Platon’un, hocası Sokratesin etkisinde kaldığını düşüncelerinde açıkça görürüz. Platon’a göre iki evren vardır. Birincisi İdealar (gerçekler) evrenidir. Bu evreni aklımızla kavrarız. Görünüşler evrenindeki varlıkların asılları bu evrendedir. İkincisi duyular (görünüşler), görüntüler evrenidir. Duyularımızla kavradığımız bu evren, gerçek evrenin (ideaların) gölgesi, görüntüsü, yansıması veya kopyasıdır.
Duyular evrenindeki varlıkların her birinin İdealar evreninde gerçek ideası vardır. Örneğin, doğada gördüğümüz bir ağaç, gerçek, hakiki bir ağaç değildir; tersine, gerçek ve hakiki olan ağaç ideasının bir gölgesi ya da kopyasıdır. Duyusal olan her şey gerçeklikten yoksundur. Duyusal şeylerin idealarla bağlantısı, duyusal her şeyin kendi ideasına katılması, ondan pay alması şeklindedir. İdealar, düşünülebilen, akıl yoluyla kavranan hakikatlerdir.
Platon’a göre bilmek, ideaları hatırlamaktır. İdeaların bilgisi (episteme), kesin bilgidir. Görüntüler evrenine ilişkin bilgiler ise birer sanı(doxa) dır, güvenilirlikten yoksundur. Platon’un bu düşüncelerinden şu sonucu çıkarabiliriz, İdeaların bilgisini doğuştan getiririz.
Bilgi: Platon, ideal devlet hayalini gerçekleştirmek için İtalya’ya gitmiş ancak kral tarafından köle olarak satılmıştır. Kireneli biri sayesinde özgür olunca ‘Akademi’ isimli okulunu kurmuştur.