MESNEVİ
Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir, anlamı “ikili”, “ikişer”dir.
Her beyti kendi arasında kafiyelidir yani kafiye düzeni aa/bb/cc…. biçimindedir.
İki beyitten binlerce beyte kadar uzanan bir nazım biçimidir, beyit sayısında sınırlama yoktur.
Özellikle aruzun kısa kalıplarıyla yazılır.
Mesnevilerde konu bütünlüğü vardır. Anlatmaya bağlı metinler arasında yer alan mesnevilerde, olaya dayanan konular işlenmiştir:
— Aşk hikâyeleri: Leyla ile Mecnun, Hüsrev ü Şirin
— Savaş ve kahramanlık: İskendername, Gazavatname
— Din ve tasawuf ile ilgili konular: Vesiletü’n Necat
— Ahlakî ve didaktik konular: Kutadgu Bilig, Hayriyye
— Sözlük bilgisi: Tuhfe—i Vehbi
— Mizahî konular: Harname
— Şehir güzellikleri: Şehrengizler
Mesnevilerde olaylar abartılarak anlatılır, gerçek dışı varlıklar da kullanılarak mesnevi masal havasına bürünür.
Mesnevilerde en başta gelen kahramanlar şehzadeler ve padişah kızlarıdır. Kız ve erkek, bir birine âşık olduktan sonra çeşitli engellerle karşılaşır, çıkılan uzun yolculuktan sonra kavuşup tekrar ayrılırlar. Bazen taraflar arasında savaş bile çıkabilir. Mesnevîler genellikle kavuşmayla biter, kahramanlar evlendirilir.
Olayların geçtiği zaman belli değildir; gün, hafta, ay, mevsim, yıl gibi ifadeler kullanılır.
Mekânlar genellikle hayalidir. Çin, Maçin, Hindistan, Türkistan, Rum, Mısır, Yemen gibi coğrafî konumu bilinen yerler de kullanılmıştır.
Düş görme, resimde görüp âşık olma, mektuplaşma, kılık değiştirme, çocuğu olmayan padişah gibi motifler kullanılmıştır.
Mesneviler, belirli bir düzen içinde yazılır ve çeşitli bölümlerden oluşur:
a) Giriş Bölümü: Divan edebiyatında her kitaba besmele ile başlanması geleneğine mesnevilerde de uyulur. Bu bölümde dibace (ön söz), Tevhit, Münacaat, Naat, Miraciye, Mu’cizat, Meth—i Çehar-yar—ı Güzin, Padişah için övgü, devlet büyükleri için övgü, sebeb—i telif ya da sebeb-i nazm-ı kitap (kasidenin yazılış sebebi) bölümleri yer alır.
b) Ağâz-ı Destan / Ağâz—ı Kitab / Ağâz-ı Kıssa: Mesnevinin asıl konusu bu bölümde yer alır. Bu bölüm eserin merkezidir.
c) Hatime (son söz): Mesnevilerin bitiş bölümüdür.
İki beyitten 30 beyte kadar olan kısa mesnevilere divanlarda rastlanmakla birlikte mesneviler genellikle bağımsız kitap olarak yayımlanmıştır.
Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig adlı eseri, Türk edebiyatındaki ilk mesnevi örneğidir.
Baki, Nefi ve Nedim mesnevi türünde herhangi bir eser kaleme almamıştır.
Özellikle aşk konulu mesnevilerde sonuç hicran (ayrılık) ile biterken Nabi’nin Hayrabad Hayriye adlı mesnevisi bir vuslatla (kavuşma, mutlu son) sonuçlanmaktadır.
Hamse
Aynı sanatçının yazdığı beş mesneviye hamse adı verilir.
Fars (İran) edebiyatı sanatçısı Genceli Nizami, hamse sahibi ilk sanatçıdır.
Ali Şiir Nevai, Türk edebiyatında hamse sahibi ilk şairdir.
Hamdullah Hamdi, Anadolu sahasında hamse sahibi ilk şairdir.
Hamse sahibi diğer sanatçılar; Behişti, Nevizade Atayi, Taşlıcalı Yahya, Lamii, Subhizade Feyzi, Nergisi’dir.
Nergisi, kendi ifadesiyle hamsesini mensur (düzyazı) biçimde yazmış ve Türk edebiyatında “ilk mensur hamse yazan sanatçı” olarak kabul edilir.