OKTAY RİFAT HOROZCU (1914—1984)
İlk şiirlerinde geleneksel şiirin biçim özelliklerine yer vermiş, hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır.
1941 ’de ortaklaşa yayımladıkları Garip kitabıyla yeni şiirin öncüleri arasına girmiştir.
Garip dönemi şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük yaşamlarını, lirik ögelerden uzak bir biçimde dile getirmiştir.
“Perçemli Sokak” adlı yapıtıyla İkinci Yeni akımına ve imgeci şiire yönelmiş, kendisini İkinci Yeni’nin öncüsü saymıştır ancak bu iddiası taraftar bulamamıştır.
Gerek eleştirmenler gerekse Cemal Süreya, İlhan Berk, Edip Cansever, Turgut Uyar, Ece Ayhan gibi İkinci Yeni hareketinin önde gelen isimleri Oktay Rifat’ın iddiasına karşı çıkmışlardır.
Sürekli kendisini yenilemeye ve her türlü biçimi denemeye çalışan bir yapıda olan Oktay Rifat, şiirlerinde daima bir değişim içindedir.
Garip ve İkinci Yeni tarzından sonra toplumsal sanat anlayışından hareketle çok başarılı taşlamalar (yergiler) ve sosyal içerikli şiirler yazmıştır.
Şiirlerinde deyimlerden, tekerlemelerden ve halk söyleyişlerinden yararlanmıştır.
Şiirlerinde her dönem lirizm olan sanatçının en önemli konuları yalnızlık ve yaşama sevincidir.
Eserleri
— Şiir: Garip (Orhan Veli ve Melih Cevdet ile beraber), Güzelleme, Yaşayıp Ölmek, Kargayla Tilki, Çobanıl Şiirler, İkilik, Elifli, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Dilsiz ve Çıplak, Aşık Merdiveni, Perçemli Sokak, Aşağı Yukarı, Elleri Var Özgürlüğün, Denize Doğru Konuşma, Koca Bir Yaz, Bir Cigara İçimi.
— Roman: Bay Lear, Danaburnu, Bir Kadın Penceresinden
— Tiyatro: Oyun İçinde Oyun, Atlar ve Filler, Yağmur Sıkıntısı, Çil Horoz, Zabit Fatma’nın Kuzusu