a) Döşeme: Masalcının dinleyicileri atmosfere hazırlamak, onları biraz güldürmek, biraz da ustalığını göstermek için sıraladığı sözler zinciridir. Bunların çoğunu gelenekten alır, biraz da kendi bulduğu sözleri katar. Döşemeye ilgili ilgisiz, anlamlı anlamsız birçok söz doldurur. Söz zincirleri arasındaki kafiye ve redifler ahengi ve bağlantıyı sağlar. Döşeme bölümünde kullanılan sözler kalıp ifadelerdir. Döşeme bölümü “Evvel zaman içinde kalbur saman içinde/ zaman için- de, deve tellal iken, pire bakkal iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken” veya ” bir varmış bir yokmuş, …” örneklerinde olduğu gibi ilgili olmayan sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Masalın girişinde bu tür söz ve akıl oyunlarının olmasının nedenlerinin hem masal dinleyicisini istenilenin söylenebileceği bir kurgu dünyasına davet etme hem de masala hazırlama düşünceleri olduğu söylenebilir.
b) Serim: Kişiler tanıtılır, “Bir memleketin birinde…” gibi bir ifadeyle olay başlar. Serim bölümü, masaldaki olayın giriş kısmıdır.
c) Düğüm: Olaylar gelişir, çatışma ortaya konarak kişiler çıkmazların içine sürüklenir, başlarına kötü olaylar gelir. İyiler ve kötüler belirgin hale gelir. Merak duygusu belirginleşir, olaylar hızlanarak çözüm noktasına yönelir.
d) Çözüm: Belirgin hale gelen çatışma ve olay bu bölümde sonuçlanır. Olay, mutlaka iyi ve güzel bir şekilde sonuçlanır.
İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
e) Dilek: Masalcı, kahramanların iyi bahtını, dinleyenler için de temenni eder. Dilek, gönülden bir duadır. Dilek bölümü de kalıplaşmış birkaç sözden ibarettir. Döşeme gibi uzun değildir. Masal, anlatıcı tarafından “Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” “Gökten üç elma düşmüş, biri kahramana, biri anlatana, biri de dinleyenlere” şeklinde bir sonla bitirilir.