ORTA ASYA’DA KURULAN TÜRK DEVLETLERİ
Kavimler Göçü (375)
Kuzey Hunları Asya’da maruz kaldıkları baskıdan dolayı MS 156 yılında Avrupa’ya göç etmişlerdir. Hazar Gölü’nün kuzeyinde toplanan Hunlar, Balamir zamanında batıda Angıllar, Saksonlar, Franklar, Vandallar ve Gotların yaşadığı yöne doğru ilerlemeye başlamışlardır. Kuzey Hunları Avrupa’ya girdikten sonra önlerine çıkan kavimleri batıya doğru sürüklemişlerdir. Hunların baskısıyla bu kavimlerin yerlerinden oynatılmaları neticesinde “Kavimler Göçü” meydana gelmiştir.
Bu göç sonucunda;
- Germenlerin Almanya’ya, Frankların Fransa’ya, Gotların İspanya’ya, Angılların da İngiltere’ye göç etmesi ile bugünkü Avrupalı milletlerin temelleri atılmıştır.
- Avrupa, yüzyıl kadar karışıklık içerisinde kalmış, can ve mal güvenliği kalmayan halk, büyük toprak sahiplerine sığınmış ve böylece derebey düzeni olan “feodalite” ortaya çıkmıştır.
- Roma İmparatorluğu zayıflamış ve 1395’te ikiye ayrılmıştır. 476’da Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla İlkçağ sona ermiş, Ortaçağ başlamıştır.
- Bugünkü Macaristan içlerine kadar ilerleyen Hunlar burada Avrupa Hun Devleti’ni kurmuşlardır.
AVRUPA (Kuzey – Batı) HUN DEVLETİ
Hunlar, Avrupa’ya girdiklerinde başlarında Balamir Kağan bulunuyordu. Önceleri Batı Roma ile iyi geçinen Avrupa Hunları, Doğu Roma (Bizans) ile savaşmış ve bu devleti vergiye bağlamışlardır. Bugünkü Macaristan topraklarında kurulan Avrupa Hunları, en parlak dönemlerini Attila zamanında yaşamışlardır. Attila, önce doğuya yönelerek Margos Antlaşması’yla Bizans’ı vergiye bağlamış, daha sonra Batı Roma’nın desteğini kesmek için Galya Seferine çıkmıştır. Hunlardan çekinen Romalılar, Papa’yı Attila’ya göndererek barış yapılmasını sağ Iamışlardır. Attila’nın ölümünden sonra eski gücünü kaybeden ve dağılan Avrupa Hun İmparatorluğu, kısa bir süre sonra da yıkılmıştır.
UYGURLAR (745 – 840)
Asya Hunları ve Köktürklere bağlı olarak boylar halinde yaşayan Uygurlar; Basmiller ve Karluklarla birleşerek Köktürk Devleti’ne son vermiş ve 745 yılında kendi devletlerini kurmuşlardır. İlk hükümdarı Kutluk Bilge KüL Kağan olan Uygurlar, Karabalasagun (Ordu – Balık) şehrini kurarak başkenti Ötüken’den buraya taşımışlardır. Uygurlar en parlak dönemlerini Moyen – Çor Kağan zamanında yaşamışlardır. Böğü Kağan zamanında ise Çin’e yapılan bir sefer dönüşünde dört Mani rahibinin getirilmesiyle bu dinin Uygur toplumunda yayılması sağlanmıştır. Uygurların bir kısmı, göçebe yaşam ve hayvancılığı bırakarak tarımla uğraşmaya başlamıştır. Bu da yerleşik yaşamı zorunlu hale getirmiştir. Askeri açıdan devletin zayıflamasına neden olan bu gelişme sonrasında 840 yılında Kırgızların saldırısı sonucu Uygurlar yıkılmıştır.
KIRGIZLAR
Uygurları yıkan Kırgızlar Ötüken’de bağımsız bir devlet kurmuşlardır. 1207’de Cengiz Han’ın kurduğu Moğollara bağlanan Kırgızlar bugünkü Kırgızistan’a yerleşmişlerdir. Manas Destanı’nı hazırlayan Kırgızlar günümüzde hala varlığını devam ettiren en eski Türk topluluklarından biridir.
TÜRGİŞLER
Orta Asya’yı Araplara karşı koruyan ilk Türk devletidir. Bilinen ilk hükümdarı Bağa Tarkan olan Türgişler, metal para kullanan ilk Türk devletidir. 750’de iyice zayıflayan Türgişler 766’da Karluk egemenliğine girmişlerdir.
KARLUKLAR
Karluklar, Talas Savaşı’nda Abbasilere yardım ederek Arapların Çinlilere karşı üstünlük sağlamasında ve Olta Asya’nın Çin hakimiyetine geçmesinin önlenmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Karluklar ilk defa İslamiyet’i
kabul eden Türk boyu olarak tarihe geçmişlerdir. Uygurların egemenliği altında yaşayan ve Uygurların yıkılması ile bağımsızlıklarını ilan eden Karluklar, daha sonraları Karahanlı Devleti’nin temellerini oluşturmuşlardır.
AVARLAR
Orta Asya’da Köktürk Devleti’nin baskıları sonucu Avrupa’ya göç ederek Macaristan taraflarında kurulmuşlardır. Sasanilerle işbirliği yaparak İstanbul’u kuşatmış, ancak başarılı olamamışlardır. Avarlar, Orta Avrupa toplumlarını etkilemiş ve Slav ırkının siyasi açıdan örgütlenmesinde önemli bir rol oynamışlardır.
AKHUNLAR
5. yüzyılın ilk yarısında Afganistan’ın batısında kurulan ve Bizanslılar tarafından “Eftalitler” adı verilen Akhunlar, 564 yılında Sasaniler ve Köktürkler tarafından yıkılmış ve toprakları bu devletler arasında paylaşılmıştır.
BULGARLAR
Ogurlar diye anılan Bulgarlar; İdil-Volga ve Tuna olarak ikiye ayrılmışlardır. İdil—Volga Bulgarları’nın kurduğu Bulgar ve Suvar şehirleri Müslümanlar ile yapılan ticaret sonucu gelişmiş ve zenginleşmişlerdir. 1237’de Altın Orda Devleti’nin hâkimiyetine girmişlerdir. Resmi din olarak İslamiyet’i seçen İdil—Volga Bulgarları, bugünkü Bulgaristan’a yerleşmiş ve İstanbul’u kuşatmışlar, daha sonra Bizans’ın sınır muhafızı olmuşlardır. Tuna Bulgarları ise Hıristiyanlığı kabul etmiş ve Bizans, Sırp ve Osmanlı hâkimiyetine girmişlerdir. Bugün Bulgaristan olarak varlığını devam ettirmektedirler.
HAZARLAR
Doğu Avrupa’da Volga kıyıları ile Kırım arasındaki bölgede 6. ve 10. yüzyıllar arasında hâkimiyet sürdürdüler. Bulgar Devleti’nin parçalanmasında etkili olan, Hazar Denizi’ne ismini veren ve Museviliği benimseyen Hazarlar, Hz. Ömer ve Hz. Osman zamanında Müslümanlarla mücadele ettiler. Peçenek ve Rusların saldırılarıyla zayıflamış 965 yılında da Kiev Rus Prensliği tarafından ortadan kaldırıldılar.
MACARLAR
Orta Asya’dan gelerek Doğu Avrupa’ya yerleşen Macarlar, Hıristiyanlığı kabul ederek benliklerini kaybetmişlerdir. Boy teşkilatından krallık yönetimine geçmiş ve uzun süre Osmanlının sonra da Avusturya’nın hâkimiyetinde kalmışlardır. Birinci Dünya Savaşı sonunda bugünkü Macaristan’ı kurmuşlardır.
PEÇENEKLER
Don-Dinyester nehirleri arasındaki bölgede ve Kırım’da devlet kurmuşlardır. Slav toplulukları ile Ruslar arasında tampon bölge oluşturmuşlardır. Rusların Karadeniz’e inmelerini engellemişlerdir. Uzların (Oğuz) saldırıları sonucu batıya göç edip Bizans’a yerleşen Peçenekler Hıristiyanlığı kabul ederek Bizans ordusunda görev almışlardır. Malazgirt Savaşı’nda Selçukluların safına geçerek, Selçukluların savaşı kazanmasında etkili olmuşlardır. Kumanların saldırıları sonucu yıkılmışlardır.
KUMANLAR (KIPÇAKLAR)
Uygurların hâkimiyetinde yaşayan Kumanlar, bu devletin yıkılmasından sonra Karahitayların baskısı sonucu batıya göç ederek Doğu Avrupa’ya yerleşmişlerdir. Rus prenslikleriyle mücadele etmişler ve Rusların İgor Destanı’na konu olmuşlardır. Kendi yuıtları olan Kıpçak yurtlarına Kıpçak bozkırı denir. Moğol saldırıları sonucu Moğol hâkimiyetine girmiş, Moğol Devleti yıkıldıktan sonra Altın Orda Devleti’nin kurucusu olmuşlardır. Diğer gruplar ise batıya göç ederek Bulgaristan ve Romanya’ya yerleşmişlerdir.
OĞUZLAR (UZLAR)
İkinci Köktürklerin hâkimiyetinde olan Kumanlar, bu devletin yıkılmasından sonra Uygur hâkimiyetine girmiş; Uygurların yıkılmasından sonra da batıya göç ederek Sir Derya boylarına yerleşmişlerdir. Havzar ve Karluklar ile yaptıkları mücadeleyi kaybederek Avrupa’ya göç eden Oğuzlar, “Uz” adını almışlardır. Romanya’nın kuzeyine yerleşen Uzlar, bugünkü Gagavuzların atalarıdır. Kiev’dekilere Karakalpaklar da denir. Hıristiyanlığı kabul eden Uzlar milli benliklerini kaybetmişlerdir. Avrupa’ya göç etmeyen gruplar ise İslamiyet’i kabul etmiş, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçukluları’nın kurucuları olmuşlardır. Bugünkü Türkiye’nin ataları Oğuzlardır.
“Türklerin almadığı memleket, içmediği su kalmadı. Şehirleri ve ülkeleri doldurup her tarafa hâkim oldular.” İmameddin İsfahani
Osman Turan, Türk Cihan Hâkimiyeti Mefküresi Tarihi, s. 247