Osmanlı Devleti’nin Son Dönemlerindeki Nüfus Hareketleri 11.Sınıf
Osmanlı Devleti’nin Son Dönemlerindeki Nüfus Hareketleri
XIX. yüzyılın başlarından devletin yıkılışına kadar geçen süreçte Osmanlı ülkesindeki nüfus hareketliliği çok yoğundur. Kaybedilen topraklar nedeniyle genel nüfus azalmış, ancak Türk ve Müslüman ahalinin Anadolu’ya göç etmesi Anadolu nüfusunu artırmıştır. Şehir ve kasabaların nüfusunun artması Osmanlı ülkesinde kentleşme sürecini de hızlandırmıştır. Bu dönemde kırsal kesimden şehirlere doğru bir göç durumu da olmuştur. Bunun nedeni olarak; şehirlerdeki sağlık ve yaşam koşullarındaki iyileşme, kırsal kesimde yaşanan kötü hasat, kıtlık, eşkıya baskınları ve çeşitli doğal afetler, şehirlerde daha fazla iş imkânının olması gösterilebilir.
XX. yüzyıl başlarında İstanbul bir milyonu aşan nüfusu ile Avrupa’nın en kalabalık şehirlerinden biri oldu. Diğer taraftan İzmir, Beyrut, Selanik, Adana ve Samsun gibi şehirlerin nüfusu da önemli ölçüde arttı.
Bu dönemde nüfus hareketliliğinin bir nedeni de komşu ülkelerden Osmanlı ülkesine doğru gerçekleşen muhacir (göçmen) akınıdır. XIX. yüzyıl boyunca, Kırım, Kafkasya, Hazar Denizi, Macaristan, Bohemya ve Polonya gibi ülkelerden göçmen akınları yaşanmıştır. 1860’ta “Muhacirin Komisyonu“ kurularak göçmenlerin nakli, iskânı ve yer-yurt sahibi olmaları sağlandı. Osmanlı Devleti göçmenleri bir yük olarak görmemiş hatta bu göçmen akınını bir fırsat olarak değerlendirmiştir. Şöyle ki Anadolu’da çeşitli sebeplerle boş bırakılan araziler ve tarıma hiç açılmamış topraklar vardı. Göçmenlerin bu bölgelere yerleştirilmesi suretiyle boş araziler tarıma ve üretime kazandırılmıştır. Bu nedenle özellikle II. Abdülhamit döneminde göçmen akını teşvik edilmiştir. Diğer taraftan Kırım ve Kafkasya gibi bölgelerden gelen Türk muhacirler Anadolu’nun Türkleşmesine de katkı sağlıyordu.