Osmanlı—İran İlişkileri (1724—1746)
Osmanlı Devleti Lale Devri’ni yaşarken, İran’da Safevilerle Sünni Müslümanlar arasında mezhep kavgaları başlamıştı. Sünniler Osmanlı’dan yardım istediler. Afganistan’da yaşayan Mahmut Han İran’la savaşa girişti. Bunu fırsat bilen Deli Petro İran’ı ve Kafkasya’yı işgale başladı. Bu işgali engellemek isteyen Osmanlı, Rusya’ya karşı harekete geçti. Rusya ve Osmanlı arasında savaş durumu belirmişti. Fransa’nın arabuluculuk yapmasıyla ve iki devlet İstanbul’da anlaştı. Tarihimize Osmanlı-Rus Mukasemenamesi olarak geçen bu anlaşma Osmanlı ile Rusya arasında imzalanan ilk dostluk antlaşmasıdır. (1724)
Buna göre:
- Ruslar Dağıstan ve Hazar kıyılarını alacak.
- Osmanlı’lar Gence, Karabağ, Revan ve Tebriz’i alacak.
Bunun üzerine İran şahı Tahmasb Afşar Türk’lerinden yardım istedi. Afşar Türklerinin başında bulunan Nadir Şah Osmanlı’ya savaş ilan etti. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa işi ağırdan alınca Patrona Halil İsyanı çıktı. Bu isyan sonucunda padişah III. Ahmet’in yerine I. Mahmut tahta geçti. İran savaşta yenildi ve bir barı antlaşması yapıldı.
1732 Ahmet Paşa Antlaşması’na göre:
- Gence, Tiflis, Dağıstan Osmanlı’ya kalacak
- Tebriz, Kirmanşah, Hemedan İran’a bırakılacak
Ahmet Paşa Antlaşması’nı beğenmeyen Nadir Şah, Tahmasb’ı indirerek şahlık makamına kendisi geçti. Osmanlı’ya savaş ilan etti. Osmanlı, Avusturya ve Rusya ile savaşta olduğundan Nadir Şah’ın şartlı barışını kabul etti. Nadir Şah eğer kendi şahlığı tanırsa İstanbul Antlaşması’nı kabul edecekti. Osmanlı’nın barışa evet demesi üzerine bir Türk suyu olan Afşarlar İran tahtına geçmiştir. Nadir Şah 1743 yılında tekrar Osmanlı’ya savaş ilan etti. Nihayet 1746 yılında Kasr-ı Şirin antlaşması tekrar yenilendi. Bu savaştan sonra Osmanlı—İran savaşları son bulmuştur.
NOT: 1746’daki bu antlaşmaya II. Kasr-ı Şirin ya da Kerden Antlaşması da denilmiştir.