Misak-ı Milli’nin İlân Edilmesinden Sonraki Gelişmeler Tyt-Ayt Tarih
Misak-ı Milli’nin İlân Edilmesinden Sonraki Gelişmeler
İtilaf devletleri, Mebuslar Meclisi’nin çalışmaya başlaması ile Anadolu’daki ulusal hareketin zayıflayacağını ve ortadan kalkacağını düşünmüşlerdir.
İtilafların beklentilerine aykırı olarak Meclis, ulusal andı (Misak-ı Millî kararları) ilan ederek işgalcilere karşı bir teslimiyet politikası izlemeyeceğini göstermiştir.
İtilaf devletlerinin Misak-ı Millî kararlarının geri çektirilmesi konusunda hükümete yaptığı baskılar sonunda Ali Rıza Paşa istifa etmiştir (3 Mart 1920).
Yeni hükümet Salih Paşa tarafından kurulmuş ve Salih Paşa baskılara boyun eğmemiştir.
Yapılan baskıların, isteklerin sonuç vermediğini ve Milli Mücadele’nin giderek güçlendiğini gören İtilaf devletleri İstanbul’u 16 Mart 1920’de resmen işgal etmiştir.
“Millî iradeyi yok sayan” işgalciler; yayımladıkları bildiride İttihatçıları ve Millî Mücadelecileri suçlamışlardır.
İtilaf devletleri Mebusan Meclisi’ni basıp bir kısım milletvekillerini tutuklayıp hapse atmışlar, mebusların bazılarını ise Malta’ya sürmüşlerdir. İtilaf baskınından kaçabilen bazı mebuslar (78 mebus) Ankara’ya geçmişlerdir.
Bu gelişmeler üzerine padişah Meclisi Mebusan’ı 11 Nisan 1920’de kapatmıştır.
Müttefiklerin baskılarına dayanamayan Salih Paşa Hükümeti istifa etmiş ve yeni hükümete, sadrazamlığa Damat Ferit getirilmiştir.
Damat Ferit bundan sonra İngilizlerin baskısı altında Mustafa Kemal ve Millî Mücadele’ye karşı çaresiz İngiliz istekleri paralelinde tutumlar ile tarihe geçmiştir.
TBMM’nin açılmasına hız katmıştır.
Ülkede, birlik ve beraberlik güçlenmiş; halkın Kurtuluş Savaşı’na katılımı ve desteği artmıştır.
İstanbul’un işgali, Osmanlı saltanatının işlevini yitirmesi demekti. TBMM açıldığında, aldığı bir kararla 16 Mart 1920 tarihini Osmanlı Devleti’nin sona erdiği gün olarak kabul etmiş ve bu tarihten sonraki İstanbul hükümetlerinin bütün işlemlerini geçersiz saymıştır.
İstanbul’un işgali ve Meclis-i Mebusan’ın çalışamaz hale gelmesi Türk milletinin İstanbul Hükümeti’ne olan güvenini azaltırken, padişah ve halifenin kurtarılması amacıyla millî mücadeleye katılımını da artırmıştır.
Telgrafçı Manastırlı Hamdi Bey (Ahmet Hamdi Martonaltı):
İstanbul’un İngiliz birlikleri tarafından işgal edildiği 16 Mart 1920 günü işgal haberini ve gelişmeleri millî mücadelenin lideri Mustafa Kemal’e ileterek tarih sahnesine çıkmış telgraf memuru.
İşgalden sonra İstanbul’dan kaçıp Kurtuluş Savaşı boyunca telgrafçı olarak cephede görev yapmıştır. Savaştan sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiş; 1927’de Mustafa Kemal, Millet Meclisi kürsüsünde okuduğu Nutuk’ta onun kahramanlığına yer vererek kendisini onurlandırmıştır.