Paragrafta Anlatıcı Türleri 8. sınıf Türkçe
Bir metinde olayları, olguları, durumları aktaran kişiye “anlatıcı” adı verilir. İki tür anlatıcı bulunmaktadır.
A. Birinci Kişi Ağzıyla Anlatım
Metindeki olayların kahramanlardan biri tarafından aktarıldığı anlatım türüdür. Bu anlatımda anlatıcı “ben” ya da “biz”dir.
Örnek
Zonguldak’a vardığımda gün ağarmak üzereydi. Otobüsten iner inmez Kozlu’ya doğru yürüdüm. Denizden gelen esinti nedeniyle iyiden iyiye üşümeye başlamıştım. O sırada sahildeki küçük bir kafe dikkatimi çekti. Sabahın bu saatinde açık olmasına sevinerek hemen içeri girdim. Sıcak ve taze bir çay içince kendime geldim.
-› Bu metinde geçen “vardığımda, yürüdüm, başlamıştım” gibi ifadeler anlatıcının aynı zamanda olayın kahramanı olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla anlatım birinci kişi ağzıyla yapılmıştır.
B. Üçüncü Kişi Ağzıyla Anlatım
Metindeki olayların dışarıdan gözlem yapan biri tarafından aktarıldığı anlatım türüdür. Bu anlatımda anlatıcı “o”dur.
Örnek
- İki arkadaş, patikada ilerlerken ağaçların arasında bir mağara gördü. Hasan, mağaranın içini görmek istediğini söyledi. Mehmet, bu teklife yanaşmadı. Mağaranın içi karanlıktı, zaten evlerinden de epey uzaklaşmışlardı. Ancak Hasan, mağaraya girmeyi aklına koymuştu bir kere. Çalıların üzerinden bir hamlede atlayıp mağaranın içine adım attı.
-› Bu metinde olaylar, kahramanlardan biri tarafından değil, dışarıdan gözlem yapan biri tarafından anlatılmaktadır. Dolayısıyla anlatım üçüncü kişi ağzıyla yapılmıştır.
Önemli Bilgi: Anlatıcının olaylara baktığı yöne “bakış açısı” adı verilir. Birinci kişi ağzıyla anlatımda “kahraman bakış açısı” vardır. Üçüncü kişi ağzıyla anlatımda anlatıcı sadece dış dünyayı gözlemliyorsa “gözlemci bakış açısı’,’ kişilerin iç dünyasını da gözlemleyebiliyorsa “tanrısal (ilahi) bakış açısı kullanılmıştır.
Örnek
- Oturma odasına girdi, ışığı yakmak aklına bile gelmemişti. Karanlık odada kanepeye uzanıp gözlerini tavana dikti. Kafasından türlü düşünceler geçiyordu. Yüreğinin daraldığını hissetti. Bütün bu sorunlarla nasıl başa çıkacağını bilemiyordu. Sinirleri de iyice yıpranmıştı. Son birkaç haftada yaşadıkları onu hem çok yıpratmış hem de çok üzmüştü. En kötüsü ise yaşadıkları yüzünden umudunu, yaşama sevincini kaybetmişti.
-› Bu metinde anlatım üçüncü kişi ağzıyla yapılmıştır. Anlatıcı, kişinin iç dünyasını da gözlemleyebildiği için hakim (tanrısal) bakış açısı kullanılmıştır.
Örnek Soru: Aşağıdakilerin hangisinde anlatım farklı bir kişi ağzıyla yapılmıştır?
A) Ben burada kalacağım, dedi Ali. Köyünü, toprağını bırakıp gitmek ona göre değildi. Köylüler onun inatçı olduğunu biliyordu. Bir kere gitmem dediyse artık hiç vazgeçmezdi.
B) çiçeklerle bezenmiş bir bahçeden geçip tarihî konağın içine girdim. İçeride yoğun bir ahşap kokusu vardı. Duvarlarda bazı süs eşyaları ve tablolar asılıydı.
C) Gök gürültüsü ve şimşekten eskiden beri çok korkarım. Gece uyandığımda gök gürültüsünü duyar duymaz yorganımın altına saklanıp parmaklarımla kulaklarımı tıkadım.
D) Vapur iskeleye yanaşınca ortalık birden karıştı. Herkes evine gitmek için acele ediyordu. O kalabalıkta ağabeyimi görememiştim. Ben etrafı süzerken bir el omzuma dokundu.
Çözüm: “A” seçeneğinde “ben” sözcüğü çeldirici olarak kullanılmış çünkü anlatım üçüncü kişi ağzıyla yapılmıştır. “B” seçeneğinde “girdim”, “C” seçeneğinde “korkarım”, “D” seçeneğinde “görememiştim” ifadelerinden anlatımın birinci kişi ağzıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Doğru cevap “A” seçeneğidir.