Osmanlı’da Ulaşım ve Haberleşme
XIX. yüzyılda ulaşım ve haberleşme açısından bakıldığında Osmanlı Devleti’nde önemli değişimlerin yaşandığı görülür. Osmanlı Devleti merkezi otoriteyi güçlendirme, haberleşme imkanlarını geliştirme, ticaret hacmini büyütme ve vergi toplamayı kolaylaştırma amacıyla demir yolu ağını oluşturmuştur. Demiryolu ağı yapımında en önemli katkıyı Avrupalı devletlerin yatırımları sağlamıştır. Kırım Savaşı yıllarında ilk demiryolu ağı Batı Anadolu’da kurulmaya başlanmış ve hızla bu ağ geliştirilmişti. Yine 1871’de Osmanlı Devleti kendi imkânları ile Bursa-Mudanya ve Haydarpaşa-İzmit hatlarını yaptırdı. İzmir-Aydın yolu, Uşak ve Afyon’a kadar uzatıldı. Mersin-Adana demir yolu 1886’da yapıldı. 1892’de İzmit-Ankara yolu 1896’da Konya-Eskişehir yolu yapıldı. 1906’da ise Suriye ve Arabistan demir yolları Medine’ye kadar ulaştırıldı. Rumeli’de ise İstanbul-Viyana hattı kuruldu. İlk posta hizmetleri İstanbul-İzmir arasında gerçekleştirilmiştir. 1840 yılında Posta Teşkilatı’nın kurulması ile yenilikler yapılmaya çalışıldı. II. Abdülhamid ülke içindeki bütün posta hizmetlerini bu kuruma verdi. 1881’de Balkanlar ve Mısır’daki yabancı postaneler kapatıldı. Morse (Mors)’nin icat ettiği telgraf ise ilk defa 1854’de Kırım Savaşı sırasında kullanıldı. Savaştan sonra hızlı bir şekilde İstanbul-Anadolu—Mısır arasında karadan ve denizden telgraf hatları döşendi. 1859’da Telgraf Nizamnamesi çıkarıldı.
Osmanlı Devleti telgraf ve demiryolu ağı sayesinde ülkenin en ücra köşesinde yaşanan olaylardan kısa sürede haberdar oluyor, olası bir ayaklanma durumunda bölgeye hızlı bir şekilde askeri güçlerini sevk ederek otoriteyi sağlıyordu. Diğer taraftan demiryolu ulaşımı ticari malların daha hızlı olarak kısa bir zamanda taşınmasını sağlıyor, ticari şirketler telgrafhaneleri kullanarak işlerini daha kısa sürede bitiriyorlardı. Bu durum ticari hacmin büyümesine katkı sağlamıştır.