ORTA ÇAĞ’DA KÜLTÜR VE UYGARLIK
A. ORTA ÇAĞ’DA TOPLUM
— İlk Çağ’daki toplumsal düzen dünyanın genelinde büyük ölçüde devam etmiştir.
— Avrupa’da ise Kavimler Göçünden sonra toplumsal yapıda önemli değişimler görülmüştür. Roma İmparatorluğu’nun önce ikiye bölünmesi, daha sonra da Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılması, Avrupa’da siyasi otorite boşluğu doğurmuştur. Bu boşluktan yararlanan geniş toprak sahipleri (feodal beyler/derebeyleri) ve Kilise güçlenerek Orta Çağ Avrupası’nın siyasi ve toplumsal hayatına yön vermiştir. Geniş toprak sahipleri, toprakların ve o topraklarda yaşayanların hem sahibi hem de yöneticileri haline gelmiştir. Feodalite adı verilen bu düzende, küçük arazi sahipleri ve yoksullar (vassal), korunma için geniş toprak sahiplerinin (süzeren) himayesine sığınmak zorunda kalmıştır.
— Türklerde ülke topraklarının kamu malı sayılması, İslamiyet’teki eşitlikçi anlayış; Türk ve İslam bölgelerinde sınıflaşmayı engellemiştir.
B. ORTA ÇAĞ’DA EKONOMİ
— Dünyanın genelinde ekonominin temeli tarım, zenginlik ölçütü ise topraktır.
— Başta Avrupa olmak üzere ticari faaliyetlerin az olduğu toplumlarda, kapalı tarım ekonomisi yaygındır. Buna rağmen bazı tüccar topluluklar tarafından İlk Çağ’da başlayan koloni ticareti devam ettirilmiş; durum uluslararası ticaretin sürmesini sağlamıştır.
— İlk Çağ’ın sonlarında ve Orta Çağ’da Asya ve Avrupa arasındaki ticarete konu olan başlıca mallar; ipek, seramik, baharat, deri, kürk, kumaş ve değerli madenden yapılmış eşyalardır. Bu mallar kervanlar yoluyla taşınır; ticaret mekanlarında (liman, agora, arasta, karum, çarşı, bedesten, han, ribat-kervansaray) madeni paralar veya takas yoluyla satılırdı. İlk Çağ’daki İpek ve Baharat Yolları bu dönemde de önemini sürdürmüştür.
♦ İlk ve Orta Çağlarda ticaret yollarına egemen olma mücadelesi, devletler arası ilişkilerde belirleyici unsur olmuştur.
C. ORTA ÇAĞ’DA YÖNETİM
— Orta Çağ’ın genelinde doğuda güçlü monarşik devletler egemenlik sürerken Avrupa’da feodal beyliklerle zayıf krallıklar hüküm sürmekteydi. Avrupa’da kilise, krallar üzerinde bir güce sahiptir. Bu duruma, krallara Papa’nın taç giydirmesi ve Papa’nın gerektiğinde kral dahil herkesi aforoz etme (dinden çıkarma) yetkisine sahip olması kanıt gösterilebilir.
— Orta Çağ’da Avrupa’da feodalite hakimken, doğuda güçlü devletler egemenlik sürmekteydi. Orta Çağ’da doğudaki başlıca güçlü devletler şunlardır: İslam Devleti, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar, Moğollar ve Timur devletleridir. Bu devletlerden Moğollar hariç (ki onların büyük mü de zaman içinde Müslümanlaşmıştır) hepsi Müslümandır. Bu devletler üzerinde halifenin önemli bir etkisi vardır. Bu devletler teokratik bir monarşiyle yönetilmekteydi. Sultan ülkeyi dine uygun ve adaletle yönetirdi. Öldükten sonra da onun ailesinden bir kişi sultan olurdu (saltanatlık).
— İngiltere’de 1215’te Magna Carta ilan edilerek ilk defa kralın (monarkın) yetkileri bir belge ile sınırlandırılmıştır.
D. ORTA ÇAĞ’DA HUKUK
— İlk Çağ’da başlayan yazılı hukuk geleneği, Orta Çağ’da da gelişimini sürdürmüştür.
— Orta Çağ hukuk anlayışının gelişmesinde Sasani hukuk geleneği, İslam hukuku ve Türk töresinin etkisi altında oluşturulan Cengiz Yasaları etkili olmuştur. Bu hukuk birikimi çerçevesinde yeni kanunnameler, aile ve iş akitleri, ceza infaz yöntemleri ortaya çıkmıştır.
— İnsan topluluklarının kültür ve gelişmişlik düzeyleri ile sosyal yapıları evrensel hukuk ilkelerinin uygulanmasını farklılaştırmıştır.
♦ Kadim kültür geleneği içinde oluşan sözlü hukuk (gelenek ve görenekler/töre) kuralları her devirde önemini korumuştur.
E. ORTA ÇAĞ’DA BİLİM, KÜLTÜR, SANAT
F. ORTA ÇAĞ’DA DİN
— İlk Çağ’daki Yahudilik ve Hristiyanlığın yanında İslamiyet doğmuştur. Orta Çağ boyunca kadim Yahudi ve Hristiyan bölgelerinin önemli bir bölümü İslamlaşmıştır. Bu İslamlaşmada Araplar kadar Türkler de etkili olmuştur.
♦ Bu İslamlaşmayı önlemek için Hristiyanlar, Papa’nın öncülüğünde Haçlı Seferlerini başlatmışlardır. Bu seferler İslamlaşmayı durduramamıştır. Fakat seferler sırasında, Hristiyanlar Müslümanlardan kağıt, matbaa, pusula gibi teknik buluşları öğrenmişlerdir. Bu buluşları zamanla geliştiren Avrupalılar, yeni bir dönem (Akıl ve Aydınlanma Çağı) başlattılar. Bu yeni dönem bir bakıma Kadim Dünya’nın da sonu olacaktır.
G. ORTA ÇAĞ’DA ORDU
— Asya’da Türkler, Moğollar ve Araplar kurdukları güçlü ve düzenli ordularla büyük imparatorluklar kurmuşlardır. Özellikle Araplar ve Türkler askeri güçlerinin de etkisiyle İslamiyet’i geniş alanlara yaymışlardır. Bu durum Haçlı Seferlerinin nedenlerinden birini oluşturmuştur.
— Moğol hükümdarı Cengiz Han, kurduğu güçlü ordu sayesinde çağın önemli bir bölümüne damgasını vurmuştur. At ve fil bu dönemdeki orduların en önemli unsurunu oluşturmuştur. Atlar ordulara hız, filler güç katmışlardır. Özellikle atlarda üzenginin kullanılmaya başlaması süvari birliklerinin önemini artırmıştır.
♦ Bu dönemde üzenginin ve topun kullanılmaya başlanması askeri teknoloji açısından en önemli gelişmelerdir.
— Avrupa’da ise merkezi ve güçlü ordular olmadığı gibi güçlü siyasi organizasyonlar da yoktur. Feodal sisteme bağlı olarak ortaya çıkan şövalyelerden oluşan paralı birlikler vardır.