OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİ’NDE İZLEDİĞİ TEMEL POLİTİKALAR
FETİH
— Gayrimüslim toprakları ele geçirme politikasıdır. Bu politika doğrultusunda Bizans, Balkan ve Haçlı topluluklarıyla “gaza” veya “cihat” niteliğinde savaşlar yapılmıştır.
İSKAN
— Fethedilen yerlere Müslüman Türklerin yerleştirilmesi politikasıdır.
— Bu politikanın amacı, fetihleri kalıcı hale getirmek, fethedilen yerlerde Türk-İslam kültürünün yayılmasını hızlandırmaktır.
İMAR
— Fethedilen yerlerin Türk – İslam eserleriyle (cami, medrese, darüşşifa, imarethane, çeşme, köprü gibi) donatılması politikasıdır.
— Bu politikanın amacı fethedilen bölgelerin devlete bağlılığını artırmak ve Türk – İslam kültürünü kalıcı kılmaktır.
ÖRGÜTLENME
— Devlet; askeri, idari, sosyal, ekonomik ve hukuki kurumlar ile eğitim kurumlarından (örgütlerinden) oluşur.
— Osmanlılar, Kuruluş Dönemi boyunca beylik aşamasından devlet düzenine geçmek, daha sonra da devleti güçlendirmek için bir taraftan yeni örgütler kurarken bir taraftan da kurulan örgütleri güçlendirmiştir.
ANADOLU TÜRK SİYASİ BİRLİĞİNİ SAĞLAMA
— Osmanlılar, Orhan Bey döneminden itibaren Anadolu Türk siyasi birliğini sağlayabilmek için diğer beyliklerle mücadele etmiştir.
— Kuruluş Döneminde Anadolu Türk siyasi birliği büyük ölçüde sağlanmış, Yükselme Döneminde tamamlanmıştır.
İSTİMALET
Osmanlıların uyguladığı hoşgör ve uzlaştırıcı fetih siyaseti için kullanılan bir tabirdir. Osmanlı kroniklerinde “halkı ve özellikle gayrimüslim tebaayı gözetme, onlara karşı hoşgörülü davranma manasında kullanılmıştır. Fethedilen yerlerin halkına iyi davranma, onları himaye etme, dış düşmanlara karşı can ve mal güvenliğini sağlama, dinî konularda özgürlük verme, vergi hususunda kolaylık gösterme Osmanlı istimâletinin başlıca unsurlarıdır.
İstimâlet siyaseti Osmanlı fetihlerini kolaylaştıran önemli bir ilke olarak benimsenmiştir. Osmanlı Beyliği’nin Selçuklulardan devraldığı bu siyaset Bizans tekfurlarıyla iyi geçinme, yerli halkın kalbini kazanma şeklinde daha kuruluş yıllarında uygulanmıştır.
Osmanlı istimâlet siyasetinin asıl dikkat çekici neticeleri Balkan fetihlerinde ortaya çıkmıştır. Edirne’nin alınmasından sonra gelişen Balkan fetihlerinin sadece kılıçla değil yerli Hristiyan halkın himayesi, haklarının iadesi, kendilerine dinî serbestiyet verilmesi, vergi muafiyeti tanınması gibi ısındırıcı bir politika sonucunda gerçekleştiği bilinmektedir.
Osmanlıların asırlarca Balkanlar’da ve Orta Avrupa’da tutunabilme sebeplerinden biri de bu uygulamadır. Özellikle eski feodal rejimin baskısından ve ağır yüklerinden kurtulan Balkan köylüleri, Osmanlıları kurtarıcı gibi görmüşlerdir. Balkanlar’da İslâmiyet’in yayılmasında da bu siyasetin önemli bir rolü olmuştur. Ayrıca öteden beri Hristiyan gençlerin Osmanlı ordusunda görev alması, gayrimüslim tebaanın Osmanlı idaresine katılmasına ve onun bir parçası olmasına yol açmıştır.