Misak-ı Milli Kararları Önemi ve Sonuçları (28 Ocak 1920)
Misak-ı Milli Kararları (28 Ocak 1920)
Sınırlar: Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalandığı güne kadar Türk ordularının koruduğu; henüz işgale uğramamış, çoğunluğunu Müslüman Türk nüfusun oluşturduğu vatan toprakları bir bütündür parçalanamaz.
Halk oylaması: Kars, Ardahan, Batum (EIviye-i Selase) ve Batı Trakya’nın durumunu belirlemek için gerekirse halkoyuna başvurulmalıdır.
- Mebusan Meclisi’nin sorunların çözümünde ulusal iradenin esas alınmasından yana olduğu anlaşılmaktadır
Azınlık hakları: Sınırlarımız dahilinde yaşayan azınlıklara, komşu ülkelerdeki Türk azınlıklara tanınan oranda hak tanınacaktır.
Boğazlar: İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlanırsa, boğazlar uluslararası ticarete açılabilir.
- Devletlerin ve milletlerin eşitliği ortaya konmuştur.
- Azınlıklara verilebilecek hakların ölçüsü belirtilmiştir.
Kapitülasyonlar: Politik ve ekonomik gelişmemizi engelleyen ve hukuki
egemenliğimizi sınırlayan ayrıcalıklar kabul edilemez.
Dış borçlar: Ödeme şekli belirlenen esaslara uygun olmalıdır.
Arap ülkeleri: İşgal edilmiş Arap memleketlerinin geleceği bölgedeki Arap halkının kararına uygun olmalıdır.
Misak-ı Milli Kararları’nın Önemi ve Sonuçları :
- Erzurum ve Sivas Kongresi kararları Osmanlı parlamentosu tarafından kabul edilmiştir.
- Ulusal sınırlarımız kesin olarak belirlenmiştir.
- Türk milletinin ulusal sınırlar içerisinde bağımsız yaşama yeminidir.
- Türk milletinin kabul edeceği barışın şartları belirtilmiştir.
- Milli Mücadele’nin hedefi açıklanmıştır.
Alınan kararları beklentilerine aykırı bulan işgalci güçler, önce hükümet ve meclise baskı yaparak alınan bu kararların değiştirilmesini istediler. İtilaf Devletleri ve padişahın baskısı sonucu Ali Rıza Paşa Hükümeti istifa etti ve yerine Salih Paşa Hükümeti kuruldu. Ancak Salih Paşa da baskılara boyun eğmeyince o da görevden alındı. İstekleri kabul edilmeyen işgalci güçler, 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ederek Mebusan Meclisi’ni basıp dağıttılar. Birçok milletvekilini Malta’ya sürgüne gönderdiler.
İstanbul’un işgal edilmesi;
— Mustafa Kemal’i görüşlerinde haklı çıkarmış,
— Ankara’da TBMM’nin açılışını hızlandırmıştır.
TEMSİL KURULU’NUN ANKARA’YA GELİŞİ (27 Aralık 1919)
Temsil Kurulu’nun Ankara’ya gelişinin nedeni; İstanbul’da toplanacak olan Mebuslar Meclisi’nin çalışmalarını yakından takip edebilmektir. Ankara’nın merkez seçilmesinde;
- Coğrafi konumu
- Batı Cephesi’ne yakın bir konumda bulunması
- İşgallere uzak olması
- Ulaşım ve haberleşme yönünden elverişli bir konumda bulunması
- Bölge halkının milli mücadele yanlısı olması
gibi nedenler etkili olmuştur. Temsil Kurulu üyeleri ve Mustafa Kemal, 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelerek burayı merkez seçmiş ve Hakimiyet—i Milliye Gazetesi’ni çıkarmaya başlamıştır.