tiyatro, destan, masal | Makale, deneme, biyografi, gezi yazısı, inceleme yazıları |
Okuyucuya Etkisi | Estetik tat bırakmayı ve duygusal bir etki yaratmayı hedefler | Okuyucuyu bilgilendirme ve aydınlatma amacı taşır |
Anlam Katmanları | Çok katmanlı; derin, yorumlanabilir ve farklı anlamlar içerebilir | Tek katmanlı; net ve doğrudan anlaşılabilir |
Sanatsal Metinler
- Amaç: Sanatsal metinlerin amacı, okuyucuda estetik zevk uyandırmak, hayal gücünü harekete geçirmek ve duygusal bir etki bırakmaktır.
- Dil ve Üslup: Sanatsal metinlerde dil, mecaz ve sanatlı ifadelerle zenginleştirilmiştir. Söz sanatları, imge ve betimlemeler sıklıkla kullanılır.
- Konu: Sanatsal metinlerde konu sınırlaması yoktur; aşk, doğa, ölüm, insan ilişkileri gibi birçok konu işlenebilir.
- Anlatım: Sanatsal metinlerde yazar, olayları ve duyguları subjektif bir bakış açısıyla sunar. Yazarın kendi yorumu, duyguları ve hayal gücü ön plandadır.
- Örnek Türler: Şiir, roman, hikâye, tiyatro gibi edebî türler sanatsal metinler arasında yer alır.
- Okuyucu Etkisi: Okuyucuda estetik bir tat bırakmayı ve duygularını harekete geçirmeyi amaçlar. Genellikle tek bir anlamdan ziyade çok katmanlı anlamlara sahiptir.
Öğretici Metinler
- Amaç: Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek, okuyucuyu aydınlatmak veya bir konuda bilgilendirmektir.
- Dil ve Üslup: Dil açık, anlaşılır ve sade olmalıdır. Öğretici metinlerde süslü anlatımlardan kaçınılır; bilgi doğrudan verilir.
- Konu: Öğretici metinler genellikle bilim, tarih, sanat, teknoloji gibi alanlarda bilgi verme amacı taşır.
- Anlatım: Öğretici metinlerde nesnel bir anlatım vardır. Yazar kişisel görüşlerinden ziyade genel bilgiler ve nesnel gerçekler sunar.
- Örnek Türler: Makale, deneme, biyografi, ansiklopedi maddeleri, gezi yazıları gibi türler öğretici metinlerdendir.
- Okuyucu Etkisi: Okuyucuya bilgi kazandırmayı, yeni bilgiler sunmayı amaçlar. Anlam katmanları yerine doğrudan, net bir anlatımla bilgi sunar.
Bu iki metinden hareketle sanatsal ve öğretici metinler arasındaki farklar şöyle sıralanabilir:
- Birinci metinde estetik ön plana çıkarken ikinci metinde bilgi vermek esas alınmıştır.
- Dil, birinci metinde heyecana bağlı işlevde; ikinci metinde ise göndergesel işlevde kullanılmıştır.
- Birinci metinde öznel ifadelere, ikinci metinde nesnel ifadelere daha sık rastlanır.
- Birinci metinde üslup, ikinci metinde gerçeklik ön plandadır.
- Birinci metinde öyküleyici, ikinci metinde açıklayıcı anlatım tercih edilmiştir.
- Yazar, birinci metinde okuyucuyu kendi dünyasına çekmeye; ikinci metinde ise okuyucuya, bir şeyler öğretmeye çalışmaktadır.
Sanatsal Metin Örneği
Hamdi amcamı en son 1960-1961 yıllarında gördüm. Bir iş nedeniyle Ankara’ya gelmişti. Beni görmeden gitmeyi içine sindirememiş, telefon edip geleceğini söylemişti. Tıpkı çocukluğumda babamı beklediğim gibi camdan cama koşup gelişini bekledim. Uzun yıllar sonra birbirimizi görüp konuşacaktık. Amca yeğen birbirimize sarıldık. Hem sevinçten hem de annemi babamı anımsayıp ağladık. Çocuklarımı kucağına aldı. Onları öpüp öpüp sevdi. “Kardeşim Leman Hanım, bunları görseydi.” dedi. O gün, onu son görüşüm oldu, öldüğünü duyduğum zaman ne yapacağımı şaşırdım.
Öğretici Metin Örneği
Toroslar, jeomorfolojik bakımdan Türkiye’nin Akdeniz kıyıları boyunca yaylar çizerek yükselen ve daha ötede Doğu Anadolu’nun içlerine doğru uzanan sıradağlar sisteminin genel adıdır. Kesim kesim değişik adlar alan Toroslar, tektonik bakımdan çoğu yerde torid, bazı kesimlerinde ise anatolid ve kenar kıvrımları birimlerinin sınırları içindedir. Bugünkü yükseltilerine, Birinci Zamandan beri uzun süren aşınmalarla birkaç kez düzleştirildikten sonra Miyosenxi izleyen yakın dönemdeki epirojenik hareketlerle erişmişlerdir.
Geniş anlamda Toroslar, biri dış öteki iç olmak üzere iki sıra meydana getirir. Dış sırayı Kıbrıs Dağları ile onların uzantısı olan Amanos Dağları ve Güneydoğu Toroslar oluşturur. Daha kuzeydeki iç sıra ise Antalya Körfezi’nin iki yanında birbirine yaklaşarak uzanan Batı Toroslardan; batıda Teke Yöresi Dağları, doğuda Sultan Dağları, Geyik Dağları, Taşeli Platosu ile Uzunyayla arasındaki Orta Toroslardan; Bolkar Dağları, Aladağlar, Hınzır ve Binboğa Dağları ve ötede Doğu Anadolu’nun iç kesimlerine sokulan ve eskiden Antitoros da denilen Doğu Toroslardan (Munzur, Karasu, Araş Dağları) meydana gelir.