Pragmatizm (Faydacılık)
Kurucusu Amerikalı psikolog William James‘dir. Pragmatizm bir yaşam felsefesidir. Pragma, iş-eylem anlamına gelmektedir. James’e göre gerçekler, insan yaşamında, işe yarayan ve faydalı olan şeylerdir. James, her şeyi insana göre değerlendirir. Onun için bu akıma Hümanizm diyenler olmuştur.
Bu akımın Amerika’da çıkması bir rastlantı değildir. Çünkü orada, teorik ve akademik tartışmalardan daha çok, her şeyde fayda ve işe yararlık parolası egemendir. Hayat ve olaylar değişkendir. İnsanların ihtiyaçları da değişir. O halde hakikatler de değişkendir. İnsanın işine yarayan ve fayda sağlayan her şey hakikattir. Hakikatlerin gerçekliklerinin değeri mutlak değildir, insanlara sağladığı faydadır.
Pragmatizmin bir diğer önemli temsilcisi John Dewey‘dir. Dewey, doğruyu karşılaştığımız problemleri çözmemizde bir araç olarak tanımlar. O, bilginin tanımında olduğu gibi suje-obje ayırımını kabul etmez. Dewey’e göre, insan zihni doğanın karşısında ondan bağımsız değildir, tam tersine doğanın bir parçasıdır. Bilgi, canlıların ölmesi, yağmurun yağması, şimşeğin çakması gibi doğal bir etkinliktir.
Bilgi edinme, insanın bir problemle karşılaşması durumunda başlar, problemin çözümüyle sona erer. Örneğin, ormanda kaybolduğumuzu varsayalım, hemen teoriler geliştirmeye başlarız, geliştirdiğimiz teorilerden hangisi bizim ormandan kurtulmamızı sağlıyorsa o teori doğrudur. Pragmatizmin söylemiyle ifade edecek olursak, ”İşe yararsa bilgi doğrudur.”