Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları Ayt


Kategoriler: Ayt Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı
Cepokul

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ SANATÇILARI

  • Araştırmacı Yazar: Mehmet Fuat Köprülü, Yusuf Akçura
  • Şairler: Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem, Halide Nusret Zorlutuna, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Rıza Tevfik Bölükbaşı
  • Roman ve Hikâye Yazarları: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karaf, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Aka Gündüz, Ebubekir Hazım Tepeyran
  • Milli Edebiyat Dönemi Bağımsız Sanatçıları: Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı

Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966)

  • Galatasaray ve Kabataş Lisesinde edebiyat öğretmenliği, İstanbul ve Ankara Üniversitelerinde edebiyat profesörlüğü yapmıştır.
  • Celal Bayar ve Adnan Menderes’le Demokrat Parti’yi kurmuş, milletvekili ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştır.
  • Edebiyat tarihçisi, araştırmacı ve siyasetçi yönleriyle tanınmıştır.
  • Önce Fecriati topluluğunda yer almış, sonra Millî Edebiyat anlayışıyla eser vermiştir. Millî Edebiyat sahasında daha çok bilimsel çalışmalar yapmıştır.
  • Genç Kalemler dergisinin başyazarlığını yapmıştır.
  • Divan ve halk şiiri üzerinde incelemeler yapan sanatçı, hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır. Kullandığı dil akıcı ve sadedir.
  • Türk tarihinin ilk dönemlerine kadar inmiş; ilk Türk topluluklarının tarih ve edebiyatlarını incelemiştir.
  • Türk edebiyatı ve tarihiyle ilgili ilk bilimsel çalışmaları 0 yapmıştır. Bu nedenle Türk edebiyatı tarihinin kurucusu sayılır.
  • İlk önemli eseri olan Türk Edebiyatı’nda İlk Mutasavvıflar’ı yayımladıktan sonra Edebiyat Fakültesi dekanı olmuştur.

Eserleri

Araştırma-İnceleme: Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Saz Şairleri, Divan Edebiyatı Antolojisi, Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar, Mili Edebiyat Cereyanının İlk Mübeşşirleri ve Divan’ı Türk-i Basit, Türkiye Tarihi, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu

Yusuf Akçura (1876-1935)

  • Türkçülük akımının önde gelen temsilcilerinden, yazar ve siyaset adamıdır. Sanatçı kimliğinden çok siyaset adamı kimliğiyle ön plana çıkmıştır.
  • 1895’te Harbiye mektebindeyken Türkçülük hareketlerine katıldığı gerekçesiyle sürgüne gönderildi, sonra Paris’e kaçtı.
  • İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra cezası kaldırılınca İstanbul’a döndü, Türk Derneği’ni kurdu.
  • Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’ya geçerek Millî Mücadele’ye destek verdi.
  • Türkçülüğün manifestosu sayılan ve Türkçülüğü ilk kez sistematik olarak ele alan “Üç Tarz-ı Siyaset” makalesi ile tanındı.

 

Ziya Gökalp (1876-1924)

  • Millî Edebiyat’ın kurucularından olan sanatçı, Türkiye’de sosyoloji üzerine çalışmalar yapan ilk Türk sosyoloğudur. İstanbul Üniversitesinde profesör olarak sosyoloji dersleri vermiştir.
  • Türkçülüğün ilkelerini ortaya koyarak Türkçülüğü sistemleştirmiştir. Türkçülüğün Esasları adlı eserini de bu amaçla kaleme almıştır.
  • Ömer Seyfettin ve Ali Canip Yöntem’le birlikte Genç Kalemler dergisine katılmış, Türk Yurdu ve Yeni Mecmua dergilerinde Millî Mücadele’yi destekleyen yazılar yazmıştır.
  • Sanatçıya göre dil, din, sanat ve toplumu ilgilendiren her alanda Türkleşme gereklidir.
  • Atatürk’ün: “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir” sözleri Ziya Gökalp’in fikirlerinden etkilendiğini gösterir.
  • Şiirlerinde halk edebiyatı nazım şekillerinden yararlanmış, ikili (mesnevi), sone vb. değişik nazım şekilleri kullanmış; şiirin teknik yönünden çok içeriğine önem vermiştir.
  • Başta bütün dünya Türklerini bir bayrak altında toplamayı hedefleyen “Turancılık” görüşünü savunurken daha sonra Türkiye Türkçülüğü görüşünü savunmuştur.
  • “Türkleşmek, İslamlaşmak Muasırlaşmak” adlı eserinde Türkçülüğün Türk milletini yükseltmek olduğunu söyler. Aydınlarımız kendi kültürünü tanıyıp bunu teknoloji ile birleştirmelidir.
  • Düşüncelerini Emile Durkheim’in dayanışmacılık teorisi etrafında şekillendirmiştir.
  • İlk şiirlerini aruz ölçüsüyle oluşturan sanatçı zamanla hece ölçüsüne geçmiştir.
  • Sanatı topluma ulaşmada araç olarak gördüğü için eserlerini sade bir dille didaktik tarzda yazmıştır. Hece ölçüsü ve dörtlük kullanmıştır.
  • Türk mitolojisine eserlerinde sıkça yer vermiştir. Deli Dumrul’dan Alparslan’a kadar ulusal değerlerimizi “Altın Işık” adlı eserinde ele almıştır.

Eserleri

Şiir: Yeni Hayat, Kızıl Elma, Altın Işık
İnceleme—Edebiyat Tarihi: Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek—İslamlaşmak—Muasırlaşmak, Türk Medeniyeti Tarihi, Türk Töresi

Mektup: Malta Mektupları

Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944)

  • Türk Şairi ve Millî Şair olarak anılmıştır.
  • Türk Yurdu dergisinin kurucusudur.
  • Şiirlerini Türkçülük fikri etrafında şekillendirmiştir.
  • Cenge Giderken şiiri ile tanınmıştır.
  • Halk şiiri nazım biçimlerini, hece ölçüsünü ve halk dilini kullanmıştır.
  • Şiirlerinde Anadolu halkının acılarını, düşmana başkaldırışını lirik bir dille anlatmıştır.
  • Şiirleri didaktik olduğu için sanat kaygısı güdülmeden yazılmıştır. Teknik yönden zayıftır ama coşkulu üslubu sayesinde okunur.
  • Şiire biçimsel yenilikler kazandıran şair; nazım birimi olarak dörtlük geleneğinin dışına çıkarak üçlü, altılı, sekizli bentlerden oluşan şiirler yazmıştır.
  • Kurtuluş Savaşı sırasında halka moral vermek için Anadolu’yu dolaşmıştır.

Eserleri

Şiir: Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanı, Zafer Yolunda, Turan’a Doğru, Dicle Önünde, Ankara, Mustafa Kemal, Hasta Bakıcı Hanımlar, Aydın Kızları, İsyan ve Dua

Düzyazı: Türk’ün Hukuku, Fazilet ve Asalet

Ali Canip Yöntem (1887-1967)

  • Edebiyat hayatına Fecriati’de başlamış, daha sonra Milli Edebiyata geçmiştir.
  • Edebiyat öğretmenliği, müfettişlik, öğretim görevliliği ve milletvekilliği yapmıştır.
  • Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp ile birlikte Millî Edebiyat’ın kurucuları arasındadır.
  • Şiirlerinde daha çok aşk ve doğa temalarını işlemiştir.
  • Fecriati anlayışına göre yazdığı şiirleri aruzla, Milli Edebiyat anlayışıyla yazdığı şiirleri hece ölçüsüyledir. Batı edebiyatına ait nazım şekillerini kullanarak şiir yazmıştır. Terzarimanın edebiyatımızdaki en güzel örneklerini vermiştir.
  • Edebiyat tarihi araştırmaları şairliğinin önüne geçmiştir.
  • Selânik’te yayımlanan Hüsn ü Şiir adlı derginin başyazarlığını yaparken derginin adını, içeriğini değiştirerek Genç Kalemler’e dönüştürmüş, dergiyi şiir dergisi formatından kültür-edebiyat dergisi formatına dönüştürmüştür.

Eserleri
Şiir: Geçtiğim Yol
Makale: Milli Edebiyat ve Cenap Beyle Münakaşalarım
İnceleme: Türk Edebiyatı Antolojisi, Ömer Seyfettin’in Hayatı ve Eserleri, Edebi Nevilerle Mesleklere Dair Malumat
Düzyazı: Ağaç-Orman Atasözleri ve Açıklamaları, Edebiyat (okul kitabı), Çocuktan Tabiat Hikâyeleri

Rıza Tevfik Bölükbaşı (1869 – 1949)

  • Servetifünuncularla aynı dönemde yaşamış, başlangıçta Hamit ve Fikret’in etkisinde şiirler yazmış ancak 🙂 topluluğa girmemiştir.
  • Sevr Antlaşması’nı imzalayan heyetin içinde bulunmuş, Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra yurt dışına sürülmüş ve 1943’te İstanbul’a dönmüştür.
  • Saz ve tekke şiiri geleneğinden faydalanarak içten, lirik koşmalar, nefesler ve divanlar yazmıştır. Onda Karacaoğlan ve Dertli’nin etkileri de vardır. Bir İstanbul aydını olması onu yerli zevk ve renklerden uzaklaştırmamıştır.
  • Sanatı toplum için düşünen Rıza Tevfik, şiirlerinde öğreticiliğe değil, lirizme ve espriye önem vermiştir.
  • Edebiyat, felsefe ve edebiyat tarihi alanlarında kitaplar yazmıştır. Rıza Tevfik; şiir, anı, eleştiri, edebî inceleme, felsefi nesir, çeviri türlerinde ürün vermiştir. Aşk, anı, vatan hasreti, tabiat güzellikleri gurbet temalarını işlemiştir.
  • İstanbul Üniversitesinde genel felsefe okuttuğu ve çok bilgili olduğu için filozof olarak adlandırılmıştır.
  • Şiirlerini “Serab-ı Ömrüm” adlı kitapta toplamıştır.

Ömer Seyfettin (1884-1920)

  • Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır.
  • Ömer Seyfettin, Yeni Lisan davasını ortaya atıp savunan ve ona tam bir bağlılıkla ilk başarılı örneklerini veren sanatçıdır. Yeni Lisan isimli makalesi o günlerde büyük ses getirmiştir. İlgiyle karşılanan bu makalede Ömer Seyfettin; Türk edebiyatının her yönü ile Türk’e dönük olmasını, saf ve sade Türkçe kullanılmasını savunuyordu. Ömer Seyfettin Türk edebiyatında hikâyeciliği bir meslek hâline getiren yazardır. Tanzimat Dönemi’nde edebiyatımıza giren küçük hikâye onunla başlı başına bir tür hâlini almıştır.
  • Konularını çoğunlukla gerçek hayattan aldığı hikâyeleri ile toplumda millî bilinci uyandırmaya çalışmıştır. Beyaz Lale, Bomba, Hürriyet Bayrakları, Ashab-ı Kehfimiz, Bahar ve Kelebekler, Kızıl Elma Neresi? bu amaca uygun hikâyelerdir.


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
15 Haziran 2025 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
14 Haziran 2025 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
15 Haziran 2025 Pazar