Modernizm ve Postmodernizm Özellikleri Temsilcileri
MODERNİZMİ VE POSTMODERNİZMİ ESAS ALAN ESERLER
Modernizm
Modern sözcüğü, “eski” ile “yeni”yi ayırmak amacıyla kullanılmaktadır. Modern, modernizm veya modernlik eskiye göre “yeni” olmaktır.
Modernizm, 19. yüzyıl sanat akımlarına özellikle de realizme tepki olarak gelişmiştir.
Realizmde dış gerçeğin olduğu gibi kavranabileceği ortaya konur ancak modernizmde dış gerçeğin olduğu gibi kavranamayacağı savunulmuştur.
Modernizmin başlıca özellikleri şunlardır:
- Geleneksel yapı ve anlatım bırakılmıştır.
- Geleneksel olanı yeni olana uydurma ya da tabi kılma esastır.
- Bilinç akışı tekniği kullanılır.
- Diyaloglara ve “hikâye etme”ye pek yer verilmez.
- Olay, karakter, çevre yerine imge ve simgeler ön plana çıkarılır.
- Bireyin bunalımları, birey-toplum çatışması, bireysel yalnızlık, toplumdan kaçış temaları işlenmiştir.
- Anlatımda “şiirsel” ögeler ön plandadır.
- Alegorik (simgesel) anlatım benimsenmiştir.
- İnsanın karmaşık dünyası anlatılmaya çalışır.
- Çağrışımlara geniş yer verilmiştir.
- Anlatıcı, büyük ölçüde birey bilinciyle kendi “ben” ini öne çıkarır.
- Yaşamın çok boyutlu ve kavranması zor gerçeklerden oluştuğu savunulur.
- Topluma ait değerleri yansıtma amacı yoktur.
- Kişilerin psikolojik özellikleri ön plandadır.
- Modernizm, varlıkların göründüğü gibi olmadığını modern toplumun sıradanlıklarına isyanı ön plana çıkarır.
Batı Temsilcileri
- Franz Kafka (1883-1924): İnsan ruhundaki yabancılaşma, bürokratik baskı. Dönüşüm.
- Virginia Woolf (1882-1941): Bilinç akışı tekniği, bireyin toplumla olan ilişkileri. Mrs. Dalloway.
- James Joyce (1882-1941): Dil oyunları, bilinç akışı. Ulysses.
- Marcel Proust (1871-1922): Zaman ve anıların izlenmesi. Kayıp Zamanın İzinde.
Türk Temsilcileri
- Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962): Geleneksel ile modern arasında kalan bireyleri işler. Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü.
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974): Batılılaşma ve bireyin kimlik arayışı. Yaban, Sodom ve Gomore.
- Peyami Safa (1899-1961): Modernleşme ve ahlak ikilemleri. Fatih-Harbiye, 9. Hariciye Koğuşu.
- Oğuz Atay (1934-1977): Bireyin içsel çatışmalarını, yabancılaşmayı ve toplumla ilişkilerini işler. Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar.
Postmodernizm
Postmodernizm, “modernizmden sonra gelen akım” anlamını taşır.
Modernizmden kopuşu ifade eder ve modernizmin sorgulanması gerektiğini ortaya koyar.
Postmodernizm, II. Dünya Savaşı’ndan sonra gelişir.
Postmodernizmin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Eserlerde belirli bir bütünlük yoktur, bölümler arası bağlantılarda kopukluklar olur.
- Olaylar mantık silsilesi içinde gelişmez.
- Kahramanı olmayan roman ve hikâyeler yazılır.
- Çoğulculuk vardır, yani tek bir dünya içinde çeşitlilik söz konusudur.
- Karşıtlıklardan çokça yararlanılır.
- Parodi ve ironiye başvurulur.
- Postmodern yazar modern dünyayı belli ölçüde kabul eder ancak onunla alay eden bir tavır sergiler.
- Masalsı anlatımdan ve polisiye ögelerden yararlanır.
- Romanın varoluş süreci ortaya konularak “üstkurmaca” tekniği kullanılır.
- Başka eserlerden yararlanılarak “metinler arasılık“ tekniğine başvurulur.
- İmgesel anlatım benimsenir.
- Gerçeğin tek ve tartışılmaz açıklamasının olamayacağını savunurlar.
- Geleneksel sanata ve sanat anlayışlarına karşıdırlar.
- Gerçek olanla kurmaca olan bir arada verilir.
- Geleneksel dil ve anlatım tarzını kullanmazlar. Dili günlük kullanımının dışında kullanırlar.
Batı Temsilcileri
- Umberto Eco (1932-2016): Tarihi olaylar, metinlerarası gönderme, ironi. Gülün Adı.
- Thomas Pynchon (1937-): Parçalı anlatım, gerçekliği sorgulayan yapılar. Gravity’s Rainbow.
- Jorge Luis Borges (1899-1986): Üstkurmaca, gerçek ve hayal arasındaki sınır. Alef, Ficciones.
- Italo Calvino (1923-1985): Metinlerarasılık, oyunlu anlatılar. Görünmez Kentler, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu.
Türk Temsilcileri
- Orhan Pamuk (1952-): Doğu-Batı çatışmaları, kimlik arayışı, üstkurmaca. Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı.
- Latife Tekin (1957-): Gerçeklik ve kurgu arasında, masalsı ve büyülü bir dil. Sevgili Arsız Ölüm, Berci Kristin Çöp Masalları.
- Hasan Ali Toptaş (1958-2021): Düşle gerçeğin iç içe geçtiği, dil oyunlarıyla dolu anlatımlar. Gölgesizler, Bin Hüzünlü Haz.
- Bilge Karasu (1930-1995): Metinlerarasılık, gerçeklik ve kimlik üzerine. Gece, Troya’da Ölüm Vardı.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM