Oruç: Tan yerinin ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve dünyalık birtakım zevklerden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. İslam’ın beş şartından biridir.
Oruç tutmak için sağlığın oruç tutmaya elverişli olması gerekir. Geçici rahatsızlığı olanlar iyileştikten sonra tutamadıkları oruçlarını kaza niyetiyle tutarlar. Sürekli sağlık sorunu yaşayanlar ise tutamadıkları gün sayısınca fidye verirler. Fidye, bir fakirin bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılayacak miktardaki paradır. Orucunu sebepsiz yere bozanlar ise 61 gün keffaret orucu tutmaları gerekir.
Farz orucun dışında Muharrem ayında oruç tutulmasını da peygamber efendimiz tavsiye etmiştir. Alevi—Bektaşiler de muharrem ayının ilk on iki günü oruç tutarlar. On üçüncü gün, Kerbela Olayı’ndan sağ olarak kurtulan Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynü’l—Abidin için şükür kurbanı keser ve aşure kaynatırlar.
Oruç, insanı Allah’a yaklaştırır. Oruç, insanın iradesini güçlendirir. İnsanlar oruç sayesinde açlık ve susuzluğun ne demek olduğunu anlarlar. Bu da yardım etme duygusunu güçlendirir. Ortak yenilen iftar yemekleri, sahurlar, kılınan teravih namazları ve mukabele okumalar, toplumda yardımlaşma ve dayanışma ruhunu güçlendirir.
Farz Oruç: Ramazan ayında tutulması gereken Farz oruçtur. (Gerekli şartları taşıyanlar için)
Vacip Oruç: Nedir (Adak) orucudur. Bir kimsenin kendi üzerine yükümlü olmadığı bir ibadetei kendine yükümlülük haline getirmesine denir. Kişi oruç tutmayı dilemişse bu adak orucunu tutmasın vaciptir.
Nafile Oruç: Far ve Vacip oruçların haricinde tutulan oruçların tamamına verilen isimdir.
Orucun Farzı 3’tür.
1- Niyet etmek.
2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak.
3- Fecr-i sâdık, yani tan yeri ağarmasından, güneşin batmasına kadar olan zaman içinde, orucu bozan şeylerden uzak durmaktır.