Biyoloji alanında yapılan çalışmalar, insan sağlığının korunması ve hastalıklara çözümler bulunması konusunda önemli katkılar sağlamıştır. Bunların en önemlilerinden biri “aşı” üretimidir. Günümüzde çiçek, çocuk felci, kızamık, kabakulak, kuduz, tetanos, hepatit B gibi birçok hastalığa karşı etkili aşılar geliştirilmiştir.
Dikkat: Aşılama; bağışıklık sistemini uyarmak için virüslerin, bakterilerin veya onların proteinlerinin zayıflatılarak vücuda verilmesidir. Aşıyı alan vücut önceden hastalık etkenini tanır ve gerekli bağışıklık maddelerini (antikor) üretir. Daha sonra gerçek mikropla karşılaşıldığında önceden oluşan antikorlar hastalığın gelişimini engeller.
Özellikle kalıtsal hastalıkların tedavisinde genetik mühendisliği tekniklerinin kullanılmaya başlanması sağlık alanında bir devrim olmuştur. Kalıtsal hastalıkların teşhis ve tedavi edilebilmesi için insan genlerinin tamamının (genom) haritalanması gerekir. Bu amaçla 1990 yılında “İnsan Genom Projesi” olarak adlandırılan bir çalışma başlatılmıştır. Bu çalışmalar sonucu kalp hastalıkları, kanser, diyabet (şeker) gibi birçok hastalığın önceden teşhis edilerek önlenebileceği düşünülmektedir.
Organizmaların ya da onların parçalarının değiştirilerek yararlı ürünlerin elde edilmesine biyoteknoloji adı verilir. Günümüzde biyoteknoloji genetik mühendisliği tekniklerini araç olarak kullanır. Şeker hastalığının tedavisinde kullanılan insülin hormonu biyoteknolojik ürünlerden birisidir. İnsülin hormonu uzun süre kesilen hayvanlardan elde edilmiştir. Ancak bu durum oldukça pahalıya mal olduğu gibi insanda alerjik tepkimelere de yol açmıştır. Günümüzde insan insülin geni bakterilere aktarılarak, insülin sentezleyebilen bakteriler elde edilmektedir. Böylece daha ucuz, daha bol ve yan etkisi olmayan insülin üretimi gerçekleştirilmiştir. İnsülinin dışında biyoteknolojik yöntemlerle çeşitli aşılar, antibiyotikler ve proteinler üretilebilmektedir.
Sağlıkta çok büyük uygulama potansiyeli bulunan faktörlerden birisi de kök hücrelerdir. İnsanın birçok dokusunda bulunan kök hücreler, sürekli bölünebilme ve farklı hücre tiplerine dönüşebilme özelliğine sahiptir. Kök hücrelerin bu özelliği bazı hastalıkların tedavisi için önem taşır. Kök hücrelerin hasarlı ya da hastalıklı organlara verilerek parkinson, Alzheimer, diyabet, felç gibi hastalıkların tedavi edilebileceği düşünülmektedir.