MERKANTİLİZM VE OSMANLI DEVLETİ’NE ETKİSİ
15. yüzyılın sonlarında başlayan Coğrafi Keşifler neticesinde yeni kıtalar, okyanuslar, ticaret yolları bulunmuştur. Uzakdoğu sömürülmeye başlanmıştır. Bu değişim Osmanlı Devletine ciddi zarar vermiştir. Ticaret yollarının yön değiştirmesi ekonomiyi ciddi anlamda sarsmıştır. Akdeniz limanları işlerliğini kaybederken Atlas ve Pasifik okyanusları kıyıları önem kazanmaya başlamıştır. Avrupa’da İtalya, İspanya ve Portekiz önemli ölçüde zenginleşmiştir.
Avrupalılar sömürge imparatorlukları kurmuşlardır. Uzakdoğu’dan değerli madenleri, baharatları, yer altı ve yer üstü kaynaklarını ülkelerine hiçbir bedel ödemeden getirmişlerdir. Merkantilizm yani madenlere sahip olmanın önemli olduğu bir anlayış ortaya çıkmıştır. Bu anlayışa göre madenleri çok olan devlet güçlüdür. Bu durum sömürge çatışmalarını arttırmıştır.
Avrupa’da ekonominin gelişmesi, Rönesans ve Reform hareketlerinden sonra özgür düşüncenin doğması bilime, sanata, hür düşünceye dayalı çalışmaların artması Avrupa’yı doğuya karşı her geçen gün daha güçlü hale getirmiştir. Batıda bu gelişmelerin yaşanması ile Osmanlı Devleti’nin Duraklama Dönemi’ne girmesi arasındaki doğrudan ilişki vardır. Durumu görebilen devlet adamları bir takım tedbirlere başvurmuştur.
Bu tedbirlerin en önemlisi ekonomik ayrıcalıklar yani kapitülasyon hakkının tanınmasıdır. Kanuni Dönemi’nde Fransa’ya tanınan ayrıcalıkların Akdeniz ticaretini canlandırmak için yeterli olmayacağını gören devlet adamları III. Murat Dönemi’nde benzer hakları İngiliz tüccarlarına da tanımıştır. I. Ahmet Dönemi’nde Hollanda’ya da kapitülasyon tanınmıştır. Bu uygulama uzun vadede gelirlerin azalmasına ve ekonominin zarar görmesine neden olmuştur. Fransa’ya tanınmış olan süreli kapitülasyonlar yani antlaşmayı imzalayan iki hükümdarın ömrü boyunca geçerli olma şartı 1740’ta I. Mahmut Dönemi’nde kaldırılmış bu hak sürekli olarak tanınmıştır.