Osmanlı Toplumunda Askeriler ve Reaya
Askeriler (Yönetenler): Osmanlı Devleti’nde idari sisteme bağlı olarak bugünkü manada hem askerlik hizmeti yapanlar hem de memur statüsünde bulunanlar askeri sınıfı oluşturmuştur. Vergiden muaf olan bu sınıf ilmiye, seyfiye ve kalemiye gruplarının birleşmesiyle oluşmuştur.
Reaya (Yönetilenler): Askeri sınıfın dışında kalan köylüler, şehirliler ve konargöçerlerden oluşan reaya sınıfı üretimin sürdürülmesini ve devletin vergi yükünü karşılamıştır.
Tımar Sistemi
Tımar, devlet görevlilerine hizmetleri karşılığında, belli bir bölgenin vergi toplama yetkisinin devredilmesidir.
Tımar Sistemi Uygulanma Nedenleri
- Paranın kullanımı ve naklinin günümüzdeki kadar yaygın olmaması
- Tarımsal üretimde sürekliliğin sağlanmak istenmesi
- Merkezi yapının güçlü tutulmaya çalışılması
- Refah seviyesinin artırılmak istenmesi
- Toprağa bağlı askeri yapının oluşturulmaya çalışılması
- Vergilerin düzenli olarak toplanmak istenmesi
- Devlet memurlarının maaşlarının karşılanması düşüncesi |
Tımar (Dirlik) Sisteminin Faydaları
- Vergiler zamanında toplanmıştır.
- Hazineden nakit çıkışı olmadan savaşa hazır bir ordu kurulmuştur.
- Tarımsal üretimde süreklilik sağlanmıştır.
- Merkezi otorite güçlü tutulmuştur.
- Ülke genelinde asayiş sağlanmıştır.
- Konargöçer Türkmenler yerleşik hayata geçirilmiştir.
- Ülke bayındır hâle getirilmiştir.
- Devlet memurlarının maaşları ödenmiştir.
Tımar Sisteminin Uygulama Aşamaları
* Birinci Aşama: Fethedilen herhangi bir bölgenin tahriri yapılarak vergi gelirleri belirlenmiştir.
* İkinci Aşama: Gelirler, farklı büyüklükte parçalara ayrılarak ilgili şahısların rütbe ve mevkilerine göre dirlik olarak verilmiştir.
* Tımar sistemi içerisinde yer alan dirlikler gelir durumuna göre has, zeamet ve tımar olarak üçe ayrılmıştır.
Dirlik Arazi
Yaptıkları hizmet karşılığında devlet görevlilerine ve savaşlarda yararlılık gösteren askerlere tahsis edilen gelir kaynaklarına dirlik adı verilmiştir. Tımar sistemi içerisinde yer alan dirlik araziler devlet görevlilerinin makam ve rütbelerine göre has, zeamet ve tımar olarak üç gruba ayrılmıştır.
Arazi Çeşitleri
Has Ar: Yıllık geliri 100000 akçeden fazla olan dirliklerdir. Padişah ve üst derecede görev alan devlet adamlarına verilmiştir. Has sahipleri, dirliğinin her 5000 akçesi için sefere bir cebelü (atlı asker) göndermekle mükelleftir.
Yıllık geliri 20000 ile 100000 akçe arasında olan dirliklerdir. Zeametler genellikle orta dereceli subaşı, kadı gibi devlet memurlarına verilmiştir. Zeamet sahipleri dirliğinin her 5000 akçesi için sefere bir cebelü göndermiştir.
Tımar Arazi: Yıllık geliri 20000 akçeye kadar olan dirliklerdir. Savaşlarda yararlılık gösteren askerlere verilmiştir. Tımar sahibine tımarlı sipahi denilmiştir. Gelirin ilk 3000 akçesine kılıç denmiş ve kılıç hakkı tımarlı sipahiye ait olmuştur. Bunun dışındaki her 3000 akçesi için tımarlı sipahi bir cebelü yetiştirmiştir.
Zeamet Arazi
Tahrir
Osmanlı Devleti’nde, tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerde yapılan sayımlara “tahrir” adı verilmiştir. Tahrir yapmanın esas amacı, eyaletlerdeki nüfus ve gelir kaynaklarını tespit etmek ve bunları devlet görevlilerine, şahıslara ve vakıflara hizmetleri karşılığında; maaş, mülk ve gelir olarak dağıtmaktır. (Acun, 2002, s.899 – 908’den düzenlenmiştir).
Eyalet Askerleri
Tımarlı Sipahiler
Cebelü adı verilen askerlerden oluşan tımarlı sipahiler taşrada güvenliğin sağlanmasından ve tarımsal üretimin sürdürülmesinden s0rumludurlar.
Akıncılar
Keşif faaliyeti, bilgi toplama, düşmanı oyalama ve ordu güzergâhının güvenliğini sağlama gibi görevleri üstlenen hafif süvari birlikleridir.
Deliler
Cesaret ve farklı giyim tarzlarından dolayı bu adla anılan “deliler” keşif hizmeti yapan hafif süvari birlikleridir.
Azebler
Düşmanı ilk karşılayan öncü okçu birlikleridir.
Derbentçiler
Askeri ve ticari yollar ile geçitleri korumakla görevli olan karakol askerleridir.
Sakalar
Ordunun su ve diğer içecek ihtiyacını karşılayan birliklerdir.
Turnalar
Ordunun haberleşmesinden sorumlu posta birlikleridir.